
Gazi Özdemir
YARATILIŞTA KADIN KORUNMUŞTUR
Yayınlanma:
Son yıllarda kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde gittikçe bir artış görülmektedir. Örneğin 2002 de 66 kadın öldürülürken, bu sayı 2013 te 237, 2014 te 297, 2015 yılında ise 310 oldu. Sorulduğunda hep Sosyo-ekonomik nedenler ve karşılıklı kişilik çatışmaları sayılmakta, fakat DİN konusu ve Kur'an'a dayandırılan ve asırlardır Müslüman toplumların bilinçaltlarına ön yargı şeklinde kazınmış olan yanlış tercüme ve yorumlar üzerinde her nedense durulmamaktadır. Kur'an, bugüne kadar sadece erkekler tarafından tercüme edilip yorumlanmış ve ilmihaller hazırlanmıştır. Söylenen ve yazılanların çoğuna bakıyoruz, da özellikle kadınlarla ilgili ayetler yanlış ve ön yargılı, taraflı tercüme edilmiş ve yorumlanmıştır. Asırlardır da bu yanlışlıklar, Müslüman toplumlardaki kadın ve erkeklerin bilinç altını kadınlar aleyhine şartlandırmış bulunmaktadır. Suçu da "Kur'an böyle diyor" diyerek de Kur'an'a yıkmışız. Ek haramlaştırmalar, insanları zora sokan, sıkboğaz eden kurallar koymuş ve bunları Kur'an'ı okumayan, okusa da anlamadan okuyan toplumlara söylemişiz. Gerçekte ise Kur'an KADIN DEVRİMİ YAPAN BİR KİTAP, Hz. Muhammed de tarihte en büyük kadın devrimini gerçekleştiren ilk kişi, ikincisi de yine Kur'an bilgisi sayesinde ATATÜRK olmuştur.
Son yıllarda dine yönelmelerdeki artış yanında, Kur'an'daki gerçek din konusunda bilgisi olmadan Dindar görünme ve dine dayandırılan davranışlar sergilemeler de arttı. İşte eksik ve yanlış din bilgili bu kişilerdeki artışa paralel, "Dini uyguluyorum" ön yargısı ile kadına şiddet uygulama, hatta öldürme de artış gösterdi. Çünkü bu kişiler, kadına şiddet uygulamayı, dövmeyi yanlış dini yorumlara dayandırabiliyorlar.
Cahiliye döneminde kadın;
Evlenme-boşanma-miras ve verasette, hatta hiçbir konuda söz hakkı yoktu.
Ölen kişinin karısı, varislerine kalıyor ve kadının varsa üvey oğlu ile evlendiriliyordu, yoksa ölen erkeğin en yakın varisi ile mehirsiz evlendiriliyordu. Varis olan bazen bir başkasına ve mehrini kendine alarak da dul kalan kadını evlendirebiliyordu.
Yetim kalan kız çocuğunun malı varsa, malı için en yakın bir akrabası ile evlendiriliyordu.
Okutulmuyordu.
Çalışanı çok çok azdı (Peygamberin eşi Hatiçe gibi).
Bir erkekle 10-15 kadın olarak evlendiriliyordu.
Şahitliği kabul edilmiyordu.
İlk kız çocuğundan sonraki kız çocuğu, bazı kabilelerde gömülen konumdaydı. Zaten var-yok arası konumu ile YAŞAYAN ÖLÜ sayılırdı.
Kadına yönelik suçlar için de devlet, kolluk kuvveti, kanun, hapis cezası gibi bir düzen de yoktu. Kadına yönelik suçlarda, işlenen suç, bir nevi yapanın yanında kalıyordu.
Akrabalık, sadece erkeğin soyuna dayanıyordu.
Hür ve soylu olmayan kadınlar Cariye ismi altında cinsel meta olarak sömürülmekteydi.
Aybaşı kanaması başlayan kadınlar toplum dışında tutulmak üzere ayrı bir çadırda tutulur, dokunulmaz ve durumu pislik olarak değerlendirildiği için de ev işi yapmaktan uzak tutulurdu.
Allah, hem daha yaratırken kadını korumuş ve ayrıcalıklı kılmış, daha sonra da Kur'an aracılığı ile bazı yönlerden eşitlemiş, bazı yönlerden de özellikle korumuştur. Toparlarsak:
I. Allah, yaratılışta kadını ayrıcalıklı kılarak korumuştur
II. Allah, Kuran ile kadını korumuştur
Kur'an, bazı özelliklerle kadını eşitlemiştir
Kur'an, bazı özelliklerle kadını korumuştur
Şimdi bunlardan ilk maddedekini açıklamaya çalışayım:
I. ALLAH, YARATILIŞTA KADINI AYRICALIKLI KILARAK KORUMUŞTUR
İnsanın çoğaltılmasında Allah'a aracılık etmek üzere Rahim kadına verilmiştir. Böylece kadın da iyi veya kötü karakterli de olsa her insanın yaratılmasını sağlamış olmakta ve bu canlının bakım ve sevgi ortamında yetişmesine de özen göstermektedir. Gerçek bir annelik duygusunda olan annenin bu sevgisi, koşulsuz ve beklentisiz bir sevgi özelliğindedir.
Hamileliğe ve doğurmaya tahammül gücü verilmiştir. Böylece acıya ve acılı yaşama katlanması daha kolay ve daha az sarsıcı olmaktadır.
Her ay kanama olayına katlanma gücü ve sabrı verilmiştir. Bu özellik aracılığı ile de kadında sıkıntılı yaşama tahammül etme daha fazladır.
Emzirme uygulaması sayesinde, yedirme ve besleme duygusunu dokunarak ve içine iyice sindirerek tatma ayrıcalığı verilmiştir.
Kadın olarak, yine bir kadından doğmak ayrıcalığındadır. Böylece farklı bir cinsiyette olmadığından, kadın cinsiyetine yönelik bir ispatlama uğraşısı söz konusu olmamaktadır.Buna karşılık erkek ise kadından doğduğu için, farklı olan bu cinsiyetine uyum sağlama ve ispatlama uğraşısı içinde olmaktadır. Ki bu uğraşısı henüz anne rahminden itibaren başlamakta ve yine yoğun bir şekilde ergenlik döneminde de devam etmektedir.
Çocuğun cinsiyetinin belirlenmesinde bir katkısının olmaması, bunun erkeğe bırakılması ayrıcalığı sağlanmıştır. Bu konunun özellikle erkekler tarafından bilinmesi oldukça önemlidir.
Ergenlikten sonra cinsel dürtüsü yüzeysel olarak gelişen erkeğe göre, kadının cinsel dürtüsü daha duygusal nedenlere bağlıdır.
Beyni ve böylece bazı özellikleri erkeklerden farklıdır.
Haftaya, cinsiyet hormonlarının etkisine ilişkin kadın ve erkek özelliklerinin farklılığı ile inşallah devam edeceğim.
NOT: 1. Daha ayrıntılı bilgi için "KUR'AN KADINI KORUYOR" kitabına bakınız.
2. 16 MART 2016 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ"ne İnşallah devam edeceğim.