Eskişehirspor'un Konya'da ki kişiliksiz futbolunda hafta içinde yaşanan transfer dedikodularının etkisi büyüktü.
Görünürde açık oynayan ama önce kaybetmemeyi kazanmaktan değerli sayan bir takım gibi oynadı Eskişehirspor.
Orta alanda demode adımlar.
Forvet hattında, halsiz haykırışlar.
Her alanda daha çok isteyen oyuncuların üstünde ki formanın rengi ne yazık ki yeşil-beyazdı.
***
Eskişehirspor'da yaptırım gücü yüksek olması gereken Erkan Zengin, Jourguera, Özgür Çek düşüncede hızlı, eylemde ağırdı.
N'Daye, yürümekle koşmak arasında sıkışıp kalmış.
Bienvenu, zaten golcülüğün şark hizmetinde, yerini beğenmiyor.
Koca ilk yarı bizim adımıza iz bırakan tek pozisyon yok.
***
İkinci yarı, baskı kurmaya çalışan ve en baştan oynanması gereken ikili forvete dönen bir takım vardı ama bu kez ruh yoktu.
Golle birlikte oyuna ağırlığını koymasını beklediğimiz takım, çok kötü zamanda basit hatadan ikiyi yedi. Hal böyle olunca zaten yılsonu gösterisine çıkmış gibi sahada olan Eskişehirsporlu futbolcular için maç bitti.
Sonrasını anlatmaya zaten gerek yok. Son yıllarda görülen en kötü sonuç skor tabelasında yazılıydı.
***
Bu takımda ki en önemli gerçek, Ertuğrul Sağlam eskisi gibi değil.
Sağlam eskisi gibi olmayınca, Eskişehirspor 'kekeme'.
Transfer dedikodularının ardından toplantılarda iyi konuşan Sağlam, giden maçlara müdahaleye gelince ne yazık ki "dilsiz!"
Konya'da ki ağır faturada özellikle oyuncu tercihleri konusunda üzerine alması gereken çok şey var.
Sonuç olarak, Eskişehirspor takımı ölü geyiklerin çektiği yılbaşı kızağı gibiydi.
Konya'ya giden ve müthiş destek veren taraftarın da hak ettiği armağan bu değildi.
SİZ İNANIYORSANIZ SORUN YOK!
Dün Denetim Şirketi'nin Eskişehirspor ile ilgili hazırladığı rapor başkan Hoşcan tarafından açıklandı. Bu borç sanki yeni duyuluyormuşçasına şehirde farkı bir hava oluşturulmaya çalışıldığını hissediyorum.
Bu yönetimin iyi niyetinden bir şüphem yok.
Ancak;
Rapor neden bugüne kadar bekletildi?
Acaba transferde adı geçen oyuncuların satılması adına rahat bir ortam mı oluşturuluyor?
Bu borçlar son 6 ayda olmadığına göre; yönetimde yer alan ve o dönemde yapılanları sessiz sinema gibi izleyenlerin bu borçta hiç payı yok mu?
***
Zamanında Halil Ünal'ın kulübün geleceğini harcadığını buradan bas bas bağırdığımızda sessiz kalan medyadaki bazı kişilerin şimdi Hoşcancı olması, aslında Eskişehirspor'da genel sıkıntının özeti.
Dün medyada Halil Ünal'a yakın olanlar vardı.
(Her başkana yakın olanlar var onlar ayrı...)
Ünal'a yakınlığı olanlara eleştiride bulunanlar bugün Mesut Hoşcan'a yakın.
Peki Eskişehirspor şimdi neye yakın?
***
Yine gazeteler ve köşelerde acayip bir hava hakim...
Beslendikleri adamlara destek veren medya düzenine iyi bakın!
Ve gerçekleri görün.
Adalet yok, ticaret var.
Ve her şeyin başı çıkar ilişkisi.
İnanın Eskişehirspor değil...
***
Zamanında haykırılmayan gerçeklerin bugüne de faydası yok. Halil Ünal mahkemeye verilecekmiş de. Bir varmış bir yokmuş.
Mahkemeye verirlerse sadece Ünal mı yargılanır? Yargılansa da Eskişehirspor artık ne kazanır?
Bu şehir, emredileni yazanlara ve yorumlayanlara dün ne verdiyse, bugünde aynısını veriyor.
Ne yazık ki bu düzenin dokusuna uygun olanlar da onlar. Kokusuna uygun olanlar da.
Buradan taraftara söyleyeceğim tek şey;
Gerçek taraftarlık; kulübünün kaygı duyduğu geleceği adına; gönül verdiği takıma ya da başkanına dahi karşı durabilmektir!
Payı olmasına rağmen bu enkazı kendine kalkan yapanların, kulübün geleceği adına bir çözüm üreteceğine inanıyorsanız. O zaman tek bir lafım bile yok...
Çünkü biliyorum ki sizin için önemli olan sadece Eskişehirspor.