(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR...

Samsun'da Süper ligin dahi üzerinde tempo ve kalitede bir başlangıç...
Ev sahibi ekibin Eskişehirspor savunma arkasına sızma düşüncesi tehlikeli ve cüretkardı. İki takımda orta alanı çabuk geçince ilk 25 dakika etkileyici bir mücadele izledik.
Eskişehirspor'un ilk yarıda orta alanda sorunlu bir duruşu vardı.
Bunda Hürriyet'in top rakipteyken yokluğu, Hasan Hüseyin'in kora kor mücadeleden kaçışı baş etkendi.
Savunmayla forvet arasındaki "mühendis arı" eksikliği, takımı savunmadan çıkış projesine yöneltti.
***
Sorunlu projeyi ayaklandıran Erkan Zengin oldu.
Yine maçın adamıydı.
Pozisyonlara ayak koydu, yürek koydu.
Topla buluşmalarında şapkandan tavşan çıkartacak hissi yarattı.
Mekik dokurken de, oyunu okurken de ateşleyici rolü üstlenen oydu.
Yaptığı iki asistle iki takım arasında ki en büyük farkın kendisi olduğunu gösterdi.
***
İkinci yarıda farkın iki çıkmasıyla sonuç bölümüyle birlikte resim bölümü de renklendi.
Yediğimiz gole kadar Samsunspor'un gelişleri sabun köpüğünden balon gibiydi.
Ama her şey bu kadar özelliklerle doluyken, taktiksel maçın gidişatına dokunan Halil İbrahim oldu. Bu golün bendeki tercümesi. "Güzelim günü mahvetme girişimi."
Artan tempo seyir zevkini de değiştirdi, skor tabelasını da.
Samsun'un önce farkı bire indirişi, ardından yüreklerimizi ağzımıza getirişini izledik.
***
Golden sonra Eskişehirspor'da oluşan gerginliği inkar etmedik.
Dönen toplardaki ikinci hareket eksikliğinin yarattığı kargaşaya şahit olduk.
Samsun'un kale önümüzdeki manzaralarını not ettik
Ama bir kez olsun "Cennetten cinnete mi?" demedik.
Çünkü şunu biliyorduk!
Eskişehirspor karşısında kendini kaybeden bir takımın kazanması mümkün değildir...
***
Zaten gücünü rakibe göre değil, kendi içindeki değerlerle sınayan bir takım olarak, Eskişehirspor'un istediği almak gibi bir gücü var.
Bu sezon evinde hiç yenilmeyen Samsun karşısında da galibiyeti böyle aldılar
Ve bu takımda her türlü oluşacak zorluklarda bile bu lig için maçın gidişatını değiştirecek kalitede ayaklar var.
***
Uğur İnceman'ın verdiği mücadeleyi tırnak içine alıp, savunma sadakatinin klasik hale geldiğini işaret ettim.
Eskişehirsporlu oyuncuların maç boyunca tek vücut olarak mücadele ettiğini hissettim.
Bunun adı "duygusal bağ!" O yüzden bazı maçlar futbol oynanır...
Bazı maçlarda kayıpsız kazanmanın sanatı ortaya saçılır.
Çünkü zorlu şartlarda kazanmak mükemmeldir.
Bazen alınan 3 puanın, kaç puan ettiğini de zaman gösterir.
***
Sonuç olarak;
Dirençli futbolunu bu tip maçlarda gösteren Eskişehirspor verdiği mücadeleyle hakkı olanı aldı. Özgüven, kalite ve saha içindeki dizilim kadar, Eskişehirspor'un sahada ne yaptığını bilen sistemi de harikaydı.
Özellikle 30 ile 70 arasında rakibi terbiye eden, disiplinli ve kaliteli bir Eskişehirspor'un yansıması vardı.
***
Eskişehirspor da bu sezon hedef omuza omuza şampiyonluksa...
Herkes yanlışlarının da bilincindedir, gücünün de.
Böyle bir günde kimseyi eleştirmek gerekmiyor.
Çünkü ligde zirveye bu kadar yaklaşmışken, asıl mesele şimdi başlıyor.
Şimşek henüz ışık veriyor. Gürüldemesi yakında...
***
O yüzden maç sonunda zarif bir çerçeve içine futbolcuları yerleşirdim.
Bu takım mücadeleyi elden bırakmadığı müddete kimse düşleriyle oynayamaz
Dişli bir rakibin ve berbat bir maddi yapının içinde bile engelleri ortadan kaldırmanın sihri de buradan geliyor.
Bu ruh sahaya yansıtıldığı müddetçe kalan haftaların bende ki tercümesi
"Yolun sonu görünüyor!"

ALT YAPI
GERÇEĞİ
Her şeyin güzel gittiği bir günde yazmak gerek bazen bazı gerçekleri.
Can acıtmadan kimseyi kırmadan?
Hani derler ya eleştirilerinizde yapıcı olun!
Eskişehirspor alt yapı takımı akademi liglerinde mücadele ediyor. Orada ter döken çocukların aldığı sonuçlar benim umurumda değil. Önemli olan gösterecekleri gelişim. Peki; biz bu çocuklara gelişimlerini sağlayacakları sağlıklı bir ortam hazırlayabiliyor muyuz?
Sağlıklı bir düzeni ve ortamı da geçtik artık!
İş o kadar ayaklara düştü ki; sahaya çıkacak takımın ikinci bir forması yok! Ne acıdır ki koskoca Eskişehirspor kulübünün alt yapı takımları forma krizi yaşıyor. Bir maç öncesinde başka takımın giydiği terli formalar ile bir sonra ki maçta farklı bir ekip sahaya çıkıyor. Sonra gelin bizden taraftarı bir kenara koyarsak; Eskişehirspor'un büyük kulüp olduğuna inanmamızı bekleyin...
Biz ne olduğunu biliyorduk da...
Dışarından gelenlere Eskişehirspor'un hiç olmazsa alt yapıda da yatağa düşmüş hasta olduğunu hissettirmeyin!
Çok mu zor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi