4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YABANCI SERMAYE VE ESKİŞEHİR

Türkiye'ye, gelen yabancı sermaye, kesinlikle yeni bir yatırım yapmıyor. Babadan kalma veya insanımız tarafından gerçekleştirilen, fabrikaları satın alıyor. Devlet ise en stratejik kurum/kuruluşları, özelleştirme gerekçesi ile yabancılara satıyor. Böylece de yabancılar tüm sektörlerde, iç pazarı ele geçirirken, insanımızın da global pazarlarda kendilerine rakip olmalarını engelliyorlar. Böylece de bir taşla da, iki kuş vurmuş oluyorlar.
Oysa Amerika Birleşik Devletleri, kendi şirketlerinin, yabancıya satılmasına şiddetle karşı çıkmaktadır. Çin'in, önde gelen petrol şirketlerinden CNOOC, ABD'nin enerji şirketi Unocal'u, satın almak istemişti. Amerikalı kimi senatör ve iş adamları, ülkenin ulusal güvenliğinin tehlikeye gireceğini ileri sürerek ayağa kalktılar.
Bizde öyle mi? Yabancı sermayeye, her türlü kolaylık gösteriliyor en stratejik kurum/kuruluşlar bile, yabancılara devrediliyor.
Yunanlılar; Türkiye'ye, artık ordularıyla değil, sermayeleriyle çıkarma yapıyorlar. Para harekâtını kontrol edebilmek için, Finansbank'ı, Tefken Bank'ı ve Alternatif Bank'ı aldılar. Bankalar üzerinden, İzmir-Aydın hattında ve İstanbul' da, ne kadar arazi kapattıklarını bilen yok. MİGROS' la, daha da güçlenen Rumlar, Anadolu içlerine doğru harekete geçtiler.
Velhasıl üreten değil, tüketen bir toplum ve kent olma yolunda, hızla ilerliyoruz.
Yine yabancı sermaye, devletin ve özel sektörün çıkardığı bonoları satın alıyor. Bunu tercih etmelerinin en önemli sebebi ise, faizlerinin yüksek olmasıdır. Aslında bu tür yabancı sermayenin, ülkemiz için, zararlı olduğunu siyasi otorite de biliyor ama cari açığı kapatabilmek için, bu tür yabancı sermaye girişine de olumlu bakmak zorunda kalıyor. Bu gün tartışılması gereken de budur.
Nitekim yabancı sermaye şirketlerin 500 büyük kamu veya özel, sanayi şirketi arasında "ekonomik aktivite" ölçüsü ile payları, 1990 yılında yüzde 8.2 iken, 2003 yılında yüzde 20.1'e çıkmıştır. Oysa ülke için yararlı olan, "sabit sermaye yatırımı". İstenen yabancı sermaye de budur. Bu tür yabancı sermaye, insanımız için, aş ve iştir. Teknoloji getirir. Kalite ve maliyet avantajları yaratır. İhracata ciddi katkıda bulunur. Hatırlıyorum da, 2005 yılında, köşemizde, " Eskişehir'e yapılacağı söylenen 100 milyon dolarlık iki süper market, nihayet start aldı ama bu yatırımlar, mevcut süper marketlerdeki tablo iyi değerlendirilir veya sorgulanırsa, kente yarar değil zarar verdikleri de ortada " demiştik.
Aradan üç yıl gibi bir süre geçti. Bu süre içinde, Eskişehir'e küçümsenmeyecek sayıda süper marketler geldi. Dikkat ediyoruz, Yabancı ortaklı süper marketlerde, sürekli yabancı menşeli mallar artıyor. Bu gelişme sonucu da, kentte her sektördeki esnaf, büyük sıkıntı yaşıyor. Hatta iş yerini, kapatmak zorunda kalıyor.
Eskişehir'e, üretime yönelik yabancı sermaye ve yatırımcı gelir mi veya gelmez mi bilinmez ama yılardır, bu alandaki söylem ve vaatler hep gündemde oldu. Ancak Kente, arzu edilen yabancı yatırım ise, bir türlü gelmedi. Elbette bunun sebep/sebepleri var. Öncelikle bu alanda Eskişehir'de ciddi bir çalışma ve strateji yok. Veya yabancı yatırımcının dikkatini çekecek bir gelişme veya ortam oluşmadığı gibi, Kentte yaşanan gruplaşmalardan dolayı da, insanımızın, bunu düşünecek zamanı da yok.
Hâlbuki yabancı sermaye için, Eskişehir cazip bir kent olabilir. Eskişehir'de, dünya standardında rezerve sahip madenler var, bunlar, pek ala yabancılarla birlikte, çıkartılabilir veya sanayinin motoru haline getirilebilir.
Eskişehir'de hassas mekanik alanında da, ciddi alt yapı, bilgi birikimi ve yetişmiş insan gücü var. Bu alanda da, yabancı sermaye ile birlikte makro projeler hayata geçirilebilir. Bu görevi, TÜLOMSAŞ, TUSAŞ, Jet bakım ve Revizyon Atölyeleri ve Şeker Makine Fabrikası üstlenebilir.
Eskişehir' de, yabancı veya yerli yatırımların ivme kazanması için, bir " MASTER PLAN" şarttır. Bölge için yapılacak bir Mastır Plan, hem bölge sanayicisi için, hem de yerli veya yabancı yatırımcı için rehber olacaktır. Ayrıca ESO ve ETO Eskişehir'e yapılacak yerli ve yabancı yatırımlar için, müştereken yeni stratejiler belirlemeli ve hayata geçirmelidir.
Bugün bakıyoruz, Eskişehir' de, üretime değil, tüketime yönelik yabancı sermaye övgü dolu sözlerle de teşvik ediliyor. Oysa kente gelen yabacı menşeli, her süper market, bu politika ve stratejilerle, Eskişehir'e, sosyal, kültürel, ekonomik, üretim en önemlisi de şehircilik açısından, ciddi sorunlar getirecektir. Getirdiler de...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi