Yaz Yaz, bir de baktık Yaz bitmişti...

Her gün yazı yaza yaza, bir de baktık Yaz geçip gitmiş.
Hiç olmazsa, güneşin biraz ucundan tutabilelim düşüncesiyle tatile çıktık.
Tatil dönüşü yazı yazmak çok da kolay değil.
İster istemez Eskişehir gündeminden uzaklaşıyorsunuz.
Her ne kadar internet aracılığıyla gündemi takip etmek mümkün olsa da, bizzat içinde olmadığınız gündem size biraz uzak kalıyor.
Eskişehir'de olmadığımız günlerde neler olup bittiğini hem internet aracılığıyla, hem de geri döndüğümüzde gazeteleri taramak suretiyle öğrenmeye çalıştık.
Doğrusu, bizim de şaşıracağımız ve yazı konusu yapacağımız olağanüstü olaylar ya da tartışmalar yaşanmamış Eskişehir'de.
Örneğin:
-Giderken, Yılmaz Büyükerşen'in milletvekili adayı olup olmayacağı konuşuluyordu, geldik hala aynı konuyla meşgul kamuoyu.
Dün kiminle görüşsek herkesin sorduğu soru "Hoca milletvekili adayı olacak mı?" sorusuydu zira...
-Eskişehirspor yönetiminde rotasyon olmuş örneğin.
Teknik As Başkanlıktan alınan Mehmet Akman, yönetime ve kulüp başkanına verip veriştirmiş ve "Tek adamlık var" demiş.
Mehmet Akman'ın yaptığı açıklamaları doğru bulanlar olmuş, eleştirenler de...
Bize göre, Akman'ın söylediklerine herkes kızabilir ama kulüp Başkanı Mesut Hoşcan'ın kızmaya pek hakkı yok olsa gerek. Zira, Mehmet Akman bir anlamda, Mesut Hoşcan'ın Halil Ünal'a yaptığını yapmış.
-Eczacılar odası Eskişehirspor'un ilaç giderini karşılamak için protokol imzalamış.
Bu Eskişehirspor'a yardımcı olmak için güzel bir düşünce ve girişim ama...
Söz konusu protokolün imzalanmasında, Eczacılar Odası Başkanının kulübün tek yeni üyesi yapılmasının etkisi olup olmadığı soru işareti teşkil ediyor.
Zira, aidatlarını yatırmasına ve bekleme süresi dolmasına rağmen bir çok isim kulübe üye yapılmazken, bir tek Eczacılar oda başkanının mali kongre öncesi üye yapılması düşündürmüyor değil.
-Tepebaşı Belediyesi "Akıllı Şehir Projesi" ile Avrupa'da ikinci olup 5 Milyon Avro hibeyi hak etmiş.
Her ne kadar kamuoyunda bu başarı yeterince yer bulmadıysa da, Eskişehir'de bu güne kadar bu alanda alınan en büyük başarı olması önemli.
-AK partide kongreler süreci başlamış, delege seçimleri yapılmış.
Bu arada...
Parti içindeki guruplar da kongrelere yönelik aday çıkartma girişimlerine başlamış.
Birilerinin kapıları çalınarak, partinin bu yönetimlerle seçime girmemesi için, Ankara'ya şimdiden baskı yapılması yöntemi tartışılır olmuş.
-CHP'de de Milletvekili genel seçimlerinin hazırlıkları başlamış.
Hemen her seçimin mutlak aday adayları olan bazı isimler, parti binasına gelip gitmeye, Pazar toplantılarında konuşma yapmaya başlamış.
-Büyükşehir Belediye Meclisi'nde tarihi bir karar alınmış.
Şehir içi ulaşım tamamen Büyükşehir belediyesine geçmiş.
AK partili üyeler de bu karara destek vermiş ve karar oy birliği ile alınmış.
Yeni dönemin oy birliği ile alınan tek önemli kararı olmuş bu.
Böylece AK partililer "Bakın engellemiyoruz" mesajı vermiş, Büyükşehir cephesinden de "Doğruyu gördüler" mesajı yükselmiş.
Sonuç itibarıyla...
Eskişehir, çok da yoğun ve hararetli bir gündemi olmamış biz yokken.
Çok bir şey kaçırmamışız anlaşılan...

**********************************
Büyükerşen hiç olmazsa kafa yormuş. Ya AK Partililer?

Ulaşımın merkezinde olup da, ulaşım sıkıntısı yaşayan başka bir kent yoktur.
Son yıllarda hizmete giren Hızlı Tren ile her ne kadar Ankara ve İstanbul'a olan ulaşım kolaylaşsa da, Eskişehir'den başta Akdeniz ve Ege sahilleri olmak üzere yurdun pek çok yerine ulaşım sadece kara yolu ile mümkün olabilmekte.
Bunun da sıkıntısını Eskişehirliler daima çekti ve çekmeye de devam ediyor.
Zira...
Uçakla yarım saat-45 dakikalık Akdeniz ve Ege sahilleri, karayolu ile Eskişehirlilere en az 6-7 saat mesafede.

UÇAK FYASKOSUNUN SORUMLUSU ESKİŞEHİRLİLER DEĞİLDİR

Eskişehir'in, değişik dönemlerde yaşadığı uçak deneyimleri var.
Bu deneyimlerin tümü fiyaskoyla sonuçlandı.
Aslına bakarsanız, Eskişehir'in yaşadığı her uçak deneyiminin fiyaskoyla sonuçlanacağı, daha seferler başlamadan belliydi.
Çünkü...
Eskişehir'den İstanbul'a yapılan uçak seferlerinin başarılı olmaması için elden gelen neyse yapıldı.
-Uçakları otomatik olarak indiren cihaz olmadığı için, Eskişehir'e kadar gelen uçak iniş yapamayıp, tekrar İstanbul'a geri döndü örneğin.
-Uçakların, soğuk havada donmaması için ilaçlama yapacak araçlar olmadığı gerekçesiyle, çoğu seferler iptal edildi mesela.
-Sabah Eskişehir'den kalkan uçağın gece Eskişehir'e dönmesi bir türlü sağlanamadığı için, kimsenin işine gelmedi uçakla seyahat.
-Eskişehir'den kalkan uçak, Avrupa yakasında bulunan Atatürk havaalanına inmek yerine, Anadolu yakasındaki Sabiha Gökçen havaalanına inmesi, çok da tercih edilmedi anlayacağınız.
Tüm bu olumsuzluklar ısrarla giderilmeyince de, uçak seferleri haliyle ilgi görmedi.
İlgi görmeyince "zarar ediyor" denildi.
Sonuç olarak, seferler tamamen kaldırıldı.
Bunun suçlusu olarak da, uçak seferlerine ilgi göstermeyen Eskişehirliler gösterildi.
Hâlbuki bunun suçlusu uçak seferlerine sahip çıkmayan Eskişehirliler değil, seferleri Eskişehirlilerin sahip çıkabileceği bir konuma ısrarla getirmek istemeyen iktidar partisinin bizzat Eskişehir'deki aktörleriydi.

HAVACILIK KENTİYİZ AMA UÇAK SEFERLERİMİZ YOK.

İktidar Partisinin Eskişehir'de bulunan aktörleri, yaşanılan bu fiyaskonun ardından uçak seferlerini ,bir daha gündeme gelmemek üzere, deyim yerinde ise kestirip attı.
-"Eskişehirliler uçağa sahip çıkmıyor" diyerek meseleyi tamamen kapattı.
Halbuki, özellikle bahar ve yaz aylarında Eskişehir'den Akdeniz ve Ege sahillerine tatil için giden binlerce insanın, bu bölgelere uçak seferleri başlama beklentisi vardı.
Ancak bu beklenti de boşa çıktı.
Dedik ya! İktidar Partisinin Eskişehir'de bulunan temsilcileri, uçak seferlerini tamamen silmişlerdi kafalarından.
Ve işte bu yüzden...
Eskişehir: Havacılık kenti olup, uçak seferleri bile olmayan
Hatta...
Uluslararası havaalanına sahip olup, uçak seferlerinin olmadığı bir kent haline geliverdi.
Daha da komiği...
Ulaşımın merkezinde olup, ulaşım sıkıntısı yaşayan bir şehir oldu Eskişehir.

BÜYÜKERŞEN'İN UÇAK ÖNERİSİ...

İşte bu noktada, Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen önceki gün bir öneride bulunmuş.
Bursa'da olduğu gibi, Denize inip kalkan dolmuş uçaklarla Eskişehir'den hemen her bölgeye uçak seferlerinin yapılabileceğini söylemiş.
Eskişehir'de deniz olmadığı için bu uçakların Sarı Sungur göletinden inip kalkabileceğini ifade etmiş.
Böylece, Eskişehirlilerin Kara ve Demiryolu ile saatlerce süren seyahatlerinin kısalacağını belirtmiş.
Şimdi bu önerinin "yerinde" ya da "gereksiz" olduğunu düşünebilirsiniz.
Fakat...
Öneri, sonuçta değerlendirilebilecek bir öneridir.
Daha da önemlisi...
Birileri uçak seferlerini kafalarından tamamen sildiği ve seferlerin fiyaskoyla sonuçlanmasının suçunu Eskişehirlilere yüklediği bir ortamda, başka birilerinin bu işe kafa yoruyor olmasıdır.
*******************************
Eskişehir'e müjde verilecekse...

Gazetemiz İstikbal'e ait internet sayfasının sıkı takipçileri var.
Önce üye oluyorlar, ardından da haberlere çeşitli yorumlar yapıyorlar.
İşte bu üyelerden "Maraton" ismi ile sayfamızın takipçisi olan okurumuz, hemen her fırsatta Kızılinler projesini dile getiriyor.
Bu projenin bir an önce hayata geçmesinin, Eskişehir'e büyük kazanç sağlayacağını söylüyor.
En son, "Eskişehir'in ESOPYA ve Kızılinler projelerinin Bakanlıkta "bekletilme" süreleri doldu , Sağlık Bakanlığı, Eskişehir'i söz verdiği gibi ileri yaş turizm merkezi ilan etti gibi müjdeler bekliyoruz" yazmış.
Sonuna kadar haklı...
İktidar partisi Eskişehir'e müjde verecekse, bu müjdelerin başında Kızılinler olmalı...