
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
VAR MI İTİRAZI OLAN?
Geçmiş zamanın aynasında, Eskişehirspor bizlere bir destan gibi anlatılırdı...
Birbirlerini tanımayan ama tribünde tek ses, tek yürek olan nesillerin takımı...
Bir şehrin birbirine sırt dayadığı...
Beraber sevinip, beraber ağladığı kulübün adı...
Hatta küçüklere sevgi, büyüklere saygı...
Anadolu da bir grup gençten oluşan; yokluğa inat bir var oluş hikayesi!
Bu kulübün Eskişehir için değeri anlatılmaz; yaşanır!
Çünkü bugün içinde bulunan kötü duruma inat, Anadolu'da futbol adına bir başkaldırışın adıdır ESKİŞEHİRSPOR...
***
Şimdi koca bir yılı daha geride bırakıyoruz. Konumuzun Eskişehirspor ile alakalı olmasından dolayı yazı uzun...
Anlatacaklarımızı bir iki kelimeye sığdıracak kadar sanatsal yazılar yazacak kabiliyetimiz henüz yok ne yazık ki!
Hele ki içimiz böyle doluyken...
***
Bugünleri gördükten sonra anladık ki geçmişte kulübe ve şehre yön veren adamlar, adamlık kokarmış!
Söz konusu Eskişehirspor'un menfaatleriyse, insanlar tek konuda birleşerek çıkarmış işin içinden.
Hem de el ele, kol kola...
***
Bugünleri gördükten sonra o zamanlar Eskişehirspor'un insanlara huzur veren bir yanının olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
Günü kurtaran zihniyet ile futbolu yönlendiren isimlere karşı, iki resim arasındaki birçok farkın ancak şuanda farkına varabiliyoruz...
Son yıllarda ise Eskişehirspor'un gerçek değerini bu şehre yaşatabilecek insanlar arıyoruz...
Bütün değerler bir bir yok olurken, görüyorum ki bu kulübün geleceği de nasibini alıyor bu hengameden...
***
Cehaletin yok sattığı bir ortamda, Eskişehirspor'un damarlarına sinmiş sinsilikten haberimiz var elbet.
Zamanında başkanlık için dönen dolaplardan...
Eskişehirspor'u yönetmesi gerekenlerin, o koltuğa geçmişten bu yana aslında nasıl ve niçin oturduklarından haberimiz olduğu gibi...
Biliyoruz ki...
Bu camiada büyüklük hep taraftarla alakalıdır. Eskişehirspor kulübünün içyapısı ve yönetim şekilleri büyük hedeflere hep uzaktır.
Çünkü günü kurtarmak adına geleceğe açılan pencerelere bile duvar örülür.
***
Geleceğe yatırım masalıyla perde arkasında işler çevrilir.
Farklı ülkelerde futbolcu izlerken, yemek masalarında gençlerin menajerlik oyunları ve peşkeş çekileceği kulüpler ayarlanır.
Anlayacağınız atı alan Üsküdar'ı geçer ama Eskişehirspor bir türlü kendini geçemez...
***
Nasılsa bu şehirde kısır çekişmelerin müşterisi boldur.
Bir bakmışsınız O ona, bu buna derken, herkes kendi penceresinden haklılık payını maddi-manevi almış!
İsteyen değerlerine değer katmış da...
Bu döngüden Eskişehirspor şimdiye kadar ne kazanmış?
Bir yığın borçtan başka!
Şuan ki gelinen noktanın nedenleri bu satırların içindedir. İsterseniz içine sizlerde daha birçok neden ekleyebilirsiniz!
***
Kulağa hoş gelen her tatlı vaatlerin ardından bu kulübün geleceği çalındıysa, orada film içersinde film dönmesini görmek için her zaman bir çift gönül gözüne ihtiyaç vardır.
Bu filmlerde başrole soyunan çıkarcı figüranları da görmek şartıyla...
Çünkü filmin ana konusu asıl o zaman anlam kazanır...
***
Takımlarına gönülden bağlı ve zeki olanlar aslında işi çoktan uyanmıştır ama ne çare?
Bazıları işler ancak skor tabelasında kötü gittikten sonra isyan bayrağını çekebildi!
Dün Ünal istifa diye bağıranlar, bugün neredeyse en büyük başkan diyecek noktaya geldiyse...
Herkesin kendine sorması gereken bazı sorular yok mudur?
***
Gelmek istediğim nokta;
Bu dönemde ihtiyacımız olan, kişilerin peşine düşmekten çok biraz sağduyulu, biraz da mantık çerçevesinde hareket etmektir.
Hiç olmazsa dibe vurduğumuz bugünlerde...
En çok uzak durulması gereken tek adamlılıktır...
Eskişehirspor'un bu bataklıktan kurtulması adına gerekli olan güç birliğidir.
Hoşcan'ı, Ünal'ı, Ilgaz'ı...
Şuan ki dönemsel süreçte aslında hiçbiri fark etmez.
Oluşturacakları tek başlı yönetim anlayışıyla hiçbir bir yere varamazlar. Buna geçmişte yaptıkları icraatları en güzel kanıttır.
Yapılacak en mantıklı iş güç birliğidir. Kişisel kısır çekişmeler bir yere bırakılmalı, aday olmayacağını açıklayan Hoşcan'ın kulübü emanet etmesi için 9 Ocak'ı beklememesi gerekmektedir.
Çünkü bu iş tamamen zaman kaybıdır.
Tabiî ki işin içinde kişisel çıkarlar ve hesaplaşmalar yoksa...
***
Düşündüm de, yöneticiler ve futbola yön veren yetkililer niye bu işe soyunuyor?
Para için mi?
Sıradan bir futbolcunun en az 1 Milyon TL'ye transfer olduğu bir şehirde...
Paranın itibarı, kendi yetiştirdiğin öz değerlerini talan etmeye yettiyse!
Dibe vurmuş bir kulüpte herkes aynaya bakıp bir kereliğine adam olmayı denese fena mı olur?
Belki yazdıklarım çok sert gelebilir...
Ama bu camianın kendini toparlaması için inanın bundan daha sert çıkışlara bile ihtiyacı vardır...
***
Şundan da kimsenin kuşkusu olmasın.
Görecekler...
Çocukların hayallerini çalanların, bir bedel ödemeyeceğini mi sanıyorsunuz yoksa?
Bu hikaye bu şekilde bitmez daha!
Çocuklar büyürken, iyi yada kötü hikayelerinin kahramanlarını kendileri yazarlar.
Bu ahlaksız düzeni yaratanları da, bir kenara yazarlar. Eskişehirspor üzerinden çıkar hesabı kovalayanlardan ve kulübü bu noktalara getirenlerin cümlesinden zaman her şeyi ödeştirecek.
Şimdi olmasa da son nefeste...
***
Aslında çözmemiz gereken denklem çok basit...
Eskişehirspor'da neden böyle çalkantılar olduğunu, gelen giden yönetimler arasında neden hep bir "hesaplaşma" döndüğünü anlamaya çalışırsanız, sistemi daha çabuk kavrarsınız.
Çünkü para için bütün değerleri öldürenler, Eskişehirspor'un var oluş gerekçelerini de yok ettiler.
***
Ha...
Bizde bazı kalemşorlar var. Onlar başlı başına sorun...
Bir kere de Eskişehirspor menfaatine yazsalar fena mı olur!
Birileri Hoşcan'ın gitmesini istemiyordu, birileri de şimdiden Halil Ünal'ın başkanlığı için avuçlarını ovuşturmaya başladı bile!
***
Eskişehirspor menfaatleri için değil, patronların ve ya kendi çıkarlarına uygun yorum yapmak, artık bu işin doğasında var...
Her şey göz boyamak üzerine kurulu...
Ne var yani...
Herkes bir kereliğine adam olmayı deneyip yanlışları ihbar etse fena mı olur?
***
Şimdilerde hani O Ünal döneminde ki başarılardan bahsediliyor ya!
Lütfen balık hafızalı olmayın!
Çok daha iyi yerlere gelebilecek o kadroların Türkiye'deki başarısız olduğu maçlara bir bakın yeter!
Asıl sorun, Eskişehir'de spor camiasının kimyası bozulmuş.
Zemini titriyor.
Benim anlamadığım...
Böyle bir şehirde nasıl oluyor da, sadece o koltukta oturmak gurur verici oluyor!
***
Neyse...
Ne olursa olsun...
Yeter ki Eskişehirspor bu sezon ligde kalsın!
Bütün pislikler de altında kalsın.
Zamanı gelince nasılsa süpürülür?
Giden yılın da üstü kalsın.
Var mı itirazı olan?