
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
YERLİ TOHUMLARA SAHİP ÇIKILMALI
Pazartesi günü, Tarım İl Müdürü Sayın Gümüş'le, Eskişehir tarımı, özellikle de Sivrihisar' da, mevcut yerli tohumlar üzerinde de bir görüşme yaptık. Yerli tohum çalışmalarına olumlu baktı, anında da ilgili birime görev verdi.
Görüşmede, Eskişehir' de endüstri bitkilerinin yetiştirilmesi için çok önemli bir bölge olduğu hususunda fikir birliği içinde olduk. Bölgenin doğal ekolojisine yatkın olan aspir ve ayçiçeği gibi endüstri bitkileri, pekâlâ yetiştirilebilir. Eskişehir' de tarım, sanayiye kaynak aktarır, bir yapıya kavuşturulabilir.
Şu bir gerçek ki köylülerin, ciddi sorunları var. Bir tarafta, IMF istekli tarım ürünlerine, kota uygulaması, diğer tarafta düşük prodüktivite, gizli işsizlik, eksik istihdam, tabii afetler, özellikle de iklim şartları ve erozyon. Köylüyü, zor durumda bıraktı. Sonuçta da kırsal kesimden, kentlere göç hızlandı. Ancak Türk tarımı ve insanın sağlığı açısından, en önemli sorun, yerli tohumların, hızla yok olmasıdır
Sivrihisar, yerli tohum açısından, ülkemizin önde gelen, ilçelerinde biridir. Bölgeye has damak zevki olan Kepen' in, lahana ve pırasası, Koçaş' ın patlıcanı, Geçek' in üzümü, Dümrek' in, nohudu, Okçu fasulyesi, Günyüzü'nün kavunu, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk' ün soğanı ve diğer ürünlerin, tohumları, yok olma ile karşı karşıyadır.
Eskişehir bölgesinde, yetişen yerli ürünlerin tohumlarına, sahip çıkmak ve üretmek zorundadır. Bu hem bölge insanı, hem de gelecek nesiller açısından, bir hak olduğu kadar bir görevdir de. Ayrıca ekonomimiz ve insan sağlığı açısından da bir zorunluluktur.
Türkiye`nin, her yıl ihtiyaç duyduğu sebze-meyve tohumluğunun, sadece yüzde 10`unu üretebiliyor Kalan yüzde 90`lık bölüm ithalatla karşılanıyor. Bir avuç tohumun bedeli binlerce YTL ile ifade ediliyor. Üstelik tohumlara, yılda 87- 90 milyon dolar döviz ödüyoruz. Türkiye`de tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren 145 şirketten sadece 10`u yabancıdır. 30 firma Türk ve yabancı ortaklı, 105 firma da tamamıyla yerlidir. Ancak bu şirketlerin, büyük bir bölümü, yerli tohum üretmiyor.
Türkiye, sağlık açısından tartışmalı olan yalnız, domates tohumuna yılda, ülke olarak takriben 40 milyon dolar ödüyoruz. İthal edilen yalnız, domates tohumu değil, İsrail, Fransa, Hollanda, ABD ve diğer ülkelerden de sebze tohumlarını da ithal ediyoruz. Oysa Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda, 115 bin kişi çalışıyor. Türkiye'nin 110 üniversite, 30 adet Ziraat Fakültesi,50 adette Tarım Araştırma enstitüsü var. 10 bin civarında da işsiz Ziraat mühendisi mevcut. Ama diğer ülkelerden tohum ithal etmek zorundayız. Ne yazık ki! Bu tutumda ısrara edilirse, tohumda dışa bağımlı bir ülke haline geleceğiz.
Valimiz Sayın KILIÇLAR' ın, Eskişehir de görev alması, tarıma ve gıda maddelerine karşı gösterdiği ilgi ve İlimize atanan Vali Yardımcısı Sayın Mustafa Özer' in, İl Tarım Müdürü Sayın Gümüş' ün, bu alandaki deneyimi ve kentin sahip olduğu imkânlar, Eskişehir'de, yerli tohumlarının, tarıma kazandırılması açısından ciddi bir fırsattır.
Eskişehir' de, özellikle de Sivrihisar' da yapılacak, "Organik tarım" çalışmaları, yerli tohumlarımız açısından, önemli bir ortam yaratacaktır. Bölgedeki ürünleri damak zevki ise pazarlama alanında kolaylık sağlayacaktır.
Bugün, 130 ülkede, 24. 1 milyon hektarlık alanda sertifikalı olarak organik üretim yapılıyor. En geniş üretim alanı, 10 milyon hektarla Avustralya'da. AB ülkelerinin toplam üretim alanı ise 5.6 milyon hektar. Ayrıca Avrupa, tarım alanlarının yüzde 3.5'i organik tarıma ayrılmış durumda. AB'nin 2010 yılı hedefi ise bu oranı yüzde 10'a çıkarmak. Birlik ülkelerindeki işletme sayısı, bugün 175.000'e ulaşmıştır. Organik tarım denildiğinde, artık dünyada 25 milyar dolarlık bir pazar var. Ve her yıl yüzde 10 ile yüzde 40 arasında, artmaktadır.
Ülkemizde yaklaşık 92 değişik üründe, 46.523 bin hektarlık arazi üzerinde 12.275 kadar üretici 168.306 ton organik ürün üretmektedir. Ancak geçmişi yıllarda, dünyada, tarım ürünleri açısından, kendi kedine yeterli yedi ülkeden bir olan Türkiye, bugün tarım ürünleri ithal eden bir ülke haline geldi.
Eskişehir, ülkemizdeki bu kısır döngüyü ortadan kaldırabilir. Çünkü Eskişehir, 1.365.248 ha. Yüzölçümüne sahip. Kentte, 582.500 ha alan, yani ili yüzölçümünün %42.7'si, tarım arazisidir. Eskişehir'de, sulanabilir tarım arazisi, 350 133 ha.(%59.64), sulanan arazi 83 135 ha (%14.2) sulanamayan arazi ise, 226 102 ha (40.46) dır. İl çapında hazırlanacak ürün planlaması ve yerli tohumlarla yapılacak, organik tarım çalışmaları, Eskişehir' i, bu alanda örnek bir il haline getirebilir.