4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YENİ ANAYASA!

Ülkemizde, bazı kesimler AKP ilk iktidar döneminde sürekli tedirginlik yaşattı. " Laiklik, türban, imam hatip, TSK ve YÖK gibi konularda, çatışma doğuracak bir macerayı göze alırlar mı?" korkusu hep var oldu. Ancak 22 Temmuz seçimlerinde, olduğu gibi. 12 haziran seçimlerinde de oy oranını yükselterek, iktidar partisi oldu. AKP üzerindeki, kaygı, şüphe, özellikle de önyargı da biraz olsun ortadan kalkmış oldu.
22 Temmuz seçiminden sonra, ülkenin hayati sorunları çözüm beklerken, Ak Parti, Batı tekniğiyle, şark kurnazlığı yaparak, yeni anayasa çalışmaları gündeme getirmişti. Bu amaçla Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki akademisyen heyetine yaptırılan çalışma Sapanca' daki toplantılarda netleşerek, kamuoyuna açıklandı. Yeni anayasa ile ilgili kaygılarda, böylece açıklığa kavuşmuş oldu ama hayata geçiremedi.
12 Haziran seçimlerinden sonra, AKP yeni anayasa tekrar gündemdedir. Oysa Anayasa yapmak güç bir iştir. Onun içinde ' Toplum Katılımı" ve " Ortak akıl" ve "Orta payda" gibi kavramların, çalışmalara hakim kılınması, toplumun tüm kesimlerinin önerilerinin, dikkate alınması olmazsa olmaz konumdadır. Çünkü ANAYASALAR UZLAŞMA METİNLERİDİR.
AK Parti, yeni anayasayı, diğer siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, devletin önde gelen anayasal kurumları ve akademisyenlerin katılımı ile gerçekleştirmek zorundadır. Bu tutum, hem demokratik olacak, hem de hazırlanan anayasa toplumun tüm katmanları tarafından da kabul görecektir. AK Parti tek başına hazırlayacağı Anayasa, toplumun büyük bir kesimi tarafından kabul görmediği gibi, sürekli de tartışma konusu yapılacaktır.
Yeni anayasa, Atatürk ilke ve devrimlerinin budanması amacı gütmemeli, laiklik ilkesinin içini boşaltmamalıdır. Ülkemizin, üniter devlet yapısı ve ulusal birliğini zedeleyecek zemin hazırlamamalıdır. Ülkemizde dil ve eğitim birliğini bozacak ve Yargıyı da siyasallaştıracak, hükümler içermemelidir.
Yeni Anayasada yer alacak olan egemenlik, vatandaşlık, YÖK, TSK, Yüce Mahkeme'ye, laiklik gibi konulardaki her değişiklik, taraf olan kesimler tarafından dikkatle izlenecek ve tepki de gösterilecektir. Ancak mevcut Anayasa' nın, ilk dört maddesinin korunması şarttır.
Geçen dönem hazırlanan Anayasa'nın ilk 4 maddesi aynen korunmuştu. Ancak diğer bölümlerin tamamına yakınında değişiklik yapılmıştı. Mevcut Anayasa'nın 6. maddesinde yer alan 'yetkili organlar' netleştiriliyor. "Türk milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır" düzenlemesi, "Türk milleti, egemenliğini, 22 Temmuz seçimlerinden sonra hazırlanan Anayasa taslağında, yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır" şeklinde düzeltiliyordu.
Ayrıca toplumu meydana getiren kesimlerle uzlaşma sağlanmadan, TBMM çoğunluğuna dayalı bir dayatmayla anayasa yapılması, toplumsal uzlaşmayı değil, çatışmayı körükler. Hiçte arzu edilmeyen gelişmelere de neden olur. Ayrıca yeni anayasa yapımında, Türklük, kesinlikle günah keçisi olmamalıdır.
AK Parti iktidarı, "katılımcı demokrasi"den yana pek değil. AK Parti kurmayları ise sadece "kendileri gibi" olanlara güveniyor, onlarla işbirliği yapıyor, onlara danışıyor. Oysa her alanda yetkili ve etkili kesimlerle işbirliği, hem ülkeye hem de Ak Parti'ye çok şey kazandıracaktır.
AK Partililer, diğer kesimlere karşı yalnızca "dengeyi korumak için" sanki hoşgörülü ve uyumlu yaklaşım görüntüsü sergiliyor. Hatta liberal demokratlara karşı da, AK Parti kurmayları mesafeli bir tavır içinde. Bu strateji olumludur. Anacak etnik bazda yapılacak istekler, Anayasa çalışmalarını kilitler. Hele BDP nin tehdit dolu, özelikle şiddete dayanan dayatmaları, yeni anayasa yapımını rafa kaldırır.
AK Parti yüzde 50 oy almasına rağmen, toplumun bir kesimi hala tehlike ve tehdit olarak görmektedir. Bu kesimlerin, kaygılarını ve tüm kesimlerin önerilerini dikkate alarak, AK Partililerin de kendilerine dönük bir değerlendirme yapmaları gerekir. Geçen dönem Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in, yeni anayasa taslağının hazırlık çalışmalarında hiçbir gizlilik olmadığını, taslağın her kesimin görüşü alındıktan sonra Meclis'e getirileceğini açıklaması, bu değerlendirmeyi yapacaklarının da bir göstergesi oldu. Ancak yeni dönemde yeni anayasa nasıl gerçekleştirilecek bekleyip göreceğiz. Ancak yeni anayasa hazırlanmasında uzlaşma sağlamak hiçte kolay olmayacak.
Ayrıca anayasa yapımının özündeki, önem mantıklı müzakerelere dayalı usulleri gerektirir. Ayrıca yapılacak olan anayasa, partiler üstü bir anayasa olmalıdır. Demokrasinin hakim olduğu bir ülkenin anayasası asla sadece bir partinin anlayışı doğrultusunda hazırlanmaz. Unutmayalım ki milletin iradesi bütün vatandaşların katılımı ile tecelli eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi