4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YAPTIRIMLAR SONUÇ ALICI OLMALI

Atatürk, dış politikada, dengeli ve barışsever bir yol izleyen büyük bir devlet adamıdır. Siyasi hayatı boyunca, mantık çerçevesinde ve çok fazla hayale kapılmadan gerçekçi bir dış politika tarzı benimsemiş, dış politikanın iç politika ve iç huzurdan bağımsız olamayacağı bilinci ile "yurtta barış dünyada barış" ilkesini uygulamaya koymuştur.
Atatürk, akılcı bir politika gütmenin ülke menfaatlerine uygun olacağı bilinci yanında, gerektiğinde ittifak arayışına girilebileceğini ifa ederek, o dönemlerde, Türkiye'nin izlediği dış politika anlayışının, bütün dünya devletlerince takdir edilmesini sağlamıştır.
Atatürk'ün, Dış Politika İlkeleri, gerçekçilik, bağımsızlık, barışçılık, güven politikası ve İttifaklar sistemi, akılcılıktı. En önemlisi de başka devletlerin iç işlerine karışmamak ve onları kendi iç işlerimize hiç bir suretle karıştırmamaktı.
Atatürk' ün, dış politikada stratejisinde kalıcı başarılar elde etmek için ülkeyi ticarî ekonomik ve askerî bakımdan güçlü bir hale getirmek öncellikle hedeftir. Çünkü ticarî ekonomik ve askerî bakımdan güçlü olan ülkeler, her alanda etkili olur. Uluslararası alanda sözü dinlenen ülke olur.
Bugün öyle mi?
Çok partili dönemde, sürekli borç alındı. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye, tehlikeli boyuta ulaştı. Tedbir alınmazsa, Mihriddin Arûsi' nin, söylediği gibi, " İKTİSADİ İSTİKLALE MALİK OLMAYAN MİLLET, SİYASİ İSTİKLALİNİ MİHNET YÜKÜ GİBİ TAŞIR GİDER." Sonuçta da siyasi bağımsızlığını kaybeder.
Türkiye, Atatürk' ün dış politikada strateji ve politikalarını çok partili dönemde dikkate almadığı gibi, aldığı karalarında arkasında durmadı. Geçmişte de Fransa'ya karşı yaptırımlar alınmış, bir müddet sonra unutulmuştu. Nitekim Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili tasarı, ABD Kongresi'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde 10 Ekim'de, 21'e karşı 27 oyla kabul edilmesinden önce, bir gazeteye açıklama yapan, California 27'nci bölgeden milletvekili Demokrat Brad Sherman da, " ANKARA'NIN, BİRKAÇ GÜN KIZGINLIĞINI İFADE EDECEĞİNİ, SONRA KIZGINLIĞININ BİTECEĞİNİ " savundu.
Ayrıca AKP hükümeti dış politikada "Komşularla sıfır problem" anlayışını benimsemiş, Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu "İstikrarlı bir demokrasi için güvenli uluslararası çevre ve komşularla sıfır problem gerekir." diyerek amaçlarını özetlemişti. Peki, ne oldu da Türkiye bir anda bütün komşuları ile sorun yaşayan bir ülke halini aldı?
Aslında bugün istenmeyen dış gelişmeler, geçmişte yapılan hataların bedelidir.
Geçmişte, FRANSA'YI BOYKOT ve yaptırımlar, bugün de gündemdedir.
Siyasi iktidar, Kamuoyunda "soykırımı inkâr yasası" olarak bilinen ve 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifi, Fransız Ulusal Meclisi'nde kabul edilmesi ile birlikte YAPTIRIM kararı aldı.
Alınan karalara göre, Askeri tatbikatlar iptal edildi. Fransız askeri uçakları her uçuş için Türkiye'den ayrı ayrı izin alacak Askeri gemilerin liman ziyaretleri izin başvurularını bugünden itibaren reddedilecek. Siyasi askeri ve ekonomik maliyetli faaliyetleri personel değişim eğitim gibi bütün faaliyetleri iptal edilecek.
Fransa ile her türlü siyasi istişareler durduruldu AB eşleştirme projelerinde Fransa'yla işbirliğine gidilmeyecek. 2012 yılında Ekonomik bakanları arasında yapılacak Türkiye Fransa ortak Ekonomi toplantısına Türkiye katılmayacak.
Başbakan Sayın ERDOĞAN, "Yasanın Fransa'da ki seyrine göre yeni tedbirler gelecek ve tarafımızdan hiç bir tereddüde mahal bırakmaksızın uygulanacaktır." sözleri inşallah gündemde kalır. Önümüzdeki günlerde, "Eski tas eski hamam" felsefesi ilişkilere hakim olmaz.
Siyasi İktidar, ikinci planını uygulamaya koyacak. THY'nin almayı planladığı Airbus uçakları ile ilgili kararın da askıya alınması bekleniyor. Sarkozy'nin Mayıs ayındaki seçimlere kadar kararı onaylamaması için, Ankara'nın girişimleri devam edecek. Sarkozy'nin yasayı onaylaması halinde: Ekonomik işbirliği askıya alınacak. Siyasi ilişkiler en alt düzeye indirilecek Askeri alanda uygulanan uçuş ve liman ambargosu, tarifeli seferleri kapsamayacak. Ancak Fransız devlet yetkililerin bazı sivil uçuşları ambargo kapsamına girebilecek. Ancak Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifi, Fransız senatosu da kabul görmesine rağmen iktidar aldığı bu yaptırımları buzdolabına kaldırdı.
Elbette Türk hükümetinin, gündeme aldığı yaptırımlar, doğru adımlar. Ancak bu yaptırımlar, sonuç alıncaya kadar devam etmelidir. Aksi halde Türkiye' nin, aldığı her karar ve yaptırımlar, dün olduğu gibi bugünde uluslararası Platformda kabul görmediği gibi, dikkate de alınmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi