Seda Kağıtcı
Yaşadığına değsin hayat…
Bazı insanlar her şeyi yaşlarıyla doğru orantılı sanırlar. Oysa gençlik yada yaşlılık yaşla ilgili değildir bence ruhla ilgilidir.
İnsan kendini kaç yaşında hissediyorsa o yaştadır ve kendini nasıl hissediyorsa öyle yaşar hayatını. Kimileri deli doludur mesela, kimileri daha çocuksu, kimileri daha olgun, kimileri ağır başlı, kimileri şen şakrak, kimileri hayattan bezmiş, yaşamaktan sıkılmış adeta yarınlardan umudunu kesmiş gibi yaşar. Hem yüzlerine hem hareketlerine yansır bu. Yani türlü türlü insan vardır, türlü türlü yaşam…
Ama ben hep şunu söylerim; yaşama sevinci olmalı ki insanda umudu diri tutsun ve insana moral olsun. Morali yüksek olan insan da ne olursa olsun yaşamdan keyif almaya bakar, hayatını dolu dolu geçirir ve kalan ömrünün kıymetini bilir. Mesela gülmek insanın ömrünü uzatır, mesela bir çocukla vakit geçirmek insana ne tecrübeler katar, neler öğretir, nasıl eğlendirir. Hobi edinmek çok faydalıdır, bir şeyler üretmek, emek verip bir şeyler ortaya çıkarmak nasıl mutlu eder insanı. Hele çalışmak, faydalı olmak bunun insana kattığı keyif ve güç bence paha biçilemez.
Diyeceğim o ki, insan belli bir yaşı geçince hayattan emekli olmaz ki... Yine eğlenir, yine güler, yine içi kıpır kıpır olur, yine sever, yine aşık olur. İnsanın ruhu genç olmalı, hayatı doyasıya yaşamalı, kahkahaları yeri göğü çınlatmalı, içindeki çocuk hiç büyümemeli, yeri gelince dans etmeli, yeri gelince avaz avaz bağırmalı, şarkılar söylemeli. İnsan içinden ne geliyorsa yapmalı. Kendini tutmamalı, sıkmamalı, ertelememeli, beklememeli, vazgeçmemeli.
İnsan yaş alsa da hayattan emekli olmaz ki, her şeyden elini ayağını çekmez ki, yaşama veda etmez ki!.. İnsan yaşlansa da hepsi birer tecrübe yarınlara daha güvenle bakabilmek, yere daha sağlam basabilmek ve yıllarını daha güzel geçirebilmek için. Yüzdeki sarkmaların, ellerdeki buruşmaların, gözlerdeki kırışmaların ve saçlara düşen akların hiçbir önemi yok. Yeter ki ruhu genç olsun insanın. Yeter ki canı çeksin, içinden gelsin. Hayat her şeye rağmen o kadar güzel ki, bizler öyle bir yaşayalım ki, herkes imrensin, harcadığımız ömre değsin.
Olmadıysa onda da vardır bir hayır…
08 Aralık 2025 Pazartesi 00:04Sahte Gülüş Sendromu
01 Aralık 2025 Pazartesi 06:38Eskişehir'in dönüşen yüzü; Haller
24 Kasım 2025 Pazartesi 00:11Büyük şehirlerde yaşamak...
17 Kasım 2025 Pazartesi 00:34Bir dakikalık sessizliğin ardındaki sonsuzluk…
10 Kasım 2025 Pazartesi 00:04Yorulduk…
03 Kasım 2025 Pazartesi 00:01Hey yıllar...
27 Ekim 2025 Pazartesi 13:51Kırgınlık sessizdir, susar bağırmaz...
20 Ekim 2025 Pazartesi 00:01Anlatılamamış hikâyeler, yarım kalmış hayaller...
13 Ekim 2025 Pazartesi 00:01Kıymet bil, güzel yaşa...
06 Ekim 2025 Pazartesi 06:45