ünlü ve çok bilge işadamı vefat eder. Oğluna bir vasiyetname ve bir de mektup bırakır.
Vasiyetnamenin bütün gerekleri yerine getirilir.
Sadece sonuncusu hariç.
çünkü... Sonuncusunda "beni toprağa ayağımda çoraplarımla verin" yazılıdır. Oysa din kuralları buna aykırıdır.
Defin işleminden sorumlu olanlar "bunun mümkün olmadığını" söylerler.
Oğul çaresizdir.
Aile toplanır.
Hep birlikte çözüm aranır...
Babanın vasiyetini yerine getirecek formulün belki oğula bırakılan mektupta olabileceği düşünülür. Mektup açılır baba, oğula şöyle yazmıştır:
"Görüyorsun oğlum: İnsanlar öbür dünyaya çoraplarını bile götüremiyorlar..."
“Cesedimi yıkayıp, kefenleyip, tabuta koyarken, sağ elimi açıkta bırakınız. Açıkta bırakınız ki, hiçbir şey götürmediğimi, avucumun boş gittiğini görsünler, ibret alsınlar”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.