-İyi bir eğitim görüp, bu eğitimi çeşitli yönleri ile destekleyip, iyi de bir donanıma sahip olmuşsundur...
-Eğitim, Sağlık, Kültür, Ekonomi, Hukuk gibi Fen ve sosyal Bilimler alanında, ülkenin tanıdığı otoriteler arasında isminiz zikrediliyordur
-Ortaya koyduğunuz mesleki başarılardan dolayı hem sevilen hem de takdir gören bir kişisinizdir.
-Bilgi, beceri ve donanımınızın yanı sıra, sahip olduğunuz meziyetler, içinde yer alacağınız partiye gerçek anlamda güç katacak boyuttadır.
-Ulusal ve Uluslar arası başarılarınız nedeniyle, insanların gurur duyduğu bir konuma ulaşmışsınızdır.
-Partinin vitrinine güzellik ve güç katacak, hatta rakip partilerin moralini bozacak, kamuoyu nazarında da karşılığı olan bir isme sahipsinizdir.
Hatta...
-Partiye adım atmanızla birlikte, kitleleri arkanızdan o partiye sürükleyebilecek bir liderlik meziyetine sahipsinizdir...
Bu ve benzeri özelliklere sahip olan insanları, partilerin içinde yaşanan kısır çekişmelere bulaştırmadan, meclise vekil olarak taşımak elbette doğrudur.
Zira...
Bu tür insanlar, parti politikalarının belirlenmesinden tutun da uygulanmasına kadar o partinin beyin takımını oluşturur.
Ancak...
-Sırf birilerinin yakını diye...
-Sırf birileri istiyor diye...
-Sırf birilerinin kendisine söz vermesiyle...
-Sırf birilerinin diretmesiyle...
Ve...
-Sırf birilerinin ricacı olması,başka birlerinin de bu ricayı kıramaması nedeniyle...
Olağanın dışında özelliklere sahip olmayan...
Partiye hiçbir katkısı bulunmayacak...
Oy getirmek şöyle dursun, partinin oyunu kaçıracak...
Tek şansı o yakın olduğu 'birileri' olan...
Meziyet yoksunu, vasat ve siyasetten bi haber isimlerin, bu saydığımız yöntemler sonucu meclise taşınmaları, bir o kadar yanlıştır...
Sonuç olarak...
Milletvekili aday adaylığı herkesin hakkıdır ama...
Milletvekili olmak bu kadar da kolay olmamalı.
**********************
Onlar işi biliyorlar galiba?
AKP'de aday adayları arasında, adaylık için çırpınan ve çalışan isimler var.
Bunlar genelde parti ile yeni tanışan ya da ilk defa aday adayı olan isimler.
Bunun yanı sıra...
AKP'de aday adayları arasında dikkat çeken bazı başka isimler de var.
Eski Milletvekili Murat Mercan örneğin...
Ya da...
Eski il başkanları Süleyman Reyhan ya da Fikret Dönmez.
Hatta...
Mevcut milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can...
Aday adaylığı müracaatında bulunduklarından bu yana ne sesleri çıktı, ne de herhangi bir adaylık çalışmasında gördük kendilerini.
Peki niçin hiç seslerinin çıkmadığını, seçim çalışmalarına yönelik herhangi bir görüntü vermediklerini hiç düşündünüz mü?
Niye, hiçbir şey yapmadan, parti çalışmalarına gerek duymadan bir kenarda bekliyorlar dersiniz?
Bize göre bunun tek nedeni var...
Hepsi, milletvekili aday belirlemesinin genel merkezde nasıl yapıldığını çok iyi bildikleri için, galiba buna gerek duymuyorlar...
Ne diyelim?
Belki de doğrusunu yapıyorlar...
**********************************
Siyaset yapılarak öğrenilir...
Siyaset, hizmet etmenin en önemli yolu...
İçinizde karşılıksız hizmet etme aşkı varsa, bunu yapabilmenizin en iyi yolu, siyasetin içinde olmak.
Her ne kadar günümüzde siyaset ve siyasetçi bu tanımdan uzak bu işi yapıyor olsa da...
Siyaset, Demokratik ve katılımcı toplumlarda olması gereken bir uğraş.
Ne yazık ki...
Siyasetin bir okulu yok.
O yüzden...
Siyaset genellikle yapılarak öğreniliyor.
Siyasetin bir okulunun olmaması...
Birilerini bu okulun oluşturulmasına itti.
Bazı Üniversiteler siyaset okulu adı altında dersler başlattı.
Başlatılan dersler ile, ne denli siyaset öğretildi bilemiyoruz ama...
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Bu bile büyük fayda sağladı.
Zira...
Bu derslere katılanlar...
En azından siyaseti ucundan bucağından öğrenmeye başladılar.
En son İktidar Partisi AKP, siyaset Akademisi ve yerel yönetimler adı altında bir program başlattı.
Ardından CHP, siyaset dersleri adı altında ders programlarına başladı.
Şüphesiz faydalı oldu her ikisi de...
Ancak dikkatimizi çeken bir şey var.
Siyaset temelden başlanılarak öğrenilecek bir uğraş dalı...
O yüzden...
Siyasetin, ilk, orta, lise ve akademi boyutunda öğretilmesinde yarar var...
Ne diyelim...
Belki yüksek siyaset için bile okul açılabilir...
Şu da bir gerçek ki...
Ne kadar okul, ne kadar program açarsanız açın...
Siyasetin sermayesi insan...
O yüzden...
Siyaseti insanlar arasında bizzat yaparak ve yaşayarak öğrenmekte de büyük yarar var...
*************************************
Gar'ı yerinde bırakanlara sonsuz teşekkürler!!!
Hatırlıyor musunuz?
Bundan 2 yıl önce Eskişehir'de bir tartışma vardı.
-"Yeni Gar binası nereye taşınsın?" tartışmasıydı bu...
Büyükşehir Belediye Başkanı ısrarla "Yeni Gar binası Şeker fabrikasının arkasında bulunan araziye yapılsın. Burası hem otogara yakın,hem de çevre yoluna" önerisinde bulunmuştu.
Bir başka öneri, Enveriye İstasyonunun şu anda bulunduğu yerdi.
O dönem Ticaret Odası da, yeni Gar binasının, mevcut Gar binası ile Enveriye istasyonu arasında kalan bir bölgeye kurulmasını, en uygun yerin burası olduğu önerisini dile getirmişti.
Tüm bu önerilere sıcak bakmadılar.
Gar binasının, mevcut yerde işlevine devam etmesini istediler.
Ve o günden beri Gar binası, mevcut yerinde faaliyet gösteriyor.
Ve biz o ünden bu yana, her tren gelişinde Gar binası önünde oluşan trafik keşmekeşinden yakınmaları dinliyoruz.
Her defasında, tren saatlerinde bu bölgenin nasıl kilitlendiği ile ilgili şikâyetleri dinliyoruz.
Ne diyelim?
Gar binasını mevcut yerinde bırakarak,bizlere bu keşmekeş dolu anları yaşatanlara sonsuz teşekkürlerimizi bu şehir halkıyla birlikte sunuyoruz!!!
