Eskişehir’de sağlık çalışanları mücadelelerine devam ediyor

Sağlık çalışanları, 2025'in ilk günlerinde sağlık sistemindeki sorunlara ve meslek onurlarına yapılanlara karşı mücadelelerine devam ediyor. Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü Ek hizmet Binası önünde yapılan eylemde Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Birlik-Dayanışma Sendikası Eskişehir Temsilciliği, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Genel Sağlık İş Sendikası Eskişehir ve Bilecik Temsilcilikleri ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi adına konuşan SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanı Bülent Yıldırım, basına yaptığı açıklamada sağlık çalışanlarının taleplerini ve eylem planlarını açıkladı.
Bülent Yıldırım, yaptığı açıklamada "Biz sağlık çalışanları, 2025’in ilk günlerine, meslekî onurumuz ve halkımızın sağlık hakkı için mücadele ile giriyoruz. İsteğimiz çok basittir. Halkımız hastalanmasın, onları hastalıklardan koruyabilelim, hasta olduklarında onlara en iyi şekilde sağlık hizmeti verelim istiyoruz. Ancak buna izin vermiyorlar. İyi sağlık hizmeti vermeyi talep ettiğimiz için bizlere baskı uyguluyorlar, cezalar veriyorlar" diyerek sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu anlattı.
“EZİYETLERİNE YENİ EZİYETLER EKLİYORLAR”
Sağlık çalışanları, aile hekimleri ve diğer sağlık emekçilerine yönelik dayatılan yönetmeliklere tepki olarak 2024 yılında iki büyük iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. Bu süreçte yaşananları anlatan Yıldırım, "Bu nedenlerle, yeni yıla, meslekî onurumuzun, değerlerimizin çiğnenmediği, iyi hekimlik ilkelerine ve meslekî özerkliğimize saygı duyulduğu, şiddetin olmadığı çalışma ortamları ve elbette insanca yaşanacak ve emekliliğimize yansıyacak bir gelir için mücadeleyle başlayacağız. Her birimiz, çalıştığımız her yerde farklı boyutlarda da olsa, baskıya, kötü yönetime, hürmetsizliğe, kötü çalışma koşullarına, şiddete maruz kalıyoruz. Bunları meslekî onurumuza saldırı olarak kabul ediyoruz. Yıllardır yapılan bu saldırılarda bardağı taşıran son damla, aile hekimi meslektaşlarımıza ve sağlık emekçilerine dayatılan yönetmelik olmuştur. Bu nedenle, aile sağlığı merkezlerinde 5-7 Kasım 2024 ve 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde üç ve beş gün süre ile iş bıraktık. Bu tarihten itibaren Sağlık Bakanlığı’nın hatasından geri dönmesini bekledik. Ancak değil hatalarından geri dönmek, hatalarına yepyeni hatalar, eziyetlerine yeni eziyetler eklemeye devam ettiler” diye konuştu.
SAĞLIKTA İSTİFAYI DÜŞÜNENLER ARTIYOR
Aile sağlığı merkezlerinde yaşananlara dikkat çeken Yıldırım, "Şu anda aile sağlığı merkezlerinde tam bir kaos, kargaşa, mutsuzluk, umutsuzluk hakimdir. Sağlık ekip işidir ve bu ekipte yer alan hekimler, iyi hekimlik yapmakta, hemşire ve diğer sağlık emekçileri iyi sağlık hizmeti vermekte zorlanıyorlar. İstifa eden ve aile sağlığı merkezlerinden ayrılan sağlık emekçilerinin sayısı hızla artıyor, istifa etmeyi düşünenler, yer değiştirmek isteyenler çoğalıyor. Sağlık Bakanı’nı sözde “aile hekimlerini sevdiğini” açıkladığı ve asla samimi gelmeyen açıklamaları yerine, gerçeği görmeye, sorun yaratmak yerine, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına kulak vermeye çağırıyoruz!” ifadeleriyle vurguladı.
HASTANE KORİDORLARINDA ÇAREYE ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL
Sağlık çalışanları, 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde aile sağlığı merkezlerinde beş günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını, 8 Ocak 2025 Çarşamba günü ise özel sektör ve kamu dahil olmak üzere yalnızca acil hizmetlerin verileceğini açıkladı. Yıldırım, "Bu iş bırakmalarımızın tek sorumlusu bize başka çözüm yolu bırakmadığı için Sağlık Bakanı’dır" dedi. Yıldırım, sağlık sisteminin rant odaklı dönüşüm projeleri nedeniyle iflas ettiğini belirterek, "İlaç yok, aşı yok, randevu yok, büyük mücadelelerle randevu bulunursa bu kez 3-5 dakikada iyi bir hizmet alma ihtimali yok, hastanelerde yatak yok, İlaç bulunursa ilacı almak için fark adı altında vatandaşın ödeyemeyeceği katkı, katılım payı adı altında büyük paralar isteniyor. Devlet hastanelerini kapatıp şehrin dışında açtıkları şehir hastaneleri ile hem hepimizin vergilerini oluk oluk şirketlere aktarıyorlar, hem de bu hastanelere gidebilmek mümkün değil, gidilebilirse sırf kirası yüksek olsun diye dev boyutlarda yapılan hastanelerin koridorlarında hasta olarak çareye ulaşmak mümkün değil" diyerek sağlık sisteminde yaşanan sorunlara değindi.
“İŞ BIRAKMA ANAYASAL HAKTIR”
Yıldırım, “Bizler merkezinde insanın, emeğin, liyakatin, halkımızın sağlık hakkının olduğu bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu ve bunu kurmanın çok kolay olduğunu biliyoruz. Bizler, herkesin eşit, nitelikli, ücretsiz, erişilebilir kamusal sağlık hizmeti almasını istiyoruz. Bunun için tıp eğitiminin en iyi düzeyde olmasını istiyoruz. Sistemlerine ucuz iş gücü üretmek için, dört duvardan ibaret tıp fakültelerinin açılmasını istemiyoruz. Akademik kadroların hak edenlere verilmesini istiyoruz. Hangi sağlık kurumunda çalışırsak çalışalım, iyi hekimlik yapmak, iyi sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Önceliği insanlarımızı hastalıklardan korumaya yani koruyucu sağlık hizmetlerine vermek istiyoruz. Hastalarımıza iyi sağlık hizmeti verebilmek için gereken süreyi ayırabilmek istiyoruz. Gereksiz tetkik istemek, ilaç yazmak istemiyoruz. Bebeklerimiz aşısız kalmasın, hastalarımız gereken ilaçlarını alabilsinler istiyoruz” diyerek tepki gösterdi. Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha seslenen Yıldırım, “Sayın Bakan, iş bırakma anayasal haktır. Yerelde yöneticilerinizi bu hakkımızı kullanmamızı engellemeye çalışmamaları konusunda uyarın. Sonuçta hakkımızı aradığımız için açılan soruşturmalara karşı dava açıyoruz ve tüm davaları da biz kazanıyoruz ve maalesef yöneticileriniz devleti mahkeme masrafları ile zarara uğratıyorlar. Halkın gece yatağa aç girdiği ülkemizde devletin bir kuruşunun dahi boşa savurulmaması gerektiğini hatırlatırız” sözlerini kaydetti.
Kaynak: Haber Merkezi