Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının faaliyetleri Haziran'da sona eriyor.
Artık son etkinlikleri yaşıyoruz.
Daha sonrası yok!
Ancak kalıcı eserlerin inşaatları sürebilir.
O kadar!
HHH

Buna rağmen, Haziran ayında bu işin devamının sağlanması için düşenceler geliştirilmiş.
Ve bir vakıf kurulmasına karar verilmiş.
Vali herkesi taşın altına elini koymaya davet ediyor şimdi.
"Bize bu işe sahip çıkacak isimler lazım!" diyor.
***

Ancak bunu söylerken hangi şehirde olduğunu unutuyor Sayın Vali!
Zira;
'Bu şehir bir araya gelip, kendi değerlerine dahi sahip çıkamayan bir şehir'
Hemen aklımıza 'Güçbirliği Holding' geliyor mesela...
Şehrin doğalgazından tutunda, elektrik dağıtımını üstlenecek firmalara kadar, kentin değerlerine sahip çıkacaktı sözde!
Ne oldu?
Üç beş kuruşluk katkıların dışına çıkan bir birliktelik olmadı.
Nedeni belli.
"Bu şehirde kimsenin, kimseye güveni yok!"
Ve en önemlisi;
Eskişehirliler hala "Küçük olsun, benim olsun" mantığını terk etmiş değil.
Herkes işine gücüne bakmaya devam ediyor bu şehirde.
Bu kadar basit!
HHH
O nedenle Sayın Vali iyi düşünmüş, hoş düşünmüş ama düşüncesini yanlış bir şehirde dile getirmiş.
Zira;
Ajansın ardından kurulacak vakfa bu şehirden omuz verecek birileri zor bulunur.
Bulunanlar da, büyük katkılar sağlayacak kadar olmaz.
Bu varsayım, sadece bir tahminden ibarette değil!
Çünkü;
Test edip, onaylanmıştır...
***

Umarız biz yanılırız ama...
Galiba bu iş Haziran'a kadar...
Ötesi yok!


TABELALAR!

Biliyorsunuz belediyeler 'Tabela Vergisi' adı altında yıllık bir ücret alıyor.
İşletmesine tabela asan tüm esnaf bu kapsama giriyor.
Belediyeler için de bu vergiler önemli bir gelir kalemi oluyor.
***

Ancak bu tabela işi sadece ödenen vergi matrahından ibaret kalıyor.
Bunun dışında bir denetim ya da farklı bir uygulama yok!
Örneğin;
Geçmişte sokaklara paralel şekilde asılan tabelalar yasaklanmıştı.
Tüm kent böylesi tabelaları kaldırıp atmış, herkes tabelalarını duvara asmak zorunda kalmıştı.
Kısaca;
Şehrin cadde ve sokaklarını kaplayan bu kötü görüntü tek bir hamleyle ortadan kaldırılmıştı.
***

İyi bir uygulamaydı o zaman yapılan...
Fakat daha sonra tabela işi unutuldu gitti!
Kimsenin aklına işin güvenliği kısmı gelmedi çünkü!
***

Umarız önceki akşam yaşanan kaza, 'Ucuz atlatılmış' bir kaza olarak geride kalır.
Ve elbette ders çıkartılması da ihmal edilmez!
İlgili belediyeler işin sadece geliri kısmına takılmaz.
Tabelaların güvenliği konusunda da gerekli denetimlerini bir an önce yaparlar.
Yapalar da, "Başına tabela düşün ölen ya da yarananların şehri" ayıbını ve üzüntüsünü yaşamayız...