Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Kanatsız meleklerimize…

Annelerimiz, ne muhteşem, ne kutsal varlıklar… Haklarını ne yapsakta ödeyemeyiz. Cennet bile anaların ayakları altında değil midir ki bu söz zaten annelerin kıymetini, eşsizliğini açıklamaya yeter de artar bile.

Hani derler ya hanımlar bazen kızınca eşlerine, “Ya annen ya ben” diye. Kıyaslama yaparlar, tehdit ederler, eşlerinin bir seçim yapmasını isterler adeta. Ne kadar yanlıştır oysa bu cümle. Sanki buna hakları varmış gibi… Siz, siz olun hanımlar sakın öyle demeyin, o cümleyi sarfettiğiniz an şu net ki bence kaybedersiniz. Çünkü ana gibi yar olmaz. Eş bulunur bir gün bir şekilde elbet ama anne bulunmaz.

Onlar dokuz ay boyunca bizleri karnında taşıdı. Mide bulantısı çekti, aş erdi, sürekli kendini hasta yada yorgun hissetti. Uykusu geldi, ayakları şişti, vücudu ödem yaptı, derisi gerildi, vücudunda çatlaklar oluştu. Sen karnındayken en basit işlere bile nefesi yetmez haldeydi. Çünkü nefesini seninle paylaşıyordu. Mesela merdiven çıkmak işkence oldu hep ona. Ayakkabılarını bağlamak için bile çok çabalamak zorunda kaldı. Eğilemedi, doğrulamadı, yeri geldi rahatça oturduğu yerden kalkamadı. Ama tüm bunlardan tek bir gün bile şikayet etmedi, of demedi. Sen onu tekmelerken pek çok geceyi uykusuz ve belki de ağrılar içinde geçirdi. Hepsine dayandı, her acıda ve zorlukta seni kucağına alacağı günün hayaliyle yaşadı. Doğumun ise tarifi imkansız bir acı çekmesine yol açtı onun. Katlandı… Çünkü sevgin ve varlığın ona en büyük armağan ve yaşama gücü olacaktı.

Seni içinde hissettiği andan beri o sadece senin için yaşadı ve kendini hep ikinci plana attı. Sen yedikçe o doydu. Hep senin için savaştı, hep senin için umut etti, hep seninle ilgili hayaller kurdu, senin adına üzüldü, sevindi ve bunların hepsini karşılıksız yaptı, kendini sana adadı. Yeri geldi dadın oldu, yeri geldi hizmetçin, yeri geldi öğretmenin, yeri geldi temizlikçin, yeri geldi sırdaşın, en yakın arkadaşın… O seni bu hayatta hep en seven oldu ama…

Şimdi minnet duyma zamanı, şükretme zamanı, teşekkür etme zamanı, yadetme zamanı…Çevremizde annesini kaybetmiş, hatta hiç görememiş, tanıyamamış bir sürü insan var. Depremde annesini kaybetmiş çocuklar yada doğum sırasında annesi ölen bebekler var. Anneniz her an yanınızda olmayabilir, uzun yılları birlikte geçiremeyebilirsiniz. Yollarınız erken ayrılmış olabilir, şartlardan dolayı uzun hasretler çekmiş olabilirsiniz. Hayat çok uzun değil, bir varsın bir yoksun. Kısacası ona teşekkür etmek için yeterli zamanı bulamayabilirsiniz belki. Onun için yanınızdayken her fırsatta ona kendini değerli hissettirin, sevginizi gösterin, annenizi şımartın, onun için hediyelerin en güzeli olan öpücüklerinizi kondurun yanaklarına ve tüm bunları hala yapmaya fırsatınız olduğu için de kendinizi şanslı hissedin.

Annelerimiz başımızın tacı… Sevgi ve teşekkürlerimle önce buradan kendi canım annemin sonra iki evladı olan güzel kardeşimin anneler gününü tekrar kutluyor, tüm değerli annelerimizin de ellerinden öpüp, saygılarımı sunuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi