2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ZATEN PARTİLİ OLMAYAN PARTİ'DEN AYRILAMAZ Kİ!

 


 


Siyaset, pek çok kişi için dava işidir.


Davası için siyaset yapanların, toplumda ne denli karşılığı olduğu da ortadadır.


Aynı davayı güdenler peşlerinden ayrılmaz.


En kötü günde de, en iyi günde de onlar hep birliktedirler.


+++


Bununla birlikte siyaset kurumunu bir de merdiven olarak kullananlar vardır.


Bir geçiş köprüsü gibi görenler...


Bu kişiler yalnızdır.


Hep birilerinin sırtına basarak yükselmeye çabalarlar bu yüzden.


üst kademelerde bir tanıdık buldukları zaman da hemen ellerini ovuştururlar.


çünkü arzuladıkları yere gelebilmek için büyük bir fırsat çıkmıştır karşılarına.


O fırsatları da iyi değerlendirirler her zaman.


Bir anda olmadık makamlara, olmadık biçimde geliverirler.


Ancak bunların başarısı saman alevinden başka bir şey değildir.


Ne halkla ilgileri vardır, ne de halkın onlarla bir ilgisi çünkü.


Zaten kısa süren başarılarının ardından kimse onları hatırlamaz.


Yapayalnız kaldıklarını gören bu kişiler, kendilerini bir yere getiren partisine de sırt dönerler bir güzel iyi mi!


Hatta hemen ilk seçimde o partinin aleyhinde çalışıp, partinin aleyhinde propaganda yapmaya başlarlar.


Kendileri bile, kendilerini bir yere getiren partiye oy dahi vermezler!


Daha sonra ise hazin son kapıyı tam olarak çalar onlar için.


öyle ki kendilerini yeniden hatırlatmak ve bunun için fırsat kollayan bu kişiler, yeni siyasi manevralar yapmaya koyulur.


İşte bu onların son hamleleridir.


Partiden istifa etme kartını çekmek gibi, veyahut gelecekte umut vaadeden partilere geçiş yapmak gibi atraksiyon içerisine girerler.


Ama arkalarında kimse olmadığı için, yaptıkları bu manevraların bırakın etki yapmasını, kendilerine karşı daha fazla tepki oluşmasına sebep olurlar.


Ve bazen komik duruma bile düşerler…


İşte tüm bu olan biteni seyredenler ise hep aynı yorumda birleşirler;


“Zaten partili olmayan kişinin partiden istifa etmesi hiçbir anlam taşımaz ki!”


 


*****************


 


BİRŞEYİNDE FIRSATçILIĞINI YAPMAYIN BE KARDEŞİM!


 


Konut kredileri düşünce, orta halli insanlar da sevindi.


Daha az faiz, daha küçük ödemelerle başlarını sokacak bir ev alma umutları yeşerdi çünkü.


Belki iki göz olacak ama kendilerinin olacak bir eve kavuşacaklar.


Ya da biriktirdiği parası yetmeyip, üzerini krediyle tamamlayacak olanlar da istedikleri o geniş evi alacaklar.


Hem onlar hayallerine kavuşacak, hem piyasalar hareketlenecek.


Düşünsenize, ne kadar çok ev satılırsa, o kadar çok sektörün işi açılacak.


Tam da pandemi sonrasında ihtiyacımız olan şey değil mi?


+++


Ama bizim ahali durur mu?


Aldılar kolay paranın kokusunu bir defa…


Baktılar ki, evler iyi satılacak, hemen koydular üzerine yeni fiyatları.


Emlak Komisyoncuları Odası, bu artışların Eskişehir’de yüz bin lirayı bile bulduğunu söylüyor.


Yani pandemi öncesindeki fiyatlarla, yeni fiyatlar arasında yerine göre bazen yarı yarıya artan fiyatlar görmek mümkün hale geliyor.


Lafı dolandırmayayım.


Söylenecek ne var zaten tüm bu olup bitene.


Sadece “yazıklar olsun” demekten başka bir cümle bulamıyoruz.


Gerçi bizim sitemimizde olacak şey değil şimdi.


öyle ya;


“Vakti zamanında bu milleti tüpe, çaya, şekere, bir kuru ekmeğe muhtaç edenler, daha düne kadar maskeyi, kolonyayı aratanlar, elbette koskoca konutun rantçılığını yapmadan durur muydu?”


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi