
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)
YUNUS EMRE'DE SÖZ
Ömür Ceylan, Yunus Emre'nin sözü üzerine şunları söylüyor:
'' Yunus, fani bedenleri diri kılan sözün, aynı zamanda bütün bir hayatı düzenlediğine; varlığın temelinde nasıl ki söz varsa, kainatın akışını da söz sayesinde sürdürebildiğine inanır. Bu bakımdan anlamlı seslere dönüşen her nefes, adeta mukaddes ruhtan üfürülmüş, ilk nefha ile beşer iradesinin buluştuğu anın ürünüdür.''
Allah, evreni sözle yarattı : '' kün ,fe yekun'' (Ol, dedi ve oldu.)
Bu yüzden söz kutsaldır. Her yaradılış sözle başladı. İnsanla Allah arasındaki ilişki sözle sağlanır. Ve her vahiyde Allah, insana seslendi. İnsanda dile gelen söz, Yaradan'ın iradesidir. Söz, insanlara verilen en büyük bağıştır. Allah, insanı muhatap aldı, onunla konuştu. İnsana akıl ve söz verildi. Bu yüzden insana eşref-i mahlûkat denildi.
Allah, insandan söz aldı. Yaratıcı'nın, ''Ben Rabbiniz değil miyim?'' sorusuna bütün insanlar, ''evet'' karşılığını verdiler.
İnsanı bu söz ve Allah'la yaptığı bu sözleşme değerli kıldı. Türkmen bilgesi Yunusumuz sorar :
''Ey sözlerin aslın bilen gel, de, bu söz nerden gelir?
Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir.''
Ve cevabını kendisi verir :
''Söz karadan aktan değil, yazıp okumaktan değil
Bu yürüyen halktan değil, Hâlık avazından gelir.''
İlmin kapısı Hz. Ali buyurdu; '' Ya söyleyen, öğreten bilgin ol, ya da dinleyen belleyen öğrenci, üçüncüsü olma.''
Söz, anlayan için bir mana ifade eder. Sözü anlamayan, onu yanlış yorumlayarak tevil etmeye götürür.
Kişinin beyanı kendini âyan eder.
Sözdür canın nimeti.
Söz aynadır, insanın içini yansıtır. İnsan sözünden tutulur.
Söz; akılla yol alır, duyguyla sevinir veya hüzünlenir. Yeni kapılar açar, yeni ümitler doğurur. Sevgi onunla taçlanır, nefret kör kuyulara düşer. Söz, söyleyenin dilinde hem zulümdür, hem kurtuluş.
''Söz bir, Allah bir'' kelamı bir söz medeniyetine işaret eder.
İnsanları kaynaştıran, bir arada tutan sözdür. Burada söz alınır, söz verilir. Bütün sözlerin anasıdır, esasıdır ilahi söz.
Türk'ün söz medeniyetinin şifrelerini veren Kutadgu Bilig, "Ölüden diriye kalan miras, sözdür." diyerek sözün üstünlüğünü vurgular.
Biz ''söz medeniyeti''nin mirasçılarıyız. Bizim her işimiz söz üzerinedir. Sözün en seçkin örneği de bu Eskişehir toprağında söylenmiştir.