Bir varmış, bir yokmuş…

Bir zamanlar AK Parti adında çok güçlü bir teşkilat varmış.

Ekonominin dibe vurduğu bir dönemde boşluğu fark etmiş.

O boşluktan içeriye girmiş ve yükselişi de tam da burada başlamış…

Ekonominin yanında mağdur olan halkın da sesini duymuş.

Duymuş duymasına da sesini duyduğu mağdurların kendisine yakınlığı söz konusuymuş.

Kendisine yakın mağdurların hakkını almak için elinden geleni yapmış.

Ezilen kesimlerin sözcüsü olunca arkasında güçlü birde destekçi bulmuş.

Hatta bu destekçiler hep kendisini gizli tutmuş.

Sebebini bilen yokmuş.

Halka oyunu kime attın diye sorulsa, kimse AK Parti demez ama sandıkta hep birinci çıkarmış.

Hatta halk içerisinde birde söylenti yayılmış:

“Ya kardeşim sen atmıyorsan, ben atmıyorsam, o atmıyorsa bu partiye oyu kim atıyor o zaman?”

Gel zaman git zaman kendisine yakın mağdurların sesini duyuran, arkasında duran AK Parti, başka mağdurların sesine kulak tıkadığı gibi zamanla yeni mağdurlar da yaratmaya başlamış.

Çünkü öylesine güçlü öylesine güçlüymüş ki…

Ona hiçbir şey olmazmış.

Halbuki her gücün de sonu varmış.

Kendisi gibi düşünmeyenler baskıya uğramış, fikir özgürlüğü sıkıntıya düşmüş, insanlar bir dönem sesli düşünmeye korkar olmuş.

Sonra mı?

Eee bir yanda arkasında duran kendisine yakın mağdur halk var ama bir tarafta da kendisinden uzaklaştırdığı yeni bir mağdur halk türemiş.

İlk zamanlar cılız çıkan bu mağdur halkın sesi zamanla güçlenmiş.

Her gün, her saat, her dakika safına yeni bir mağdur katılmış.

Bu mağdurlar da işin sırrını çözmüş…

Sessizce birleşmişler…

Gel zaman git zaman bir seçim dönemi gelmiş…

AK Parti kendisinden öyle emin öyle eminmiş ki, kolları sıvayarak seçim gününe gitmiş.

En fazla bir iki il için endişe ediyormuş.

Gerisi cepteymiş…

Ama işler hiç de umduğu gibi gitmemiş…

Bizim yeni mağdur halk aynı onun arkasında topladığı gizli destekçiler gibi sessizce örgütlenmiş ve sandıkta cevabını vermiş.

AK Parti çok şaşırmış ve hemen arkasına bakmış…

Birde ne görsün?

Çok güvendiği mağdurların hepsi yeni mağdurların yanında yavaş yavaş saf tutmuş…

Birer birer gitmiş…

Onları buluşturan ortak özellik ve en önemli özellik “geçim” olmuş.

Mağdurlar ekonomik krizle ülkenin başına getirdiği AK Parti’ye, yine ekonomik krizle birlikte sandıkta büyük sürpriz yaşatmış…

Kırdığı da öyle çok kişiler olmuş ki…

Emekliler, çiftçiler, öğretmenler, öğrenciler, esnaf ona çok büyük bir ders vermiş.