Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Henüz vakit varken

Diyabetmiş, tansiyonmuş, baş ağrısıymış, halsizlikmiş… Pek çok hastalığın tek bir sebebi var aslında. Mutsuzluk, sevgisizlik ve ilgisizlik!..

Çevrenizdeki insanların dertlerine çare aramadan önce onları seviverin, mutlu ediverin, gönüllerini alıverin. Kaba ve bencil olmak yerine biraz tatlı dilli ve kibar oluverin. Zor değil, pahalı değil, paralı zaten hiç değil. Sarılıverin sıkıca onlara, hallerini hatırlarını sorun, dinleyiverin.

Tıkamayın kulaklarınızı eşinize dostunuza, kendi dünyanıza dalıvermeyin. Düştülerse kalkmalarına yardım edin, elinizi uzatıp, tutuverin. Ben yanındayım deyiverin. Seni seviyorum, iyiki varsın deyip, sımsıcak gülüverin. Nedensiz, zamansız dostlarınızı, akrabalarınızı arayıp, evinize davet ediverin. Bir bardak çay ikram ediverin. Orta şekerli bir kahvenin yanına bir çikolata koyuverin, birlikte hoş sohbet kahvelerinizi höpürdetiverin. Yada çatkapı, teklifsiz gidip onlara sürpriz yapıverin, dudaklarında hoş bir tebessüme neden oluverin.

Bir tane papatya veriverin sevdiğinize. Arkadaşınızı başarısından dolayı takdir ediverin. Nezaketi alışkanlık edinip, çevrenizdekilere daha sık teşekkür ediverin. Sabah sokakta tanımadığınız insanlara surat asmak yada kafa çevirmek yerine, merhaba, günaydın deyiverin.

Alışverişe mi gittiniz, market çalışanları da sen ben gibi birer insan, kolay gelsin deyip, hayırlı işler dileyiverin. Çocukları sevindirmek o kadar kolay ki başlarını okşayıp, ellerine birer şeker veriverin. Çöpçünün, şoförün, temizlik görevlisinin gününü güzel kılmak senin elinde. Bir tatlı tebessüme, bir hatır sormaya, bir kolay gelsine, iyi akşamlara, yani iki kelimeye bakar. Ne kaybedersiniz? Elinize mi yapışır? İncileriniz mi dökülür? Ölür müsünüz? Söylesenize ne olur?

Şu kalplerimizde ne zaman sevgi yeşerecek bizim? Ne zaman insanları hor görmekten, kin tutmaktan vazgeçeceğiz? Yok yere yaptığımız alınganlıklarımız, kalp kırmalarımız ne zaman son bulacak? Ne zaman insanların gözyaşları dinecek? Ne zaman yüreklerindeki yangın küllenecek? Kör ölünce mi badem gözlü olacak?

Henüz vakit varken, yani bir şansımız varken, nefes alıyorken, hayattayken peki neden güzelleştirmiyoruz hayatı neden, soruyorum sizlere? Ölüm var ölüm!.. Belki yarın, kim bilir belki yarından da yakın. Acı sözlerimizle yaraladığımız yüreklerin, boşuna ağlattığımız, kalplerine hüzün saldığımız canların gözyaşlarının hesabı sorulmaz mı? Cezası kesilmez mi? Bu dünya yalan dünya!..

Artık bi kendimize geliversek, özümüze dönüversek. Ahirette günümüzü göreceğimize, artık şu yalan dünyanın süsüne, püsüne, rengine, cıvıltısına yüzümüzü bir dönüversek olmaz mı ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi