Çoğunuz hatırlayacaktır...
Yılmaz Büyükerşen NTV de Mehmet Barlas'ın hazırlayıp sunduğu bir programa katıldı.
Belediyecilik, Eskişehir'de yapılanlar ve siyasetten bahsetti programda.
Bu arada...
Şehirde ki yapılarla ilgili mesele konuşulurken, bina çatılarının daha verimli kullanılabileceğini, çatılarda yaratılan alanların da özellikle Üniversite öğrencilerine barınma imkanı sağlayabileceğini söyledi.
İşte bu konu konuşulurken, ilginç de bir çıkış yaptı;
-"Çatılarda fazla yük var" dedi.
Devamında ise...
-"Çatılar kiremitle kaplanıyor. Bir kiremidin ağırlığı 2,5 kilo. Tonlarca yük biniyor çatılara. Bir de kiremitleri taşıması için keresteler döşeniyor. Ormanlar yok oluyor. Daha çok çimento ve Demir kullanılıyor. Dahası, kiremit yapımı için bitkisel topraklar yok ediliyor" dedi.
Büyükerşen, alternatif olarak da, başka malzemelerden çatı ve duvar malzemeleri üretilebileceğini ifade etti.
Büyükerşen'in o programa çıktığı günden bu yana bir hayli süre geçti ama...
Büyükerşen'in o programda söyledikleri, hala konuşuluyor.
Çünkü...
Eskişehir'de Toprağa dayalı sanayi üretiminde bulunan insanlar, Büyükerşen'in bu sözleri niçin söylediğine hala akıl sır erdiremiyor.
Dahası...
Bu sözleri nedeniyle, tepki duyduklarını da açıkça ifade ediyorlar...
ESKİŞEHİR'DE TUĞLA KULLANIMINI
ZORUNLU HALE GETİREN
KENDİSİ DEĞİL MİYDİ?
Büyükerşen'in söz konusu programda "Binalarda Kiremit ve Tuğla kullanılmasın" şeklinde algılanan sözlerinin, Eskişehir'in Toprağa dayalı sanayi üretimine büyük bir darbe olduğunu söylüyor imalat yapanlar.
-"Büyükerşen kendi sözleriyle, kendi şehrinin kiremit ve Tuğla üretimini vurdu" yorumunda bulunuyorlar.
Aslında böyle düşünmekte haksız da sayılmazlar.
Çünkü...
Toprağa dayalı sanayi Eskişehir'in önemli bir üretim ve istihdam kalemini oluşturuyor.
O nedenle...
Tuğla ve Kiremit üreticileri ile bu sektörle bağlantılı kesim, Büyükerşen"in bu sözlerine bir hayli kızıyor.
Hatta...
-"Eskişehir'de imar yönetmeliğini değiştirip, bina cephelerinde bile tuğla veya toprak malzeme kullanılmasııa zorunlu hale getiren biri, nasıl olur da Tuğla ve Kiremit kullanılmamasını söyleyebilir?"diyerek, şaşkınlıklarını dile getiriyorlar.
Netice itibarıyla...
Büyükerşen'in katıldığı Televizyon programının üzerinden bir hayli zaman geçti ama...
Aynı programda özellikle Tuğla ve Kiremit kullanımıyla ilgili sözleri hala unutulmamış...
Büyükerşen'in bu güne kadar söylemediği bu sözleri niçin söylediğine ise...
Halen anlam verilememiş...


Siyaset böyle bir şey demek ki?

Tepebaşı Belediye binası yanında bulunan eski Un fabrikası binasında yıkım başlıyor.
Ancak...
Üstten başlaması gereken yıkım, binanın alt kolonlarının kesilmesiyle yapılmaya çalışılıyor.
Belediye ekipleri fark ediyor durumu.
-"Siz ne yapıyorsunuz?" diyerek, mühürlüyor yıkımı.
Mühre rağmen, gece saatlerinde bina kaçak olarak yıkım çalışmalarına devam ediyor.
İşte bu sırada...
Kesilen kolonlar nedeniyle bina göçüyor.
Büyük bir şans eseri, ölen ya da ciddi yaralanan olmuyor.
İşte bu olay gelmiş meclise.
AKP'li üyeler;
"Belediyeye yakın tüm binalar göz ardı mı ediliyor. Gerekli denetimlerin yeterli olduğu kanısında değiliz." Diye hesap sormuş.
Şimdi eğri oturup doğru konuşmak gerekirse...
Belediye, yıkımın yanlış olduğunu fark edip mühürlemiş.
Ama...
Bina sahipleri, gecenin bir yarısı yıkıma devam etmiş.
Bunun sonucu, bina tümden yıkılmış.
Şimdi aynı AKP li üyeler kalkıp;
-"Belediye gerekli müdahaleyi yapmış. Buna rağmen bu olay başımıza geldi. Demek ki yasal müdahaleleri yerine getirmek yetmiyor. Biraz daha dikkat ve hassasiyet gerekiyor. Mümkün olduğu kadar bu da yapılmalı" deseler, niyet ortaya çıkacak.
Ama ne diyorlar?
-"Belediyeye yakın tüm binalar göz ardı mı ediliyor. Gerekli denetimlerin yeterli olduğu kanısında değiliz."diyerek, söz de imada bulunuyorlar.
Ne diyelim?
Siyaset böyle bir şey demek ki...


Regülâtör Piknik alanını yaptınız ama...
Odunpazarı Belediyesi, bundan bir süre önce Regülatör piknik alanını hizmete soktu.
Daha önceden sarhoşların mekanı olan ağaçlık alan, insanların piknik yapabilecekleri bir alan haline getirildi.
Bu yapılırken...
Söz konusu Piknik alanı içi ve çevresinde de düzenlemeler yapıldı.
Örneğin...
Pikniğe araçları ile gelenlerin araçlarını koyabilmeleri için bir otopark alanı yaratıldı.
Piknik alanı içine mangal yapılabilecek şömineler konulup, tuvalet inşa edildi.
Alan, bir güzel aydınlatıldı.
Buraya kadar her şey çok güzel.
Ancak...
Hiçbir parkta olmayan paralı tuvalet, bu parkın içine konuldu.
Otopark yaratıldı ama, tabana sadece malzeme serilmesi, her rüzgarda insanların toz içinde kalmasına yol açtı.
Koca bir Otopark oldu ama, yapılan otoparka araçlar için çizgi çekilmemesi, öne park eden araçlar yüzünden arka tarafın bomboş kalmasına ve insanların buradan yararlanamamasına neden oldu.
Regülatör güzel bir piknik alanına kavuştu ama, gece 12 den sonra mekan yine sarhoşların mekanı olmaya devam etti.
Bu tespitleri eleştirmek için yazmadık.
Belki tespitlerimiz haklı bulunur da, bu olumsuzluklar ortadan kaldırılır diye yazdık.
Belki...
Regülatör piknik alanı daha güzel olur düşüncesiyle kaleme aldık.