Sevgili futbolcu kardeşlerim;

         Eskişehirspor’umuzun mali kriz içinde debelendiğini ve bu nedenle (maç başı-maç primi- transfer taksitleri vb  gibi) hakkınız olan paraları  zamanında alamadığınızı, bizler, yani armaya gönül verenler de biliyoruz. Hatta , kahvede -çarşıda –pazarda-markette  kısacası, Şehrin her yerinde yaptığımız sohbetlerde, eskilerin “Aç Ayı Oynamaz” sözüne atıf yaparak haklı olduğunuzu da savunuyoruz .Ama  bir yere kadar…Zira, (süper lig dahil) liglerde  boy gösteren  ve parasını alamayan o kadar çok arkadaşınız var ki…Nedeni ise gayet basit.. BURASI TüRKİYE  ve hepimiz bu  ülkede yaşıyoruz..

         Sakın ola, “Asgari ücret: 1600 lira “.. ,ya da “ saçı bitmedik yetim hakkı” gibi bilinen ucuz demagojilerin arkasına  sığınacağımı  sanmayın. Ancak, Serbest Piyasa Ekonomisi kurallarının geçerli olduğu ülkemizde, emek ağırlıklı çalışan pek çok insanımızın aldığı ücretin Devlet  tarafından  belirlendiğini ve  bu nedenle de meslek gruplarının aldığı ücretler arasında uçurum oluştuğunu da  belirtmeden geçemeyeceğim. Sizler bu noktada çok şanslısınız .Zira,. tüm  dünya  popüler olan bir mesleği  profesyonel olarak yapıyor ve ülke standartlarına göre de iyi para kazanıyorsunuz. Ne  diyelim kazancınızı afiyetle yiyin..   

       ŞİMDİ;  gelinen bu noktada, profesyonelliğin sözlük anlamı ; “…bir işi para için yapan, mesleğinde  ustalaşmış/ uzmanlaşmış kişi/ kişiler..” demek olduğuna göre sizlere birkaç soru sormak istiyorum:

1-    Görevi ,formasını giydiği takımın başarısı için ter dökmek olan sizler, Mesleğinizin gereğini her şart ve platformda yaptığınızı düşünüyor musunuz.?. .örneğin; Birkaç hafta önce  oynanan ve galibiyetimizle biten ümraniye-Denizli-Giresun maçlarında gösterdiğiniz performansı, son Balıkesir maçında da gösterdiğinizi söyleyebilir misiniz.?

2-    Futbol oyununda elbette şans faktörü de var ama iki adımdan golü kaçırınca, ya da oyundan atılınca veya yanı başınızdaki arkadaşınıza pası veremediğinizde (örnekler çoğaltılabilir) maç sonunda kendi kendinize öz eleştiri yapıp;  Aynı hataları bir sonraki  maçta da  yapmamak için ekstra çalışma yapıyor musunuz?

3-    .Geriye kalan Beş Haftalık süreçte koca bir şehrin ve camianın kaderinin, Sizlerin elinde ve ayaklarında olduğunun farkında mısınız?

4-    Es-Es le yatıp kalkan, soluduğu her nefeste ciğerlerine hava yerine Es-Es i çeken Seyircisiz maça bilet alan ,En uzak deplasmanda bile yanınızda olan  O büyük taraftarı üzdüğünüzü düşünüyor musunuz..?

     Sevgili Futbolcu Kardeşlerim,

     Yukarıdaki sorulara vereceğinz yanıt EVET ise, sizlerden naçizane bir isteğim olacak;

      Sahaya çıkıp o kutsal ES-ES formasını terinizin son damlasına kadar ıslatın.. Başarı zaten kendiliğinden gelecektir… 

     Başta Kaptan Hürriyet olmak üzere; HEPİNİZİN GöZLERİNDEN öPERİM…..

YILMAZ VURAL..

        Yönetim tarafından Son beş için takımın başına kurtarıcı olarak getirilen Sn. Yılmaz VURAL’ a  (ön yargılarımı frenleyerek) Hoş geldin diyor ve başarılar diyorum…