4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

VE NİHAYET!

24 saatte 15 şehit verilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt' ı olayları değerlendirmek üzere Çankaya Köşkü'ne çağırdı. Zirvede, Bakanlar Kurulu'nda kararlaştırılan tedbirler ve yeni alınacak önlemler görüşüldü. Ancak kamuoyunun beklentilerine cevap olacak bir açıklama yapılmadı.
Ve nihayet! Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'ndan, "Gerektiğinde sınır ötesi operasyon da dahil olmak üzere, her türlü tedbirin alınması için gerekli emir ve talimatlar verilmesi" kararı çıktı.
Başbakanlık' tan yapılan yazılı açıklamada ise "Son dönemde gerçekleşen ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerden rahatsızlık duyan ve halk desteği kaybolan örgütün kanlı terör eylemlerini artırma gayreti içerisinde olduğu tespit edilerek, vatandaşlarımızın huzur, güven ve refahını artıracak faaliyetlerin hız kesmeden sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir." denildi.
Bu gelişmeler, " Acaba Amerikan eski Genelkurmay Başkanı Richard Myers, Türk Ordusu'nun, Kuzey Irak'a girmesi durumunda, Amerikan kuvvetleri ile karşı karşıya gelebileceğini, Ayrıca Myers' in, 2003 yılında Irak'ın, Süleymaniye kentinde, Türk askerlerinin, başlarına çuval geçirilerek tutuklandığını hatırlatarak, Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahalesi halinde, bu gibi olayların yeniden meydana gelebileceğini söyleme küstahlığı mı
sınır ötesi harekatta etkili oluyor? Sorusuna da bir cevap oluşturdu. Hülasa Türk askerleri'nin, Erbil ve Bağdat'ta, gördükleri kötü muamele, "dost ve müttefik!" iki ülke ilişkisinde onarılmaz yaralar açtı. Ancak siyasi otorite, bu olay karşısında "Müzik notası mı vereceğiz" diyerek olayı küçümsedi.
Bu olay, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değil, Türk ulusunun onurunu da incitti. Olay karşısında, "Bu nasıl dostluk?" sorusu, Türk kamuoyunda yanıtını bulamadığı bir soru olarak zihinlerde kaldı.
İran'ın, İngilizlere yaptığı ile ABD'nin, "dost ve müttefiki Türkiye' ye yaptığı karşılaştırılınca, ABD askerlerinin, "insani değerlere" ve "stratejik ortaklığa" önem vermeyişi de gün gibi ortada. Olay Türkiye'nin, ABD ve AB'ye, güvenini de ciddi bir şekilde sarstı.
Ayrıca İngiltere, İran' ın, ne müttefiki, ne dostudur, ABD'nin Irak'taki, stratejik ortağı, İsrail' in de en yakın müttefikidir. İran, bu cepheye karşı, kişilikli bir politika izliyor. Ne gerekiyorsa, onu da hayata geçiriyor.
Nitekim İran, karasularını ihlal ettiği iddiasıyla 15 İngiliz askerini gözaltına aldı. Tahran, olayı, "kontrollü kriz"e dönüştürdü ve gerginlik de kendi yöntemiyle çözdü. Hatta nota bile vermedi.
İran'ın, İngiliz askerleri ile "psikolojik savaş" yaptı. 15 İngiliz askerinin, dünya televizyonlarına sık sık yansıyan görüntüleri, özelliklede İngiliz kadın askerine başörtüsü taktırılması, İran'ın rejim propagandası yanında, batıya karşı da bir gözdağı idi. .
İran, Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın, İran İslam ve rejim propagandası ağırlıklı konuşmasıyla, İngiliz askerlerini serbest bıraktı. Ahmedinecad, "esir" askerlerle tek tek tokalaştı, İran'ın, "düşman" askerlerine, insani davranış gösterisi ile ulusal onurunu da korudu. Bölge ülkeleri tarafından, hem takdir gördü, hem de batı ülkelere, özellikle de ABD ve İngiltere'ye, dünya kamuoyu önünde prestij kaybettirdi.
İran'ın, İngiliz askerlerine ve Batı ülkelerine karşı tutumundan, siyasi otorite, özellikle de çuval geçirme olayı karşısında, ABD'ye, "NOTA VERELİM" diyen çevrelere, "Müzik notası mı vereceğiz" diyen Başbakan Sayın Erdoğan, örnek almadı ama nihayet gerçekleri gördü. Ancak bugüne kadar da onlarca şehit verdik. Ancak çuval geçirme olayı ve PKK karşısında, ABD ve Irak'ın vurdumduymazlığı, nedeni ne olursa olsun, "insan hakları" ve" Müttefik!" kavramına, özellikle de "komşu ülke!" olma açısından, kabul edilir bir tarafı da yoktur.
Son alınan kararlarlar, hayata geçirilir mi zaman gösterecektir ama biraz olsun Türk halkının hislerine tercüman oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi