Tepebaşı seçimlerinin iki favorisi olduğunu yazıyoruz.
Ahmet Ataç ile Soydaş arasında geçecek bir yarışın olacağını ifade ediyoruz.
Bu yarışta Ataç'ın favorisi olduğunu, yeniden seçimi kazanmasının hiçte sürpriz olmayacağını belirtiyoruz.
***

Ataç buna rağmen yine sıkı çalışıyor.
Neredeyse her gün bir mahallede seçim bürosu açıyor.
Son derece heyecanlı kalabalıklar da toplamayı başarıyor.
Yani, seçimin yine kazanmaya en yakın kişi olduğunu açıkça gösteriyor.
***

Diğer tarafta AKP'nin adayı Orhan Soydaş var.
Aslına bakarsanız, Soydaş'ı böylesine bir adaylık için kimse beklemiyordu.
Fakat;
AKP'nin bu kez değişen seçim tarzı, Soydaş'ı bir anda popüler yaptı.
Harun Karacan'ın büyükşehir adayı olmasından sonra, Tepebaşı içinde her kesime hitap edebilecek bir isim arandı.
O isim olarakta adı sıkça anılmaya başlanan, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Soydaş belirlendi.
HHH

Soydaş'ın her ne kadar 'Teklif gelirse düşünürüm" tarzı sözleri kamuoyunda yer bulsa da;
Böylesine bir adaylığı kendisinin de net biçimde istediği her yerde konuşuluyor.
Hatta bu işin temelinin Trabzon'daki toplantıda atıldığı bile söylenenler arasında.
Neyse;
O işler geçti, gitti.
Bugün, Soydaş aday olarak karşımıza çıktı...
O yüzden artık işin bundan sonrası ile ilgileniyoruz elbette...
***

Soydaş'ın adaylığının belli olmasından sonra, kamuoyuna sıkça çıkmadığını gördük.
Hatta seçime yönelik herhangi bir çalışma içerisinde de olmadığı görüntüsünü verdi Soydaş.
Ancak, gözlerden uzak olduğu o süreci eski takım arkadaşlarını yeniden bir araya getirmek;
Siyaset yaptığı yıllarda yaşanan rüzgârı yeniden ortaya çıkarmak için harcadığını da biliyoruz.
Ve şimdi Soydaş, o günleri de geride bırakarak kamuoyunun karşısına çıktı.
Neredeyse her saatini farklı yerlerde geçirmeye başladı.
Kâh gençlerle buluşmaya, kâh dernek ziyaretleri yapmaya başladı.
Bununla birlikte ev ziyaretlerini de yoğunlaştırdı.
Aynı anda birbiri ardına açılan seçim merkezleri de hizmete girdi.
***

Görünen o ki, Orhan Soydaş bugüne kadar kenarda duran görüntüsünü bundan sonra bırakacak.
Özellikle Mart ayı ile birlikte heyecanlı bir atmosferin içerisine girecek.
Bir taraftan tanıtım ve medya çalışmaları, diğer taraftan halka yönelik uygulamalar yapacak.
Anlayacağınız;
Orhan Soydaş son bir ayda iyi estirecek!
Bakalım esecek o rüzgâr ne kadar etkili olacak?
Belki ortaya çıkacak hava, kendisine yıllar sonra yeniden bir başkanlığın kapısını açacak!
Ya da;
Tüm bu yaşananlar, aradan geçen onca zaman sonra ayrı bir macera olarak geride kalacak!
.............................

REKTÖR'ÜN ESKİŞEHİR AÇILIMI!

Anadolu Üniversitesi yeni rektörü ile yeni bir dönemin kapısını araladı.
Ve o yeni dönemin yeni yönetimi dün gazetecilerin karşısına çıktı.
Biz katılamadık ama yaşanan buluşmada Rektörün söylediklerini iyi okuduk!
Rektör'ün söyledikleri arasında, yılların hasreti var aslında.
"Eskişehir-üniversite" buluşmasından söz ediyor Rektör.
Ve bunu üzerine basa basa söylüyor.
"İlk amacımız Eskişehir'e hizmet" diyor.
Dahası;
"Bu üniversite, bu kentin bir parçası, bunun bilincindeyiz" mesajını veriyor.
Bugüne kadar söylenmemiş olanları söylüyor.
***
Bu yüzden kutluyoruz Prof. Dr. Naci Gündoğan'ı...
Söyledikleri gerçekten çok önemli ve kıymetli!
Daha kıymetlisi ise, elbette o sözlerin hayata geçmesi.
Şehir ile barışık bir üniversitenin ortaya çıkarılması...
Umarız başarır Rektör...
Kolay gelsin.