Yunus Emre, yaşamında halka, halkın dili ile hitap etmiştir. Türkçe' yi çok iyi kullanmıştır. Öz Türkçe ile eserler vermiştir. Bu da Yunus Emre' nin, her zaman okunup anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır.
Yunus Emre' nin, şiirleri tasavvuf ağırlıklıdır. Tasavvuf; ruhunu temiz tutmak, Allah sevgisini kalbinde yaşamak, Allah'ı öylesine sevmektir ki cennet için değil, onun sevgisine erişebilmek için, uğraş vermek, ömrünü bu yola adamak demektir.
Yunus Emre' nin, hoşgörüsü de çok önemlidir. O, "Yaratılmışı hoş gördük, yaratandan ötürü" diyebilecek olgunluktadır. Yunus Emre, bir halk şairi değil halkın kendisidir. Öylesine çok sevilmiştir ki Anadolu'nun, çeşitli yerlerinde adına anıt mezarlar yaptırılmıştır.
Nitekim Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy yanın da, Karaman'da, Yunus Emre Camii avlusu, Bursa; Kula ile Salihli arasında, Emre Sultan köyü; Erzurum, Duzcu köyü, Isparta'nın Keçiborlu ilçesi civarı, Aksaray, Afyon'un Sandıklı ilçesi, Ordu'nun Ünye ilçesi, Sivas yakınında bir yol üstü iddialar arasındadır.
Elbette Yunus Emre' nin, hakiki mezarının, şurada yahut burada olmasının, bir önemi yok. Onun gerçek yeri, sevenlerinin gönüllerindedir. Ayrıca bu durum, Yunus' un, Türkler tarafından, ne kadar sevildiği ve benimsendiğinin de çarpıcı bir örneğidir. Gerçekten de halktan biri olan Yunus Emre, halkın duygu ve düşüncelerini, dile getirişi itibariyle, tarihimizin, en halkla barışık biri olma özelliğine sahiptir.
O nedenle de çağımızda, medeniyetler çatışması 'na, zemin hazırlayan, bazı algıların, değişmesi ve ülkemizde, her alanda barışın, sürekli ve kalıcı olması için, YUNUS EMRE' nin, felsefelerinin, anlaşılması ve tanıtılması, son derece önemlidir.
Terörün, hız kazandığı ülkemizde, Yunus Emre gibi insanlarımızla manevi açıdan kaynaşmamız, kardeşlik ve barış duygularının, ön plana çıkması ve geçmiş kültürümüzde, yer alan gelenek ve adetlerin, günümüze kadar taşınmasında, Yunus Emre'nin, vizyonunun hayat geçirilmesinde, büyük önem var. Yunus Emre' yi, tanımak ve tanıtmak için de herkese, özelikle de üniversitelere ve Yunus Emre ile ilgili sivil toplum örgütlerine, vakıflara ciddi görevler düşmektedir
Bu vakıflarımızdan biri olan YUNUS EMRE KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI' dır. Geçen hafta olağan üstü toplantısı' nda, Vakfın resmi senedindeki değişiklikler yapılarak, vakfa, yeni seçilmiş üyelerin alınması için, karar verildi.
Eskişehir, Valimiz Sayın TUNA, vakfa büyük ilgi gösteriyor. Bu ilgi vakfa neler kazandıracak, önümüzdeki günlerde görülecektir. Ancak Vakfın, öncelikle bir binaya ihtiyacı vardı. Çünkü Odunpazarı Belediyesi, neden bilinmez, vakfın, Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi' ndeki odasının, boşaltılmasını istedi..
Yunus Emre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, Eskişehir' deki tüm etkinlikleri, hayata geçirmesinde, geçmişin geleceğe taşınması ve yaşatılması, özelikle de Eskişehir'deki, Yunus Emre gibi, tarihi şahsiyetlerin tanıtılması açısından, önemli bir vakfımızdır.
Ayrıca Vakıf, Halk Şairi YUNUS EMRE olmak üzere, Eskişehir bölgesinde, Türk kültür sanat ve tarih dünyasına kazandırdığı şahsiyetlerden, NASREDDİN HOCA, efsane halk kahramanı, SEYİT BATTAL GAZİ, ŞEYH EDEPALİ, KADI HIZIR BEY, SİNAN PAŞA gibi değerleri, çeşitli yönleriyle tanıtmak, fikir ve düşüncelerinin, yaygınlığı ve kalıcılığını sağlamaktır
Vakıf, amaçları arasında, lületaşı, müzik, folklor, tiyatro ve benzer kültür sanat ve turizm etkinliklerini, yaygınlaştırmak, Yunus Emre Üniversitesi kurmak, vakfın amaçları doğrultusunda çalışma yapan, yerli ve yabancı, bilim adamlarına destek olmakta var.
Yıllardır, YUNUS EMRE ile ilgili çalışmalar, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden beklendi. Sivil irade ise etkinliklere, yeteri kadar, sahip çıkmak için, caba ve gayret göstermedi. Oysa YUNUS EMRE ile ilgili etkinliklere, toplumun tüm kesimleri, sahip çıkmalıdır. Gerçi yapılan toplantılarda, bu yönde mesaj veriliyor, zemin de hazırlıyor ama bu mesajı, anlayan ve üzerine düşeni de yeteri kadar yapan sivil irade yok.
Geçmişte, toplantılarda önerilen, "etkinlikleri, müesseseleştirme " önerisi, dikkate alınmalı, Eskişehir' de, Yunus Emre etkinliklerinin, "Mevlana etkinlikleri" gibi, sürekli kalıcı ve sonuç alıcı olması için, "müesseseleştirme" veya "Kurumlaştırma" önerileri, mutlaka hayata geçirilerek, etkinliklerin sürekli ve kalıcı olması ve halkın katılımı sağlanmalıdır
Yunus Emre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, Eskişehir açısından, önemli bir vakfımızdır. O nedenle de vakfa, kurum/kuruluşlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, özellikle de halkımız, sahip çıkmalı, maddi ve manevi fedakârlıkla bulunarak çalışma ve etkinliklerine katkıda bulunmalıdır. Çünkü Vakfa katkı, tarihe,Yunus Emre'ye, saygı ve kültür ve sanata hizmettir.
