
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
YEREL BASIN VE KADIN
Eskişehir TEGV Eğitim Parkı Yöneticisi Didem AYDINMAKİNA' yı ziyarette, Küresel Medya İzleme Projesinin(KMİP) Türkiye Koordinatörü Sayın Prof. Dr. Nezih ORHON'un, Küresel Medya İzleme Raporu ile ilgili yapılan çalışmalar gereği, "Neden Eskişehir Yazılı Basınında, Kadının nasıl yer aldığını incelemeyelim" önerisi ile bir çalışma yapıldığını söylemişti.
04 Ocak 2012 tarihinde, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nde basın toplantısı yapılarak da yapılacak çalışmalar, kamuoyu ile paylaşılmıştı. Anadolu Üniversitesi-İletişim Bilimleri Fakültesi ve Eskişehir Kent Konseyi Kadın Meclisi-Eğitim ve Bilim Çalışma Eskişehir ile ilgili olarak 'kadının' yerel yazılı basında, nasıl yer aldığını ortaya koymayı amaçlayan çalışmanın, ilk önemli aşamasını tamamladılar.
Kadın Meclisi, Eğitim-Bilim Çalışma Grubu'ndan 19 dokuz gönüllü yer aldı. Türkiye'de, ilk defa bir şehirde yazılı basında, ' KADIN' konusu ele alındı.
Yerel basında( İstikbal, Sakarya, Sonhaber, YeniGün, 2 Eylül, Milli İrade, Anadolu, Şehir) 5346 haber, gönüllüler tarafından incelendi. Eskişehir'de kadının, yer aldığı haberlerde Magazin Eğlence %14,4, Siyaset-Politika:%12,4, Mağduriyet (felaket-kaza):%9,1, Eğitim-çocuk:%5,9, Şiddet içerikli:%4,4 kadın en yer aldığı tespit edildi.
Cinsiyet eşitliği/insan hakları hakkında bir vurgu veya bilgi ancak kadınların yüzde 6'sında var. Yüzde 94'ünde yok. Haberde, yer alan kişilerin cinsiyet dağılımları da incelenmiş ve % 55,92'si erkek odaklı haberler olduğu tespit edilmiştir.
Değerlendirmede, yaş açısından, yüzde 63,1'i 19-49 yaş arası ile ilgili. 12 yaş altı yüzde 7,4. Çocuk çok sınırlı yer alıyor. Meslekler açısından yüzde 16,4 siyaset, politika ile ilgili. Magazin ve sanat ile ilgili yüzde 15,9. Sosyal eylemci, sendikalı ve sivil toplum ile ilgili yüzde 10,6. Öğrenci ve okullu ile ilgili olarak yüzde 8,6. en ilginç tespit ise Ülkenin gündemi işsizlikken, kadın işsizliği yer almıyor.
Yine yapılan incelemede, haber öyküsündeki işlevi açısından kadın yüzde 76,8 oranında haberin öznesi. Ancak, yüzde 2,5 oranında uzman veya yorumcu; yüzde 2,3 oranında sözcü, yüzde 0,2 oranında yaygın görüşü temsil ediyor ve yüzde 0,2 oranında kişisel deneyimin temsilcisi. Çok düşük oranlar. Haberdeki kadınların yüzde 16,1'i kurban olarak yer almakta. Haberlerin yüzde 70,1'inde, haberin öyküsündeki kadın fotoğrafı ile var
Görsellik önemli. Haberlerin yüzde 23,4'ünde, kadın haber öyküsünün merkezinde. Ağırlıkla erkek merkezde (yüzde 76,6). Haber öykülerinde kadın-erkek eşitliğine ilişkin hasiyet ve vurgu ancak yüzde 3,2 oranında var. Hassasiyet neredeyse yok. Kadına ilişkin klişeler ve sterotipler haberlerde yüzde 95,6 oranında tekrarlanıyor, yeniden üretiliyor.
Türkiye'den 6 ulusal televizyon, 2 ulusal radyo ve 8 ulusal gazetenin, incelendiğini ifade eden Sayın Prof. Dr. ATABEK, "Birincisi, 1995'de, ikincisi, 2000'de, üçüncüsü 2005'te ve dördüncüsü 10 Kasım 2009'da gerçekleştirilen projeye, dünya çapında 108 ülke katıldı . 10 Kasım 2009 günü 108 ülkede, 1281 gazete, televizyon ve radyo takip edildi. Toplam 16 bin 734 haber öyküsü ve 20 bin 769 muhabir, sunucu gibi medya çalışanları ile 35 bin 543 habere konu kişi incelendi." dedi. Projenin Koordinatörü AÜ İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nezih Orhon da, dünyada haberlerde yer alan kişilerin yüzde 24'ünün kadın, yüzde 76'sının ise erkek olduğunun saptandığını belirterek, 1995 yılında haberlerdeki kadın oranının yüzde 17 düzeyinde bulunduğunu belirtti.
Atatürk'le, Türk kadını o yıllarda, Avrupa devletlerinin çoğundaki kadınlardan daha ileri haklar elde etti ve çok geçmeden toplumda erkeklerin çalıştığı her alanda yerini aldı. Ancak hala arzu edilen yerde değildir. Ancak tüm engellere rağmen, kadınlar geliyor, hem de oldukça donanımlı, hazırlıklı bilinçli ve "KADIN" olarak geliyor. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak, bunlardan ders çıkartarak, toplum kurallarını, bilgiyle yıkarak geliyor. Her şeyden önemlisi de başaracaklarına inanıyorlar.
Türk kadını, kendine ve diğer kadınlara güveniyor. Çünkü Türk kadının, ne batılı, ne de doğulu hemcinslerinde farkı yoktur. Kadınlar, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Her sektörde de başarılı performans sergiliyorlar.
Kadınlar, başarılı olmak için, erkeklerin kurallarına göre oynamak veya 'erkek gibi kadın' olmak gerekmediğini de çok iyi biliyorlar. Bugünün başarılı kadınları, kendisi gibi olmaya karar veriyor. Başkalarının kuralları ile değil, kendi kuralları ile de sahneye çıkıyorlar. "HAK VERİLMEZ ALINIR" sloganının da gereğini yapıyorlar.