"Merhabalar Sedat Bey
Geçtiğimiz günlerde Bursa'da idim.
Bursa Çevre Yolunu kullanınca Eskişehir'de yaşayan biri olarak, insan ister istemez bir "ah" çekiyor, bir iç geçiriyor.
Eskişehir'e döner dönmez bir kez daha arşive şöyle bir bakayım dedim.
İlk kez 2007 yılında dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak tarafından dile getirilen 53 km uzunluğunda ki Güney Çevre Yolu projesi aklıma geldi.
"Söz konusu çevre yolu ihalesinin bu yıl içinde yapılacağını ifade eden Bakan Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "... Güney Çevre Yolu Projesi etüt proje işleri, 2007 yılı yatırım programına eklendi. Proje çalışmaları tamamlandı. Keşif bedeli 4 adet köprülü kavşakla beraber 66 milyon YTL"
2007 yılını bu haber ile geçirmiştik.
***
Bu konuyla ilgili ilk somut adımı ise 2012 yılında gördük.
2012 yılında Eskişehir Güney Çevre Yolu "İhale Edilecek Bölünmüş Yollar" kapsamına alındı.
Bu yazdığım yıllarda neredeyse hiçbir şehirde çevre yolu projeleri yoktu, inşaatları yoktu.
2017 yılına geldik;
Eskişehir Güney Çevre Yolu inşaatını 10 yıldır görememişken;
Uşak Çevre Yolu; "yapım çalışması devam ediyor"
Antalya Çevre Yolu; "yapım çalışması devam ediyor"
Ordu Çevre Yolu; "yapım çalışması devam ediyor"
Trabzon Çevre Yolu; "yapım çalışması devam ediyor"
Kütahya Çevre Yolu; " ihale edilecek bölünmüş yollar"
Kırşehir Çevre Yolu; "ihale edilecek bölünmüş yollar"
(benim bir çırpıda sayabildiklerim bunlar)
Kayseri, Bursa gibi çevre yolunu kullanan kentleri hiç yazmıyorum bile.
***
Ankara Yolu, Bursa Yolu, Kütahya Yolu bu şehrin ortasında geçiyor.
Ve bundan dolayı da bu yollarda kaza eksik olmuyor, olmayacakta.
Çünkü 2 adımda bir bu ana arterlere katılan yollar var.
Daha birkaç gün önce Ankara Yolu'nda yaşananlar; yola aniden çıkan bir iş makinası yüzünden, şerit değiştirmek zorunda kalıp zincirleme kaza olması.
Halbuki gerçek bir "çevre yolu"nda böyle kazaların yaşanma ihtimali 0(sıfır).
Çünkü çevre yoluna bu tarz katılım olmaz.
Hep köprülü kavşaklar ile yoldan ayrılır veya yola girersiniz.
Ayrıca mahalleleri, şehri ortadan ikiye bölmediği için yaya trafiği de sıfıra yakın olur ve ölümlü kazalarda olmaz.
***
Şehir içinden geçen bu yolların yükü her geçen gün daha da artıyor.
Şehrin konut bölgesi haline gelen Bursa Yolu aksı, şehrin Sanayi Bölgeleri, Fuar ve Kongre merkezi, Şehir Hastanesi, Emniyet Müdürlüğü gibi kurumlara ev sahipliği yapan Ankara yolu,
kentlinin kafasını dinlediği mesire alanları, turizm hedefi olan ve geçtiği mahallelerin her geçen gün büyümesiyle yükü artan Kütahya Yolu!
Bir yanda Satılmışoğlu'na (Yunusköy'e kadar), bir yanda Kanlıpınar'a,
bir yanda da Yörükakçayır'a doğru sarkan bir kent.
Şehirde yaşayıp bu noktalarda yazlık tarzı ev yapan insanlar da yoğunlukta.
***
Velhasıl kelam hem şehrin tek merkezlilikten kurtulması için bağırıp çağırıyoruz, hem neredeyse her gün maddi ve ölümlü kazalara neden olan bu yollara isyan ediyoruz, hem de Güney Çevre Yolu için bir adım dahi atmıyoruz.
Eskişehir bir yatırımı pek kolay kolay alamıyor.
Kentte kamuoyu yaratmadan istediğimiz hiçbir şeyi alamıyoruz.
Eğer Güney Çevre Yolu'nun inşaatını görmek istiyorsak yine kamuoyu yaratmamız şart.
Peki ne diyorsunuz?
2007 yılında başlayan Güney Çevre Yolu macerasında, 2017 yılında fiziksel adım atılmış olacak mı?"
NOT; Okurumuzun bize gönderdiği mektubu noktasına dahi dokunmadan yayımlıyoruz.
Neredeyse her ay gündeme getirdiğimiz bu konuyu, vatandaşın bakış açısının da eklenmesi adına köşemize alıyoruz.
Ve okurumuzla birlikte bir kez daha soruyoruz;
"Ne oldu bizim yeni çevreyolu projesi?"
