Defalarca söyledik.
İyi, kötü bir şeyler yapılmalı.
Ama hiç yapılmadı.
Kapalı kapılar arkasında bir şeyler tasarlandı.
Tasarlayanlarda, proje diye bir şeyler yaptı, gitti.
Yapılanlara yorum yapacak yer bile yoktu.
Çünkü sahiden hiçbir şey yapılmadı.
Ve insanlar sustu.
Şehir sustu.
Belki sonradan söylemek için sustu, susuyor.
O gün geldiğinde, yıl bittiğinde, proje teslim edildiğinde pek çok şey söylenecektir.
Ancak bir şey söylenemez, söylenmemeli, söyletilmemeli;
"Eskişehir bir işi beceremedi!"
++++
İşte insanlara bunu söyletmemeniz gerekiyor.
Ki;
Görüldüğü üzere de durum oraya doğru gidiyor.
Elde avuçta var olan, bir tek açılış töreni.
O da Başbakanın Eskişehir gezisinin gölgesinde kaldı.
Kimse bir şey anlamadı.
Bırakın halkı, kamuoyu bile hiçbir şeyi fark edemedi.
Kent adına ne bir farkındalık yaratıldı, ne de kente tek bir katkı verilebildi.
En kötüsü;
Yunus gibi, Nasrettin gibi değerlerimiz, geçmiş yıllardan farksız olarak anıldı, bitti.
Bir daha, bu türlü kıymetlerimiz adına başkent projesi için elde bir fırsat kalmadı!
++++
O yüzden, artık bundan sonrasına hızlıca bakmalı.
Bu nedenle yeni valimizin ivedi hareket etmesi gerekiyor.
Yıl bitiyor çünkü.
Ve hayata geçmesi beklenen pek çok iş var.
En önemlisi kalıcı eser durumu.
O eserlerin neler olacağı, elbette yeni valimize hatırlatılmıştır.
Mesela bir başkent köyü falan denildi.
Sonra külliye denildi.
Vilayet fidanlığı için düşünülen hani.
Toplumu germemek, işe siyaset bulaştırmamak adına o iş belki askıya alınabilir.
Hazineye ait başka yerler proje planlarına dahil edilebilir.
Vilayet fidanlığı için kentin ortak akıl süreci harekete geçirilir sonra.
Ve burası için yapılacak olan proje için bedelin ajans tarafından ayrılması sağlanabilir.
Tüm bunlar yapılabilir mi, yetiştirilebilir mi?
Belirsiz.
Tüm bunları yeni valinin atacağı adımlar belirleyecek.
Ancak, hemen yapılabilecek şeylerde var.
En önce şu kültür merkezleri bitmeli.
O kesin!
Kültür kenti Eskişehir, daha fazla bu ayıbı yaşamamalı.
Ve elbette, halkın bu işe dahil olmasını sağlayacak, toplumsal projeler.
Proje ile kent artık barışmalı, barıştırılmalı.
Vaat edilen gibi, bu projeyi önce halk yaşamalı, içine sindirmeli.
Yoksa geri kalanı ne yapsanız, bugünkünden farklı olmaz.
Yani işin sonunda derler adama;
"Eskişehir bir işi beceremedi"
İşte kötü olanı bu, en kötü olanı...

NOT; Yeni Valimiz Güngör Azim Tuna'da çok kritik bir süreçte kente atandı. Eskişehir'e gelir gelmez, yolların kapatıldığı, yürüyüşlerin yapıldığı, çatışmaların yaşandığı eylemleri karşısında buldu. Hepsinden kötüsü, emniyet müdürünün de olmadığı bir kente bu ortama geldi. Bunun dışında, yarım kalmış bir projenin de kendisi tarafından tamamlanması, en önemlisi adına yakışır şekilde tamamlanması bekleniyor.Yani işi zor, kolaylıklar diliyoruz... Çalışmalarını da takip edeceğimizi şimdiden söylemek istiyoruz...