1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Vatandaş bakalım ne diyecek?

9 Mayıs 2016'da yazmışız yazıyı...
Yani...
Bundan yaklaşık 19 ay önce...
Aynen şunu söylemişiz:
"Hamamyolu'na yapılacak olan proje için Odunpazarı Meclisinde başkan Kazım Kurt'a ihale yetkisi verildi.
Bu durum kamuoyunda yeterince anlaşılmamış olacak ki, insanlar "Nasıl bir proje yapılacak" diye merak etmeye başlamışlar haber duyulur duyulmaz.
Hal böyle olunca da mesele Odunpazarı meclisinde bir iddiaya dönüşmüş.
Odunpazarı belediye başkanı Kazım Kurt ortada bir proje olmadığını söyledikten sonra:
-" Proje ihalesi yapmış değiliz. Kent Konseyi Hamamyolu Çalışma Grubumuz yaptıkları incelemede belli değerler tespit etti. Proje kesinleştikten sonra yapım ihalesine çıkacağız. Yoksa Hamamyolu'nda imzalanmış bir protokol yok. Zaten ortada çok iyi bir proje olsa AKP'liler karşı çıkar, yetkiyi vermezdi." Diye bir iddiada bulununca, AK Partili Ahmet Yapıcı:
- " Bizler zaten nasılsa Odunpazarı Belediyesi bunu yapamaz diye yetkiyi verdik" cevabını vermiş.
Yani...
Kazım Kurt, Hamamyolu için güzel bir projeye AK Partililerin karşı çıkacağını söylüyor.
AK Partililer ise "Karşı çıkmayız. Nasıl olsa yapamazlar" diyor.
Kısacası...
Hamamyolu'na yapılacak proje artık iddiaya binmiş durumda.
Bakalım bu iddiayı "Güzel bir proje yapacağız" diyen Kazım Kurt mu kazanacak?
Yoksa.
"Nasıl olsa yapamazlar" diyen AK Partililer mi?
Hep birlikte göreceğiz..."
Hamamyolu projesi tamamlanmak üzere...
Yakında bitecek...
Bittiğinde muhtemelen bu kez de:
Kazım Kurt'un "Yapamaz diyordunuz, iddia ediyordunuz. Bakın gayet de güzel yaptık işte" sözleri ile AK Partililerin: "Yaptın da. yapa yapa bunu mu yaptın?" sözleri, yeni bir iddia yeni bir tartışma başlatacak...
Bunu şimdiden görmek zor değil...
Zira...
Yapan yaptığına sahip çıkacak, yaptırmak istemeyen yapılana karşı çıkacak...
Her iki taraf da söyledikleri ve savunduklarında ısrar edecek ama önemli olan, biten projeyi vatandaş nasıl değerlendirecek?

.....
Siyaseti kendisi için yapanlar neyse de...
Siyaset, ülkeye ve şehre hizmet etmenin en doğru yolu.
Ancak, günümüzde çoğu kişi siyaseti Ülkeye ve şehre hizmet için değil de...
Kendisine ve çevresine hizmet için yapıyor...
Durum böyle olunca da...
Siyasetin anlamı da, yolu da değişiyor.
Netice itibarıyla...
Siyaset çoğu kişi tarafından resmen menfaat için yapılıyor.
Menfaati bir kenara koyacak olursak...
Yine siyasetin ülkeye ve şehre hizmet için yapıldığını da bir köşeye ayırırsak...
Günümüzde siyaseti bir kendisi için yapanlar var...
Bir de başkaları için...
Kendisi için siyaset yapanlara diyecek bir şey yok...
Neticede...
Para da onların, zaman da...
Çekeceği çile de...
Ama siyaseti başkaları için yapanlar, hiç hesapta olmayan, ama neticeyi değiştirebilecek kişiler...
Bunlar...
Ya çok sevdikleri ve menfaat sağlayabileceklerini düşündükleri birilerinin bir yerlere gelmesi için, en az o kişi kadar uğraşıyorlar...
Diğer taraftan...
Yine bu tipte ki kişiler...
Birilerinin bir yerlere gelmemesi için gayret sarf ediyorlar.
Genelde de seçim öncesi ortaya çıkan bu tip insanlar...
Varını yoğunu bir kişinin seçilmesi için harcarken...
Yine bir kişinin seçilmemesini sağlamak için servetlerini ortaya dökebiliyorlar...
Bu da bir siyasi hastalık olsa gerek...

.....
Bu vatan kolay kazanılmadı ki...
Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının çizildiği Büyük Taarruz emrinin verildiği 30 Ağustos'ta birçok ibretlik olay yaşandı.
Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından olan, Kurtuluş Savaşı'nı zafere götüren ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının çizildiği Büyük Taarruz emrinin verildiği 30 Ağustos, bir çok kahramanlık öykülerinin de yaşandığı tarih olarak kayıtlara geçti.
Atatürk'ün komutanlığındaki savaş sonrasındaki zaferin nasıl kazanıldığını gösteren ibret verici bir çok olay bulunuyor. İşte onlardan biri:
Kurtuluş Savaşı'nın son darbesi olan Büyük Taarruz'un nasıl kazanıldığını gösteren, en duygulu olaylardan biri Miralay Reşat Bey'in Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya verdiği sözü yerine getiremediği için intihar etmesi.
Kocatepe'den verilen emirle Büyük Taarruzu başlatan Türk askerleri, taarruzun ilk ve ikinci gününde tüm tepeleri ele geçirmeye başladı.
Çiğiltepelerinde bulunan Yunan askerlerine karşı direnen 57. Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey ile Mustafa Kemal Paşa arasında şu telefon konuşması geçer:
"- Niçin hedefinizi alamadınız?
– Yarım saat sonra bu hedefi alacağım paşam." Geçen yarım saat süre içinde Çiğiltepe'yi düşman askerinden alamayan Miralay Reşat Bey, "Verdiğim sözü yerine getiremediğim için yaşayamam" diyerek beylik tabancasıyla intihar etti.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57. Tümen Komutanlığı'nı tekrar telefonla aradığında Miralay Reşat Bey'in intihar ettiğini öğrenir ve kendisine vedanamesi okunur.
"Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam" ifadelerinin yer aldığı Miralay Reşat Bey'in vedanamesinin ardından geçen 15 dakika sonra Çiğiltepe düşman askerlerinden kurtarılır.
Bu vatan kolay kazanılmadı.
Ruhları şad olsun...
....
Biraz da gülmek lazım
Aptal sarışın bir kadınla cingöz bir emlakçı uçakta yan yana oturuyorlarmış. Cingöz emlakçı kadının aptal olduğunu anlayınca ona senle bir oyun oynayalım demiş ben sana bir soru sorayım eğer sen bilemezsen her bilemediğinde bana 5 dolar ver sen sorduğunda eğer ben bilemezsem her bilemediğimde 50 dolar veriyim demiş sarışın kabul etmiş.Sonra emlakçi sormuş Dünya ile Ay'ın arası kaç km'dir? Sarışın hiç sesini çıkarmadan 5 doları uzatmış.Sonra sarışın sormuş.
Tepeye 4 ayaklı çıkıp 3 ayaklı inen şey nedir demiş. Emlakçı 50 doları çıkarıp vermiş sonra emlakçı cevap neydi demiş sarışın kadın hiç bir şey demeden yine 5 dolar çıkarıp vermiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi