1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Zeki Sezer "CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı kesinlikle Büyükerşen olmalı"

Geçtiğimiz günlerde bu köşede yazmıştık DSP eski Genel başkanı Zeki Sezer'in Eskişehir'e geleceğini.
Zira...
Eskişehir'de önemli açıklamalar yapacağını duymuştuk.
-"Zeki Sezer acaba Eskişehir'de hangi önemli açıklamayı yapacak?" diye yazdığımız yazıyı okumuş Zeki Sezer.
Telefonla aradı.
-"Eskişehir'e geleceğimi nereden duydunuz bilmiyorum ama doğru duymuşsunuz. Eskişehir'e gelecek ve CHP Cumhurbaşkanı adayının kesinlikle Yılmaz Büyükerşen olması gerektiğini açıklayacaktım. Ama hiç hesapta olmayan bir mesele nedeniyle Eskişehir'e gelişim gecikti" diye başladı anlatmaya.
Ardından da...
-"Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir zaman kaldı. İktidar partisi ve diğer partiler mutlaka aday konusunda çalışma yapıyorlardır. Ancak bana göre CHP'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kesinlikle Yılmaz Büyükerşen'i düşünmesi lazım. Yılmaz Büyükerşen hem Dünya görüşü, hem dünyayı tanıması, hem de başarılarının yanı sıra daha bir çok kriteri üzerinde barındıran,donanımlı bir isim. Cumhurbaşkanı adayı olması halinde farklı kesimlerden de rahatlıkla oy alabilecek bir isim. Bana kalırsa CHP kesinlikle Cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Yılmaz Büyükerşen'i aday göstermeli." Dedi.
Zeki Sezer "İşte bunu açıklayacaktım Eskişehir'de. Geliş nedenim de bunu söylemek olacaktı" dedi.
Son söz olarak da:
-"Benim Eskişehir'e gelip bu açıklamayı yapmam gecikti belki ama, artık siz benim adıma bu açıklamayı yaparsınız" diyerek tamamladı sözlerini Zeki Sezer...
.......

Bu yazdıkların sanki
AK Partide yok mu?

Cumhuriyet Halk Partisi'ni eleştirip "Seçmeni çok iyi tanımıyor" diyoruz ya hep.
Halka inemediğini, halkın büyük bir çoğunluğu ile aynı frekansta konuşamadığını söylüyoruz ya...
Hatta...
Bir türlü diyalog kuramadığı ve kendini anlatamadığı kesimi en sonunda "Makarnacı-Pilavcı, hatta Geri zekalı" olarak adlandırdığını ve böyle davranmakla da "Geri Zekalılardan oy alamayan bir parti konumuna düştüğünü" ifade ediyoruz ya hep bu köşede.
Kısacası...
CHP'nin, Halkın partisi olmasına ve böyle bir misyonu üstlenmesine rağmen Tuzu kuruların partisi konumuna geldiğini ve bu konumunu değiştirmediği sürece de iktidar olamayacağını defalarca yazıyoruz ya...
İşte CHP ile ilgili bu yazdıklarımız, bizim de yakından tanıdığımız bir okurumuzun dikkatini çekmiş.
İlginç olan, CHP yazılarımız nedeniyle dikkati çekilen kişi sıkı bir AK partili.
-"CHP ile ilgili yazdıkların iyi güzel de, sen gel biraz da bizim partinin Eskişehir'de neler yaptığını yaz istersen. Zira, CHP'nin Türkiye genelinde yapmış olduğu ve senin de dile getirdiğin hataların daha büyüğü Eskişehir'de ve bizim parti yönetimleri tarafından yapılıyor. Hem de yıllardır" diye başlıyor konuşmaya.
Ardından da...
-"Şüphesiz takip ediyorsunuzdur. AK parti olarak Eskişehir'de yıllardır yapılan siyasi çalışmalara bir bakın. Cuma günleri bir mahalle camisinde kılınan namaz. Ardından Cami cemaati ile kahvede ya da cami bahçesinde birlikte içilen çay. Bahar gelince yağmur dualarına katılma, Ramazanda iftar programlarına iştirak etme ve Yaz gelince de Hac pilavları. Hepsi hepsi olan bu. Halbuki bu saydıklarımın tümü zaten AK partinin kendi tabanının yer aldığı organizasyonlar. Senin anlayacağın AK parti y.öneticileri yıllardır Eskişehir'de kendi tabanına çalışıyor. Durum böyle olunca da seçimlerde aldığı oy bir gram artmadığı gibi, Türkiye ortalamasının da hep altında kalıyor" diyor.
-"peki, ne yapılması lazımdı?" diye soruyoruz...
Partinin Eskişehir'de geniş kesimlere açılması gerektiğini söylüyor önce.
Devamla da...
"Seçim çalışmalarını kendi tabanına yönelik sürdürürsen, ancak kendi oyunu alırsın. Sana oy vermeyenlerin de oyunu bir şekilde alman gerekiyor. Bunun yolu parti kapılarını birilerine kapatmakla, 'O bize oy vermiyor nasılsa' demekle olmaz. Olmuyor da zaten. AK parti Eskişehir'de CHP'nin Türkiye genelinde yaptığı hatayı yapıyor. 'Mevcut oy bize yeter' anlayışı var. Bu anlayış aynı zamanda 'küçük olsun, bizim olsun' anlayışı ile eşdeğer bir düşünce tarzı."diyerek tamamlıyor sözlerini.
Düşünüyoruz söylediklerini...
Haksız da değil hani...
CHP'nin Türkiye genelinde takındığı tavırla, AK partinin Eskişehir'deki tavrının arasında hiçbir fark yok.
Ve bu tavırları nedeniyle...
Ne CHP ülkede iktidar olma niyetinde, ne de Ak parti Eskişehir'de...
.......

Eskişehir'de böyle
şeyler olur mu? olur...
Geçtiğimiz günler içinde şehrin en kalabalık caddesi üzerinde bir tabela iki kardeşin kafasına düştü.
İkisi de yaralandı ki, her ikisi de ölebilirdi...
Ne yazık ki, yaşadığımız bu şehirde bir hayli vurdumduymaz olduğumuz çok açık.
Neden mi?
Buyurun o zaman!
-Esnafın biri, dükkânının önü kapanmasın diye dubalar koyup araç parkını yasaklayabilir mi?
Söz konusu yer Eskişehir ise, yapar...
-Aynı esnaf, yayalar yürüsün diye yapılan kaldırımın üzerine ne kadar buzdolabı ve stant varsa koyabilir mi?
Söz konusu Eskişehir ise elbette yapabilir.
-İnşaat yapan bir müteahhit, inşaatına beton dökmek için, hem de günün en hareketli saatlerinde koskoca sokağı kapatabilir mi?
Söz konusu Eskişehir ise Caddeyi bile kapatır.
-Fırıncı, dışı artık çamur bağlamış kasalarla ekmek taşıyabilir mi?
Eskişehir'de olmayacak şey yok. Tabii ki taşır.
-Trafiğin en yoğun olduğu caddelerde ticari mal indiren araçlar olur mu?
Niye olmasın ki? Burası Eskişehir.
-Esnafın yıllarca çürüyen tabelaları düşüp insanların kafasını yarar mı?
Eskişehir'de bu da olur.
-Tramvay güzergâhına araçlar girer mi?
Tabii ki girer. Girenlerin büyük bölümü de Resmi ve belediyeye ait araçlar olur.
-Şehir merkezinden kaldırılan resmi Kurum binaları götürülüp yine şehir merkezine yapılır mı?
Elbette yapılır. Hatta Adliye binasının karşısına Kültür merkezi bile yapılır. Burası Eskişehir.
-Taşınan Resmi Kurumların boşalttığı binaya başka bir Resmi kurum getirilip kondurulur mu?
Niye olmasın ki? Amaç şehir merkezi yoğunluğunu azaltmak değil ki, resmi kurumlara yer bulmak.
-Zaten sıkışan kent merkezinde ki 5 km lik alana 5 Otel 3 Alışveriş merkezi kondurulur mu?
Konur...Konur...Hiç merak etmeyin.
-Odunpazarı ve İstasyon meydanlarını otoparka çevirip, sonra da Meydan yapmak için kendini yırtan bir şehir var mıdır?
Bak bu soruyu bilemedik işte...
-Demiryolunun yer altına girmesini 6 yıldır bitiremeyen bir kent biliyor musunuz?
Bu da çok zor bir soru oldu?
-Demiryolu yer altına girecek diye iki köprü yıkan şehir var mıdır?
Bunu da pes geçelim...
-Dünyada Demiryolu ile Tramvay yolunun kesiştiği başka bir şehir duydunuz mu?
Yok.. .Bu konuda ilkleri yaşatıyoruz.
-Havacılığın merkezi olan bir kentte Uçak seferlerinin olmaması nasıl bir duygu?
Enteresan vallahi...
-Çevre yolunu bitirip, Üniversite önünden çevre yolu bağlantısını yapamayan bir anlayış hangi şehirde vardır dersiniz?
Uğraşmayın. Biz aradık bulamadık.
Velhasıl saymakla bilmez...
Ama...
-"Sayıyorsun da ne oluyor ki?" diyenleri rahatlatalım bari...
Hiçbir şey olduğu yok...
Adın Reşit kendin söyle kendin işit misali, kendi kendimize iş çıkartıyoruz işte...
Zaten dinleyen de yok...
......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Azeri nin biri hamamı çok severmiş. Kalkmış bir gün hamama gitmiş. Güzelce yıkanmış. Göbek taşında yatmış. Sonra çıkmış dışarıda bir müddet uzanmış. Bir de limonlu çay içmiş. Sonra kurulanıp üzerini giymiş. Kasaya doğru yürümüş. Elini cüzdanına atmış. Cüzdan yok. Hamamcıya cüzdanının çalındığını söylemiş.
Hamamcı buna çok kızmış,
- biz hırsız mıyız diye.
Hamamcı ve adamları, adamı güzel bir dövmüşler.
Aradan bir iki ay geçmiş. Bizimki yine kalkmış gitmiş hamama. Yine yıkanmış. Keyif etmiş sonra çıkmış. Bir süre soyunma odasında uzandıktan sonra kurulanmış. Elbiselerini giymek için askıya bakmış. Bir de ne görsün. Sadece bir kemer kalmış. Bizimki kara kara düşünmeye başlamış. Hamamcıya söylese yine dayak yiyecek. Neyse kemeri beline bağlamış. Korka korka kasaya doğru yaklaşmış. Elbiselerinin çalındığını direk söyleyememiş. Demiş ki:
-Aya hele bak! Men burya bele mi gelmiştim?
......

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi