Eskişehirspor'un eski Teknik Asbaşkanı, "önce güven" ekibinin ağır toplarından Mehmet Akman'ın ESTV'de 90+3 programında yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Benim için saha içini yazmak daha kolay. Çünkü saha içinde olanlar gözünüzün önünde oluyor. Doğrusuyla da, yanlışıyla da... Saha dışını yazmak ise daha zor... Kapalı kapılar arkasında neler konuşulduğunu duymadan, toplantılarda ne kararlar alındığını bilmeden yazmayı hiçbir zaman doğru bulmadım. Elbette zaman zaman kulağıma fısıldananlar, söylenenler oldu. Ama dediğim gibi gözümle görmeden, kulağımla duymadan böyle şeylere itibar etmedim.
Fakat şimdi bizzat yönetimde önemli görevler almış, hemen hemen bütün kararların altında imzası olan Mehmet Akman tarafından ciddi ithamlarda bulunuldu. Sayın Akman, daha önce de, Mesut Başkan'ı "Tek adamlık" ile suçlamış, kulübün yanlış yönetildiğini ifade etmişti. Bu sefer çok daha açık, çok daha kapsamlı konuştu. Mesut Başkan'ın danışmanlarını, alt yapıyı, transferlerde yapılan yanlışları hatta kulüp üyeliğini bile eleştirdi. Ama bence asıl önemli olan kulübün borcunun daha da arttığı yönündeki açıklamalardı. Kulübün borcunun, yönetimi devir aldıkları döneme göre daha fazla olduğunu söylemesi mutlaka yönetim tarafından cevaplanmalı. Aksi halde şeffaflık sloganı ile seçim öncesi herkesin takdirini kazanan önce güven ekibi bundan çok yara alır. Sayın Mehmet Akman bir nevi "Don Kişot'luğa" soyundu ve fitili ateşledi. Bana göre "Önce Güven" ekibini zor günler bekliyor. Camia takımın kötü gidişatından dolayı zaten gergindi. Bu açıklamalar işin tuzu biberi oldu. Açıkçası hafta sonu oynayacağımız Kardemir Karabük maçı çok zor olacak. Alınacak kötü bir sonuçta tribünlerin tepkisinin nereye yöneleceği belli olmaz. Çünkü taraftar Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe karşısında oynanan futbolu gördü. Şimdi herkesin aklında isterlerse oynuyorlar algısı oluştu. Futbolcular bu beklentiye cevap vermek zorundalar. Bugün Diyarbakır BŞB Spor ile kupa maçımız var. Ancak Kupa maçı Eskişehir'de kimsenin umurunda değil. Ertuğrul Hoca devamlı Kupaya önem veriyoruz dese de, sanırım kendisinden başka böyle düşünen yok. Herkesin tek derdi bir an önce ligde rahata kavuşmak.
Bu arada Diyarbakır kulübünün Teknik Direktörü tanıdık bir isim, Coşkun Demirbakan. Kendisini yakından tanıyanlar bilir, lafını hiç esirgemez Eskişehir'in "İmparator" lakaplı Hocası. Onunla yapılan röportajı izledim. Hoca, takımın ligdeki durumu hakkındaki soruya transferlerin yetersizliği ile cevap vermiş. Açıkçası sezon başında genç diye transfer edilen futbolcuların takıma katkı yapmadığını söyleyerek onları ciddi bir şekilde eleştirmiş. Hiçbir gelişme sağlamadılar, hatta geri gittiler diyerek kızıyor Coşkun Hoca. Sonra da futbolcuları ait oldukları kulübe yakışır bir şekilde oynamaları gerektiğini belirterek uyarıyor. Bence de haklı... Bundan sonra top futbolcularda... Bu kulüp sizlere kucağını açtı. Ya değerini bilin, ya da...
