Dışımızda Bir Dünya Var - 2

Gerçek sistemi açıklama amacıyla yapılmış modeller, gerçek yaşamda işlerin modelde olduğu gibi gideceğini garanti etmez. örneğin “arz-talep yasası” piyasa davranışları hakkında bize bilgi vermesine rağmen, insanların bu yasaya göre hareket edecekleri garantisini vermez. Gerçekten yaşamda öyle durumlar vardır ki, tüketiciler ekonomik olarak bu modelin öngörülerinden farklı davranırlar. özetle; modelin kısıtlılığı ve sınırlılığının farkında olarak gerçek yaşam ile modeli ‘kesinlikle’ karıştırmamak gerekir. Model üzerinde yapılan çalışmalardan gerçek yaşama indirgemeler yaparken temkini elden bırakmamak önemlidir.


 


Bir diğer model türü, geleceği öngörmek üzere hazırlanır. Bu tür bir modele belli senaryolar beslenerek, bunlar karşısında ele alınan sistemin nasıl davranacağı anlaşılmaya çalışır. Bu tür bir çalışmada da yaratılan modelin kısıtları ve sınırları, sonuçta oluşan öngörülerin gerçeğe uygunluğu açısından önemlidir.


 


Sistem Yaklaşımı


Yaşamımızı anlamaya, öngörmeye ve yönetmeye çalışırken sistem teorisini ve modellemeyi kullanma tercihine “sistem yaklaşımı” denir. Bu tür bir yaklaşım, ele aldığımız sistemin, çevresi ile birlikte bir bütün olarak algılanmasını zorunlu kılar. Günümüzde iş dünyası için öngörülen tüm yönetim anlayışlarının altında sistem yaklaşımının değişik görünümleri yer alır. Günümüzde “iş modeli” olarak anlan kavramın özü sistem yaklaşımıdır.


 


Bugün başta yönetim bilimi olmak üzere sosyal bilimler dallarında en az ‘klasik’ bilim veya mühendislik dallarındaki çalışmalar kadar yeni çalışma üretiliyor. özellikle son 50 yılda yönetim bilimi, giderek daha fazla ilgi gören bir dal haline geldi. Yeni yönetim modellerini anlamak için ise mutlaka sistem yaklaşımı hakkında bilgili olmak gerekiyor.örneğin biz stratejik yönetimi yeni öğrenmeye başlarken, gelişmiş toplumlar bu modelin katılımcı türlerini geliştirmeye yöneldiler.


 


Değişim


20’nci yüzyılın son çeyreğinde başlayan dönemin gizemli sözcüklerinden birisi değişimdir. 1970’li yıllardan başlayarak ivmelenen değişim, yalnız bilim ve teknoloji alanına sıkışıp kalmadı. Sosyal bilimlerde, bu arada işletmecilik alanında da ardı ardına değişim rüzgârları esmeye başladı. İş dünyasının bugün yapabileceği en ciddi hataların başında işletme politika ve kurallarının değişmediği kabulüdür. Hele dünyanın bu denli hızlı değiştiği bir dönemde düne ait yönetim ve iş anlayışı ile sürdürmeye çalışmak, en kısa vadede karanlık bir sona sürüklenmek için ‘yeterli’ bir vesiledir.


 


Bu dönemin iş dünyasının öncelikle dikkate alması gereken konu iş odağıdır. İşin odağının nerede oluştuğudur. 20’nci yüzyılın son çeyreği öncesinde iş modellerinin odak noktası, işletmenin içinde, özellikle üretimde oluşuyordu. Bunun temel nedeni ise kitlesel üretimdeki ciddi sorunların henüz çözülememiş ve teknolojik zorlukların aşılamamış olmasıydı. Bu nedenle işletmenin temel amacı, içerideki problemleri ve darboğazları çözebilmekti.


 


1970’lerde başlayan süreçte elektronik, mekanik, bilişim ve iletişim teknolojileri ile lojistikteki ciddi değişim, sınaî üretimin önündeki engelleri önemli ölçüde ortadan kaldırdı. Son dönemde kitlesel üretim yanında daha küçük partiler halinde hızlı ve farklılık yaratan üretimin önü açıldı. Ulaşılan bu nokta ile iş modellerinin odağı da işletmenin içinden, onu çevreleyen dış dünyaya kaydı. Dış dünyada ise ilk dikkati çeken müşteri olgusu idi. Aynı şekilde tedarikçilerle ilişkiler önem kazandı. Rakiplere bakışta ise farklılıklar oluştu.


 


Buradan çıkarmamız gereken bir ders var. Bir iş modeline temel olan unsurlar zaman içinde değişebilir. Yaşanan çağın ve işletmenin durumuna göre iş modelinin kurulmasında yer değiştiren odak noktaları oluşabilir. Bu nedenle; bir işletmenin kendi iş modelini kurma sürecinde kuruluşun iç ve dış çevresini anlama, algılama ve modelleme konusunda yetkinlikler geliştirmiş olması gerekir.


 


(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi