1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yanlış kapıdan girerseniz doğru kapıdan çıkamazsınız...


-"Eskişehir'e müjdemiz var" diye başladığınız bir proje, İktidar partisinin mahalli seçimleri kazanmaya dönük projesi haline gelirse...
İl Başkanınız çıkıp, "Bu İktidar partisinin bir projesidir" derse açık açık.
Arkasından, "Bu projeyi öylesine dizayn edelim ki, bu işten iktidar partisi adına bir kazanç ortaya çıksın" davranışı içine girerseniz.
Hemen her kararda, "Bu yapılanlar Belediye'ye yaramasın da. nasıl olursa olsun" diye çaba harcadığınızı cümle aleme hissettirirseniz...
Son olarak da, "Eskişehir'e yaramış yaramamış hiç önemli değil. Önemli olan Belediye'ye bir şekilde faydası olmasın" algısı içinde olursanız...
Türk dünyası Kültür Başkenti projesinin gelebildiği yer ancak burası olacaktır...
İşte bu yüzden...
Sırf "Harcanmayan para Büyükşehir Belediyesi ve Özel İdareye kalır" hükmünü yerine getirmemek için vakıf kurmak zorunda kalırsınız...
Sırf "Meydan" dediğinizde, bunun Belediye görev alanına gireceğini bildiğiniz için, işin içine Anadolu Üniversitesini sokmak ve alan üzerinde Üniversitenin bir birimini yapma zorunluluğunu bile hoş görmek durumunda kalırsınız.
Biz yıllardır işin içine yanlış kapıdan girildiğini söylüyoruz...
Gördünüz mü bakın?
Siz hala doğru kapıdan çıkamadınız...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Kimin haklı olduğunu belki de zaman gösterecek

Odunpazarı Belediyesi'nde işten çıkartılma tartışması var.
Belediye, 1200 taşeron işçiden 65'inin sözleşmesini yenilemedi.
Bunun üzerine işten çıkartılan işçiler ile AK Partililer Belediye önünde pankartlarla protesto gösterisi yaptı.
AK Partili Volkan Doğan ;
-"Hani insanların ekmekleri ile oynamayacağınıza dair verdiğiniz söze ne oldu?" diye sordu.
CHP'li Belediye Başkanı Kazım kurt;
-"Hak, hukuk, emek edebiyatı yapacağınıza yasa yapsaydınız. Taşeronu kaldırsaydınız!Bu Taşeron sisteminin acı gerçeği" dedi.
AK Partili Volkan Doğan;
-"İşten çıkartılanların hepsi CHP'li olmadığı için mi işten çıkartıldı?" diye sordu.
CHP'li Belediye Başkanı Kurt:
-"Biz bu arkadaşların çoğunu tanımayız. Bilmeyiz. Şu an Odunpazarı Belediyesinde 300'e yakın fazla işçi var. Bizden önce doldurulmuş" cevabını verdi.
AK partili Volkan Doğan;
-"Ocak ayında bu işten çıkartılanların Ocağını niye söndürdünüz?" diye sordu...
CHP'li Belediye Başkanı Kazım Kurt;
-"2004 yılında Sayın Burhan Sakallı göreve geldiğinde hiçbir CHP'li çıkıp ta85 işçiyi neden işten çıkardınız? Neden görev yerini değiştirdiniz demedi." Cevabını verdi.
Sonuç olarak...
Odunpazarı Belediyesi'nde, Kazım Kurt'un söylediğine bakılırsa 65 taşeron işçinin sözleşmesi yenilenmedi.
"Kim haklı? Kim haksız?"dan ziyade(Kaldı ki her iki tarafın da haklı olduğu taraflar mevcut), somut olan tek şey, 65 işçinin sözleşmelerinin yenilenmediği gerçeği.
Eğer bu durum zorunluluk haliyse, söyleyecek pek bir şey yok.
Fakat...
Sözleşmesi yenilenmeyen bu insanların yerine, ileriki günlerde başka işçi alımı yapılırsa...
İşte o zaman bu durumu yeniden değerlendirmek gerekecektir.
.......


"Önce Güven"e, önce "Güven" lazım...

Eskişehirspor üst üste kötü sonuçlar alınca...
Hem kulüp yönetiminde, hem de maçına göre ortaya konulan futbol kalitesinde büyük bir tutarsızlık ortaya çıkınca, bir yazı kaleme aldık bundan yaklaşık 15 gün önce...
Bu işin bu haliyle gitmeyeceğini, yönetimin adeta işi kaderine bırakmış bir pozisyon içinde olduğunu, Teknik kadronun resmen yol ayrımına geldiğini belirtip;
"Mantık ortada.

Kulüp başkan ve yönetiminin baş vurabileceği tek seçenek, biran önce olağanüstü kongre kararı almak olmalıdır.

Bu kararı alırken de "Mevcut tablo karşısında güvenoyu alma gereği zorunlu hale gelmiştir. Çünkü bu böyle gitmiyor. Biz, bu kulübü yönetmek için bize güvenilmesini isteyerek göreve geldik. Ama gelinen noktada bize güvenin azaldığını hissediyoruz. Bu algıyı ortadan kaldırmak, bu kulübü hala iyi yöneteceğimiz hedefimizden vaz geçmediğimizi ortaya koyacak bir güvenoyuna ihtiyacımız var. Bunu yaparken, bu kulübü bizden daha iyi yöneteceği iddiasında olanlara da bir şans tanıma gayesiyle olağanüstü kongreye gitmek istiyoruz" denilmeli..." dedik.
Biz bunu dedikten sonra, Eskişehirspor kötü sonuçlarına devam etti.
Dahası...
Teknik direktör görevinden istifa etti.
Hatta...
Eskişehir'de ilk kez "Ertuğrul sağlam kalsın, Yönetim gitsin" gibi, bu güne kadar eşine az rastlanan bir istek açıkça dile getirildi.
Bizim o günden bu yana "Olağanüstü kongre" görüşümüz değişmedi...
Ama o günden bu yana Eskişehirspor'da çok şey değişti.
Yönetimden istifalar oldu örneğin.
Takım teknik direktörsüz kaldı.
Alınan kötü sonuçlar devam etti.
Bu güne kadar konuşulmayan ligden düşme meselesi, herkesin endişeyle konuştuğu bir konu haline geldi.
Ve en önemlisi de,"yönetim çaresiz içinde" algısı yayılmaya başladı.
Kısacası...
O günde söyledik, bu gün de söylüyoruz...
"Önce Güven" yönetiminin bu gün için, önce "Güven"e ihtiyacı var.
Bu güveni tazelemesi için de yapacağı ilk iş, kulübü olağanüstü genel kurula götürmek olmalı.
Başka bir talip çıkar-çıkmaz bunu bilemiyoruz.
Ama, bu yönetimin, bundan sonra da daha cesur ve kendinden emin görev yapabilmesi adına, güven tazelemesi kaçınılmaz hale geldi.
.......


Biraz da gülmek lazım

Bir alman birde Türk komşularmış.. Almanın tavuğu bizim Türkün bahçesine yumurtlamış.. Türk ile alman yumurta kavgasına tutuşmuşlar..
Alman:
-tavuk benim yumurta benim..
Türk:
-bahçe benim yumurta benim...diye tartışırlarken Türk ortaya bir fikir atmış:
-Birbirimizin karnına vuralım kim daha az yerde yatarsa o yumurtayı alsın..
-tamam demiş alman..
Türk gitmiş evden kalın kışlık botlarını almış, giymiş, sıkıca bağlamış, vurmuş...
Alman 10dk 20 dk derken yarim saat sonra kalkmış..
Sonra alman gitmiş botlarını getirmiş, giymiş, sıkıca bağlamış, tam vuracakken,
-Dur demiş Türk:
-Al senin olsun.. Bir yumurta için kavga ettiğimize değmez...


Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi