Liderlik önemlidir

Bizim sosyal kültürümüzde liderlik önemli… Örneğin köyde muhtar, öğretmen veya imam oradaki topluluğun hiza önderi fonksiyonuyla donanmıştır. Köyde liderlik doğal olarak bu üçlüden birine veya eşdeğer bir kişiye verilmiştir. O da köy topluluğuna bir yerel lider olarak nasıl hiza alınacağını gösterir.

Ekonomik işletmelerde oluşmuş bir gözlemim var. Eğer bir işletmede lider nitelikli bir kişi varsa, onu varlığı bir iş kültürünün yerleşmesi için önemli bir dayanak oluyor. Özellikler bizimkiler gibi kurumsallaşma sorunu olan işletmelerde yerel liderler son derece önemli ve vazgeçilmez bir fonksiyonun gereklerini yerine getiriyorlar. Bu liderlik pozisyonu, yerinde ve iyi kullanıldığı zaman değişim ve dönüşüm kültürünün yerleşmesinin de vesilesi ve aracı oluyor.

İşletmeler için aktardığım bu tespiti kamu ve sivil toplum kuruluşlarının yönetimi için de tekrar edebilirim. Hiza önderliği düzeyine ulaşmış bir lider, toplumun her türden örgütsel yapılanmasında iyi işlerin yapılması ve bir kurum kültürünün yerleşmesi için değerli bir hızlandırıcı ve kolaylaştırıcı görevini yapıyor.

İşte; özetlediğim bu nedenler bile toplumumuzda liderliğin neden önemli olduğunu açıklamak için yeterli. Aynı nedenden dolayı kötü liderlik örnekleri de toplumun ilerleyişinin önünde engeller oluşturabiliyor. Despotik, hegemonyacı veya otokratik lider tipleri ise toplumun ihtiyacı olan yeni liderlerin oluşmasında ve ortaya çıkmasında handikaplar meydana getiriyor. Bu olumsuz örneklerin toplumunun vitrininde duran kişilerden oluşması ise toplumda demokrasi, katılım, paylaşım, duyarlılık ve sosyal sorumluluk gibi özelliklerin gelişmesinin önünü tıkıyor. Bu liderlik örneğinin, büyük bir yanlışlık eseri olarak ‘karizmatik liderlik’ olarak anlaşılması ve misal gösterilmesini ise içe sindirmek mümkün değil.

Kötüsünü anladık da; liderin iyisi nasıl olur?” diye sorabilirsiniz. Gerçekten liderlik, bizde sözcük olarak kullanıldığı oranda iyi bilinmeyen bir kavramdır. Kısaca hatırlamakta yarar var. Lider, toplumdaki, topluluktaki, ekipteki ya da gruptaki bireyleri ortak hedeflere yönelten kişidir. Aynı zamanda hedeflerin benimsenmesinde etkilidir. Bireyler arasında köprüler oluşmasına katkı yapar. Dağınık haldeki güç ve enerjiyi toparlar. Mevcut kaynaklardan sinerji yaratacak biçimde yararlanılmasını sağlar.

Yukarıda sıraladıklarıma benzer liderlik özelliklerini bu konuya ele alan başka belgelerde de kolaylıkla bulabilirsiniz. Benim açımdan liderliğin oluşmasında iki vazgeçilmez faktör var. Birincisi; lider, ‘ehven-i şer (kötünün iyisi)’ bir kişi değildir. Özellikleri ile bulunduğu topluluğu oluşturan kişilerden farklılaşmıştır. Pek çok nitelik bir araya gelerek onu bir lider yapmıştır.

Bulunulan ortam ne olursan olsun; liderin ikinci özelliği ise güven konusunda kuşku yaratmamasıdır. Lider güvenilir bir kişidir. Lider, kendi güvenilirliği konusunda kuşku yaratmaz. Liderin güven konusu, ilgili topluluk içinde –kötü niyetli oyunlar ve entrikalar hariç– asla spekülasyon ve dedikodu konusu olmaz. Örneğin eğer liderin kendi yönetim veya denetimi altındaki kaynakları kendi çıkarları için kullandığı gibi bir ihtimal varsa, lider özelliğini kaybederek hak ettiği bataklığa gömülmesi çok uzun sürmeyecektir.

Liderlik ile yöneticilik sıklıkla birbirine karıştırılır. Bu bağlamda, bir işletme kitabında kolaylıkla bulabileceğiniz bir karşılaştırma listesi yapma niyetinde değilim. Ama liderlik ve yöneticiliğin genelde birlikte var olduklarını bilmek durumundayız. Daha doğrusu; bir lider yöneticilik özellikleri taşıdığı gibi, bir yönetici de belirli oranda liderlik özellikleri ile donanmıştır.

Genelde düşük liderlik ve düşük yöneticilik özelliklerine sahip kişi tiplemesi ‘bürokrat’ olarak anılır. Bu tipin uygulamalı örneklerini kamu kuruluşlarında görmekle birlikte ekonomik işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve siyasal partiler de bu tipten nasibini gereğinden fazla alır. Bürokrat tipin biraz daha iyisi ‘idareci’ olarak isimlendirilir. İdareci tip, bulunduğu kurum veya kuruluşa ciddi katkıda bulunmamasına rağmen mevcut durumun sürdürülmesinde ve operasyonel işlerin başarılmasında yeterlidir.

Yüksek liderlik özelliğine sahip olmasına rağmen düşük yöneticilik becerileri ile donanmış tipleri sıklıkla siyasal partilerde, sivil toplum kuruluşlarında ve meslek odalarında görürüz. Yönetim danışmanlığı jargonunda bu tipe ‘amigo lider’ adı verilir. Amigo liderin bir davul gibi çalındığında çok fazla sesi çıkmasına rağmen sonuçta ortaya konmuş işe yarar bir sonuç yoktur.

Liderlik ve yöneticilik niteliklerini birlikte geliştirmiş kişi ise gerçek bir ustadır. Bu insanlar meyve veren ağaçlar gibidir. Hem eserleri gözle görünür hem de içinde bulundukları ortama kalıcı ve sürdürülebilir katkılar yaparlar. Ne yazık ki; bu örnek ustaları sıklıkla görmek mümkün olmuyor. Neden derseniz; İtalyan heykeltıraş Michelangelo’dan bir alıntı ile cevaplayarak devam edeyim: “İnsanlar benim ustalığımı elde etmek için ne kadar sıkı çalıştığımı bilseler, onun bu denli hayret edilecek bir şey olmadığını anlarlardı.”

Ünlü Alman şairi Goethe ile bitirelim: “Kendilerinden öğrendiğimiz kimselere usta deriz. Ama kendisinden öğrendiğimiz herkes bu unvanı hak etmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi