Yankı yaratan bir dava ve sergilenen iki yanlış tavır

Kamuoyunda yankı yaratan bir dava var.

Kısaca ‘’ESBAV Davası’’ dense olur.

Kamuoyunda yankı yaratmasının nedeni de kurucusunun ve yönetim kurulu başkanının Yılmaz Büyükerşen olması…

Aslında yeni açılmış bir dava değil…

Üzerinde fazla durulmadı.

Son günlerde gündem olmasının nedeni meydana gelen yeni bir gelişme…

Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve yönetim kurulu üyeleri görevden alındı.

Vakfın başında artık bir kayyum var.

Bu arada iddianame de hazırlandı.

Hazırlanan iddianame çok ciddi suçlamalar içeriyor.

Karşılığında istenen hapis cezaları da var.

Yılmaz Büyükerşen, 25 yıl Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir isim… Ondan önce de uzun süre Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü yaptı.

Onun için vakıfla ilgili gelişmelerin kamuoyu gündeminde yer alması son derece doğal…

Bu doğal da yapılan değerlendirmeler için doğal demek olanaksız…

AK Parti temsilcileri olayı ‘’siyasi malzeme’’ olarak kullanmaya çalışıyor. Dahası davayı Büyükşehir Belediyesi ile ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Onun içindir ki Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına da taşıdılar.

Olayı ‘’siyasi malzeme’’ olarak kullanmaları bir ölçüde doğal karşılanabilir.

Ancak davayla Büyükşehir Belediyesi’ni ilişkilendirmeye çalışmaları, bunu fırsat bilip Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye yüklenmeleri doğal değil…

‘’Masumiyet karinesi’’ gibi bir olguyu düşündükleri bile yok.

Bu son derece yanlış…

Başkan Ayşe Ünlüce de açıkladı. ESBAV ile Büyükşehir Belediyesi’nin bir ilişkisi yok.

Doğal olarak Ayşe Ünlüce’ye yüklenmek yanlış olduğu gibi boşa gayrettir.

CHP temsilcilerinden de olaya müdahil olanlar oldu.

‘’Yılmaz Büyükerşen’i savunmak’’ istiyorlar.

Bu son derece doğal…

Ancak ‘’savunma’’ adına sergiledikleri yaklaşım doğru değil.

Her şeyden önce söz konusu davanın, CHP’li belediye başkanlarına yönelik siyasi operasyonlar ile ilişkilendirmek son derece yanlış.

ESBAV ile ne Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne de Büyükşehir Belediyesi’nin en küçük bir bağlantısı var.

‘’Savunma’’ açıklaması yapanların ESBAV hakkında bilgi sahibi oldukları bile meçhul…

Varlığından haberdar olsalar bile yönetim kurulu üyelerini ve şirketlerini kesinlikle yeni öğrenmişlerdir.

‘’Savunma’’ adına yaptıkları son derece yanlış…

Dahası CHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir olay hakkında ‘’CHP ile ilgili imiş’’ havası yaratıyorlar.

AK Parti temsilcilerinin ekmeğine yağ sürüyorlar dense de olur.

Ortada CHP’li belediye başkanlarına yönelik siyasi operasyonla bağlantısı olmayan ve açılması çok öncelere dayanan bir dava var.

İddianame ciddi suçlamalar içeriyor.

Suçlamaların dayanaklarını bilemiyoruz.

Dava sürecinde ortaya konulacaktır.

Kamuoyuna yansıyan soruları yanıtsız bırakan vakıf yöneticileri de mahkemede savunmalarını yapacaklardır.

Bugün için ‘’suçlu’’ ilan etmek de ‘’masum’’ demek de çok doğru değil…

Şu an sergilenecek doğru tavır, peşin bir yargıya varmadan beklemektir.

Bekleyelim bakalım…

Gelişmeler ne gösterecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi