
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
VAR MISINIZ?
Bu takımın hevesleri kursağa tıkamakta üstüne yok.
İnsanları umutlandırıp, yine yarı yolda bırakma özelliğini sürdürdüler.
Bu sezon lige uçak gibi girerek, daha sonra faytona dönüştükleri gibi.
Aynı İstanbul'da herkesi galibiyete inandırıp, kandırdıkları gibi.
***
İstanbul İstanbul olalı hiç görmemişti böyle ESES!
Bu takım Süper Ligde taraftarından yoksundu belki de ilk kez...
Bir avuç taraftar vardı Olimpiyatta.
3.liglerde dahi her daim hissettiği en büyük gücü arkasında yoktu Eskişehirspor'un. Bunda hafta içi olmasını bahane edenlere; hedefi olan takım olsaydı ne olurdu derim bende...
Büyükşehir karşısında galibiyeti hak eden bir futbol oynamadı Eskişehirspor. Eksik kalan rakibi karşısında oyunun kontrolünü dahi eline geçiremedi. Gollere baktığınızda biri penaltı, diğeri ise uzaktan atılan şut ile geldi. Bu nedenle son dakikalarda yenilen gole rağmen, deplasmanda alınan 1 puana üzülmüyorum.
***
İstanbul'da yine oyunu okuyamayan Skibbe, sahaya sürdüğü 11'de biraz daha oynaması gerekenlere yer vermiş.
Ama formanın içinde sadece bedenler var...
O formanın içine yüreğini ve ruhunu koyanlar zaten belli etti kendini.
Takımda farklılık yaratan tek oyuncu olan Alper gibi.
Onun olması da normal değil mi?
Kendi alt yapımızdan yani özümüzden gelmesi yeterli değil mi?
Zaten her şeyin özü güzeldir.
Görünüşü değil...
***
Görünüş deyince aklıma geldi...
Eskişehirspor İstanbul'da sadece görüntüsü ile vardı? Sapsarı Forması gibi...
1965'ten bu yana alışıla gelen siyah-kırmızı forma bu şehrin sembolü.
Birçok Anadolu takımının renklerinin siyah kırmızı olması; o dönemde 'Anadolu Yıldızı' olarak adlandırılan Eskişehirspor'dur.
Eskişehirspor duruşunu değiştirdikleri gibi; formasını da değiştirdiler ya!
Helal olsun...
Bir bozulmayan forma asaletimiz vardı...
İsterlerse bana geri kafalı desinler. Geçen sezon yaşanan bazı olaylarda olduğu gibi içinde samimiyet olmayan hiçbir şey beni mutlu etmiyor nedense. Özenti kokan ve ürün satışı için yapılmış bir olay. Tamamen duygusal yani!
Bu kadar basit!
O kadar basit ki; bakalım seneye forma rengimiz ne olacak?
Mor?
Pembe?
Aslında yönetim Taraftara sorsun?
Çünkü onlar içinde de bu duruma yüzeysel bakanlar var! Kesin destek olurlar...
Eskişehirspor Kulübü bir Galatasaray, bir Fenerbahçe değildir.
Onlar için tek dil paradır.
Onlarda Para için her şey yapılır...
Eskişehirspor'u Eskişehirspor yapan ise öz değerleridir. Eskişehir'de doğulur, Eskişehirsporlu olunur.
***
Geçmişin mirasını yediğimiz için geldik ya bu noktalara. Camiayı bu hale getirenler utansın...
Bir şehri futboldan soğuttular desem. Sanırım kimse hayır demez. Heyecanı kalmadı hiçbir şeyin...
3 aşağı 5 yukarı anlayacağınız yine aynı filmi izliyoruz bu sene. Halil Ünal döneminde dillerde ki şarkılar hep aynı...
Hayaller, Hayaller, Paramparça...
Geçen sene bunun örneğini Avrupa masallarıyla yaşadık. Bu yıl için gerçek olan ise, koskoca bir sezonun daha boşa gittiğidir. Bundan sonra ki mücadele takımı ayağa kaldırıp, ligde kendi kendini idare etmesi içindir.
***
Hepimiz bu camianın bir parçasıyız. Şuanda oluşan havadan şüphesiz herkes rahatsız. Bunun yok olması adına Samsun maçında tribünler dolmalı ve tek yürek olunmalı. Görünen bir gerçek varsa her zaman olduğu gibi en büyük görev yine taraftara düşecek. Yönetim ise bilet fiyatlarını indirmedi. İndirim yapmaları halinde, kendi adlarına bu sezonun en büyük icraatına imza atacaklardı? Ama bunu dahi yapamadılar...
Buradan taraftara söyleyeceğim; bu yönetime rağmen Eskişehirspor için gelin geçmişin üstüne şimdilik kepenk kapatalım. Zamanı geldiğinde açılmak üzere...
Biliyorum; büyük taraftar bir çiçek nasıl tutulursa en narin yerinden, öyle tutarlar takımlarının ellerinden!
Açıkçası bu sezon o coşkulu tribünleri izlemeyi dahi özledim.
Haydi büyük taraftar!
Bu sevda uğruna!
Samsun maçında kendimizden yine bir şeyler kaybetmek pahasına.
Ve en önemlisi Eskişehirspor için...
Var mısınız?