CHP İl Kadın Kolları kongresi yaklaşıyor dedik.

O sebeple kadın kolları seçimi bu ara gündemimde epey fazla olabilir.

Çünkü değişimle birlikte kadrolarında yenilenmeye giden örgüt, en önemli değişimi kadın kollarında gerçekleştirmeli.

CHP’de kadınların gücü yadsınamaz, kadınlar gücünü fark etmeli ve gücünü ortaya koyacak meydanı da bulmalıdır.

Çoğu partili kadın “meydanın gereksiz kalabalık” olduğunu görünce, “bu kalabalıkta bana laf düşmez, kalabalıkta sesim duyulmaz” diyor ve kaçıyor.

Hâlbuki meydanda “kalabalık” yapan nice insan da kuru gürültüden öteye gitmiyor.

Örgüt aynı kadınların ekseninde dönüyor.

Bazen kadının kadına yaptığı kötülüğü karşı cins yapmıyor.

Bu yazımda detaylara girmeyeceğim.

Kadınlara güç olmak istiyorum.

Ve kadın kollarında değişimi, yenilenmeyi sonuna kadar destekliyorum.

CHP içerisinde “hanım ağa” pozisyonuna giren “kadın” profiller var.

Bu profilden derhal arınmalı örgüt.

Şaka yapmıyorum, inanın partinin geleceği için hayat memat meselesi.

Kardeşim partili değilim bana şikayet yağıyor.

Şimdiye kadar öteledim ancak konu kadınlara gelince zamanı geldi diye düşünerek gündemime almak istedim.

CHP içerisinde bir kadın partili varmış, partiye adımını atan her kadının şeceresini çıkarıyormuş, “bu da neyin nesi, bu kim, nereden çıktı bu” şeklinde zincir sorular sorarak sorgu memurluğu görevini üstlenmiş.

Bu haddi kimden almış, güvendiği nedir bilemiyoruz ancak halk tabiriyle biz ona “racon” kesmek de diyebiliriz.

Şaka yapmıyorum.

Bir kadın öne mi çıkıyor?

Mobingg başlıyor.

Bir kadın fikir mi üretti?

“Bu çok fazla oluyor ha” söyleminden yola çıkarak önü kesiliyor.

Hatta fotoğraf karesine girmesine dahi izin verilmeyen kadınlar oluyormuş.

Protokolün, başkanın yanında fotoğraf karesine durmak yasak kardeşim!

Aaaa sen de kim oluyorsun, ben dururken?

Dirsekle ittiriyor, yerini sağlama alıyor.

Off…

Özetledim, dertler derya olsa da…

Konuyu nereye getireceğim?

Bu anlattığım konular çok basit mevzular, incir çekirdeğini doldurmaz.

Ancak partinin çizdiği bir de “vitrin” var!

Vitrin de ayrıştırıcı, ötekileştirici profiller yer aldığı zaman, vitrini gören kaçıyor.

Kadın kazanmaya, insan kazanmaya çalışmıyor musunuz?

Pembe dizilerdeki aksiyonu aramıyor kimse.

Partinin artık belli kriterleri olmalı!

Kadın kollarından başlamalı bu da…

Örneğin hümanist olmayan giremez kardeşim, insan sevmiyorsan bile sever gibi yapacaksın, disiplinli olmayanı almıyoruz diyecekler, “herkes herkesi sevmek zorunda değil ancak herkes herkesle geçinmek zorunda” yeni slogan olmalı.

Geçinemiyorsan, kimse de “seninle” geçinmek zorunda değil.

Kadın- erkek fark etmez, çizeceksiniz üstünü.

Partiyi babasının dükkanı sananlar bile var!

Sözlerim yanlış anlaşılmasın, ne kadar şikayet alsanız da o kadını bile kazanabilmek de marifet.

Ancak bir süre vitrinden uzaklaştırarak.

Sürekli yenilenmeyle, değişimle bir süre sonra raylar da yerine oturacaktır.

Herkes haddini bilecektir!

Kimse örgütü babasının çiftliği sanmayacaktır!

Hatta “vitrin” olayı kaldırılmalı örgütten.

CHP’li kadınların vitrine ihtiyacı yok, fikre ihtiyacı var!

Kırın vitrinin camını!

Bırakın dağılsın cam parçaları…

Toplarsınız, birleştirirsiniz, yeniden başlarsınız.

Elbette ilk günkü sağlamlığı olmaz.

Zor olan kısmı da burası.

Fakat…

Göreceksiniz…

Vitrin camı kırıldığı zaman, o camdan içeri nice fikir sahibi kadın girecek, o kırık yerlerden ışık olacak, yayılacak ve zamanla güçleneceksiniz.

Bu değişim “ bir vitrin camının” kırılmasıyla başlayacak.