
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
YILMAZ HOCANIN ELİ CHP'YE DEĞİNCE!
Son günlerde CHP'de yaşanan birlik ve beraberliğe dikkat çekiyorum.
Hatırlarsınız;
'CHP tarihinde hiç bu kadar bir bütün görüntü vermemiştir' diye yazmıştık.
Yazdıklarımızda ne derece haklı olduğumuzu, son günlerde yaşanan gelişmelerden de görebiliyoruz.
***
Parti neredeyse hemen her gün bir toplantı düzenlemeye başladı.
Toplantılara katılımda bir hayli fazla oluyor.
Büyükerşen geliyor, Ahmet Ataç geliyor, Kazım Kurt geliyor...
Teşkilat yöneticileri de orada, parti üyeleri de...
***
Parti içinden önemli bir isim ile sohbet ediyoruz önceki akşam...
Partide yaşanan kıpırdanmaya ilişkin yazılarımızı hatırlatıyor...
"Doğru görüyorsun, hiç bu kadar insanların heyecanlı olduğuna şahit olmamıştık" diyor.
Ardından ekliyor;
"İşin içinde Yılmaz Hoca olunca kimse burun kıvırmıyor, bir araya gelmekten kaçmıyor" diyor.
"Toparlayan kişi Yılmaz Hoca yani!" Diyoruz...
"Hocanın etkisi yadsınamaz ama bu kez partililer başarmak istiyor" diye yanıt alıyoruz.
"Bundan sonrası ne olacak, bu heyecan seçime kadar sürecek mi?" diye sorduğumuz da ise;
"Her şeye rağmen aramıza katılmak istemeyenlerde oluyor.
Ancak biz onları da ikna edeceğiz.
Aramıza alacağız.
Hep birlikte çalışıp, seçimleri hep birlikte kazanacağız" cevabı geliyor...
***
CHP'den böylesine söylemlerin çıkması ne iştir bilmiyorum ama;
Yılmaz Hoca etkisinin partiyi bu kadar değiştirebileceğini gerçekten sanmıyordum...
Galiba CHP'nin ilacı herkesi bir araya getirebilecek derecede bir güçmüş!
Partililer bunu kongre sürecinde başaramadı ama bir adam çıktı geldi her şeyi bir anda değiştirdi.
Sahiden de öyle değil mi?
DEPREM 'BURADAYIM' DİYOR
PEKİ YÖNETİCİLER NEREDE?
Gece yarısı yokladı deprem...
Küçük bir sarsıntıydı.
Bu işin uzmanlarının demesine göre şimdilik korkulacak bir şey yok!
Ancak yine orta büyüklükte bir deprem yoklayabilir!
***
Eskişehirli yer bilimcilerin ortak görüşü şu;
"Eskişehir'deki binalar 7 büyüklüğündeki depreme göre inşa edilmeli!"
Çünkü bu büyüklükteki depremin tekrarlanma süreci içerisine girilmiş durumda...
Peki;
Şehirde böylesine bir depreme dayanacak kaç bina var?
Takriben 15-20 bin aralığında!
Geri kalan 125 bin binanın durumu ne?
Kimse bilmiyor...
***
Anlayacağınız;
Nüfusun yüzde 85'i şu anda durumu belli olmayan binalarda yaşıyor.
Çünkü bu binaların tamamı büyük Marmara depremi öncesinde yapılmış.
Mevcut binaların sadece yüzde 15'i bugün yürürlükte olan deprem yönetmeliğine göre inşa edilebilmiş.
Buda demek oluyor ki;
Eskişehir'in büyük bölümü risk altında!
***
Durum bu maalesef!
Deprem'de kendisini hissettiriyor ve 'buradayım' diyor?
O zaman soru şu;
'Bu şehrin yetkilileri nerede?"
Henüz ortaya çıkmış değiller.
Öyle görülüyor ki, pek çıkacak gibi de görünmüyorlar!
***
Yapılacak olan şey belli aslında...
En önce şehrin acilen deprem senaryosu yazılmalı!
Öyle ya;
Olası bir büyük depremde kim ne yapacak, kimse bilmiyor.
Hadi hepimiz bir yerlere koşturacak gayreti, gücü, kuvveti belki buluruz ama nereye gideceğiz?
Tamamen meçhul...
***
Daha yapılması gereken çok şey var!
Ama Pazar Pazar canınızı sıkmak istemem...
O yüzden herkese keyifli pazarlar diliyorum.
Şehrin yetkililerini de konuyla ilgili olarak vicdanları ile baş başa bırakıyorum...