Sürecin uzamasının, ekonomiye olacak olası etkilerini konuştuk buradan zaman zaman.

İlk günlerde insanlar üzerindeki “çok bir şey olmayacak gibi” algısı, bugün verilerin kötü gelmesiyle değişmeye başladı!

Türk toplumu artık mevcut durumun gelecekte yaratacağı sıkıntıların endişesini en dibine kadar yaşamaya başladı.

Pandemi sürecinin uzaması durumunda, birkaç ay sonra nelerin yaşanabileceğini de az çok tahmin etmeye başladı.

+++

Korona sürecinin ardından gelen ilk veriler tüm endekslerin arttığını gösteriyor.

üretici endekslerinde yaşanan artışlar, elbette tüketici endeksine de yansıyor.

Ve korona dönemi daha da uzarsa, bu endekslerdeki rakamlar maalesef ki daha da artacak.

Bu da daha fazla üretim eksikliği, daha fazla işsizlik ve alım gücünün çok daha fazla düşmesi anlamına geliyor.

İşte sözünü ettiğimiz, bugünkü karamsarlık tam da bu noktada başlıyor.

Şimdi herkes birbirine aynı şeyi soruyor;

“Ya korona tehdidi bitmez, salgın dönemi uzarsa!”

+++

Korona ile birlikte ekonomiyle ilgili sohbetlerimizde hep şu an ki günlere vurgu yaptık.

Geleceğe dair neler olabileceğini ve olabilecekler için o günlerde Eskişehir Sanayisinin öngörülerini konu edindik.

Eskişehir Sanayi Odası’nın aldığı tedbirlerin kısa vadede, şehir sanayisini dinamik tutabileceğini;

Fakat sürecin uzaması durumunda, sadece Eskişehir değil, ülke üretiminin toptan durma noktasına doğru ilerlemeye başlayacağını söyledik.

Nitekim o günlerin yakın bir gelecekte yaşanabileceğini, böyle bir riskin çok daha fazla arttığını artık net olarak görmeye başladık.

ülkemiz ve şehrimiz için adeta kabus olabilecek o günlerin kapıya dayanması, başta da söylediğimiz gibi hepimizi ürpertmeye yetti.

O halde, bugün neler yapabiliriz?

O günlerin asla kapıdan içeri girmemesi için neler olmalı?

İşte bu sorunun yanıtı öğrenmek için de yine kulağımızı Eskişehir Sanayi Odası’na çeviriyoruz.

+++

“İki aylık süreci ayakta geçirmeyi başaran Eskişehir Sanayisi’nin tedbirlerinin şu ana kadar işe yaradığı net biçimde ortada.”

Bundan sonra ki o kötü tablo beklentileri için de elbette bir reçete hazırlamış durumdalar.

Bugüne kadar iyi yol alan Eskişehir Sanayisi, bundan sonrada o yolun iyi gitmesi için tavsiyelerini söylüyor.

ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, daha en başından beri zaten sürecin uzamasının yaşatabileceği olumsuz tabloyu ortaya koyuyordu.

Şimdi o risk belirince, Kesikbaş’ta ilk açıklamasını yaptı.

Açıklamada Kesikbaş pandemi sürecinin uzaması halinde, üretimde yaşanacak tehlikelere dikkat çekiyor ve diyor ki;

“Açıklanan teşvik ve tedbirlerin tehlikenin tamamen ortadan kalkana kadar devam etmesi gerekmekte!”

+++

Kısacası…

“Bugüne kadar pek çok önerimi cevap bulan ve bu sayede zorlu sürecin geçirilmesinde önemli katkısı bulunan Eskişehir Sanayi Odası, önümüzdeki en zor sürecin reçetesini devletin önüne koyuyor.”

Bundan sonraki dönem için devletin şu ana kadar hayata geçirdiği teşvik ve tedbirleri devam ettirmesi gerektiğini dile getiriyor.

Böyle olması durumunda ise kapıya dayanan o kara bulutların dağılma ihtimalinin son derece fazla olduğunu anlatıyor.

Ve bu yüzden açıklamasında yine kamuoyuna ve üretim dünyasına umut aşılamayı da ihmal etmiyor.

“Gün umutsuzluğa kapılmadan üretmeye devam etme günüdür. 

Krizlerde yaşanan kayıpları telafi edecek gücümüz üretimde saklıdır.

Bu sıkıntılı günleri de birlik ve beraberlik içerisinde ama en önemlisi üreterek atlatacağız” diyor Kesikbaş…

Yani Eskişehir Sanayi Odası, hepimizin şu anda bir hayli derinden yaşadığı o endişelerin, devletin desteği ile aşılacağını söylüyor.

Gelecekte güzel günlerin ülkemizi ve şehrimizi beklediğini söylüyor.

Yeter ki, devlet desteklerini esirgemesin…