1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yıllarca mesai yaptığım arkadaşımı burada eleştirmem...

Eminiz dikkatinizden kaçmamıştır...
AK partililer Büyükerşen hakkında söylemediğini bırakmıyor.
Büyükerşen de AK Partililer mevzu olduğunda söylemediğini bırakmıyor.
Ama AK parti içinde öyle bir isim var ki, ne Büyükerşen ile ilgili bir eleştiri yapıp söz söylüyor, ne de Büyükerşen o isimle ilgili bir yorumda bulunuyor.
Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı'dan bahsediyoruz.
2011 seçimleri öncesinde, Eskişehir'den milletvekili adayı olduğu günden bu yana Büyükerşen ile ilgili herhangi bir eleştiride bulunmadı Nabi Avcı.
Partisindeki hemen herkes Büyükerşen'e deyim yerinde ise verip veriştirirken, o ağzını bile açmadı.
Keza...
Yılmaz Büyükerşen de önüne gelen her AK partiliye sözünü esirgemezken, söz konusu Nabi Avcı olduğunda susmayı tercih etti.
Geçtiğimiz günlerde yapılan Televizyon programında sormuştuk Büyükerşen'e?
-"Nabi Avcı'nın Bakanlık performansını nasıl buluyorsunuz?" diye.
Söylediği söz aynen şu şekildeydi:
-"Neticede yıllarca birlikte aynı kurum çatısı altında çalıştık. Ben bu arkadaşımı burada değerlendiremem. Ben size en iyisi şu Osmanlıca meselesini anlatayım"
Sonuç olarak...
Başında da söylediğimiz gibi Yılmaz Büyükerşen ile Nabi Avcı arasında öyle ya da böyle bir bağ var.
Bu bağı, ister "Mesai arkadaşlığı", ister "meslektaşlık" olarak görün bilemeyiz.
Ama bu iki ismin birbirine karşı son derece saygılı olmaları ve bu seviyeyi yıllardır sürdürmeleri önemli.
Her ne kadar bu durum AK parti ve CHP de pek hoş karşılanmasa da...
Her ne kadar bu hoş karşılanmayan durum yüksek sesle söylenmese de...

**************************************

CHP Eskişehir'de fark atacak...

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un bir iddiası var.
-"2015 Milletvekili genel seçimlerinde CHP Eskişehir'de birinci parti olacak" diyor Kazım Kurt.
İddia öyle laf olsun diye söylenmiş bir iddia değil.
Üstüne basa basa söylüyor bunu Kazım Kurt.
Öyle ki: "Hadi iddiaya girelim" demediği kalıyor yani.
-"Gerçekten buna inanıyor musun?" diye soruyoruz; "Gerçekten inanıyorum. Bütün CHP'lilerin de inanmasını istiyorum. Zaten bizim partililerin en büyük zaafı bu. Önce kendin inanacaksın ki, seçimde birinci parti olabilesin" diyor.
Bu kez;
-"Tamam böyle bir temenniniz olabilir ama, ortada CHP'nin önümüzdeki seçimlerde birinci parti olacağına dair somut bir iki şey var mı?" diye sorduğumuzda ise şunları söylüyor Kazım Kurt;
-"Önemli bir firmaya, Eskişehir'e özel yeni bir araştırma yaptırdık. Kapsamlı bir anket çalışması gerçekleştirildi. Ortaya çıkan sonuçları burada paylaşmayacağım ama, çıkan sonuç CHP açısından fevkalade olumlu" dedi.
Yapılan araştırma sonuçları ile ilgili ipucu vermesini istediğimizde ise:
-"Şunu bilin yeter. Yaptırdığımız araştırmada ortaya çıkan sonuçlara göre CHP'den 10 puan bile silmiş olsanız, CHP Eskişehir'de önümüzdeki seçimin birinci partisi oluyor. Bu, bu kadar açık"

*************************************

YÖNETİM NE ZAMAN ÇÖKER?

Osmanlı'nın muhteşem zamanlarıdır.
Kanunî Sultan Süleyman devletin akıbetini düşünür; "günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı diye."
Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi'ye sorduğundan, bunu da sormaya niyet eder.
Güzel bir hatla yazdığı mektubu Yahya Efendi'ye gönderir.
Mektupta "Sen ilahi sırlara vakıfsın. Bizi de aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akıbeti nasıl olur? Bir gün izmihlale uğrar mı?"
Mektubu okuyan Yahya Efendi'nin cevabı çok kısa ve şaşırtıcıdır;
"Neme lazım be Sultanım!"
Topkapı Sarayı'nda bu cevabı hayretle okuyan Sultan Süleyman buna herhangi bir mana veremez. "Acaba bu cevapta bizim bilmediğimiz bir mana mı vardır?" diye düşünür. Nihayet kalkar Yahya Efendi'nin Beşiktaş'taki dergâhına gelir ve der ki:
-" Ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, sorumu ciddiye al. "
Yahya Efendi şöyle bir bakar:
- "Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuz üzerinde iyice düşündüm ve kanaatimi size açıkça arz ettim."

- İyi ama ben bu cevaptan bi rşey anlamadım. Sadece "Neme lazım be sultanım" demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi.
Yahya Efendi bu cevaptan sonra şu müthiş açıklamasını yapar:

- Sultanım! Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık şayi olsa, işitenlerde 'neme lazım' deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil çobanlar yese, bilenler de bunu söylemeyip sussa, fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başka kimse işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halka hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir...
Bunları dinlerken ağlayan koca sultan, söyleneni başını sallayarak tasdik eder.
Ne diyelim...
Herkes alacağı dersi alsın artık...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi