Siyaseten her konuda büyük görüş ayrılıkları yaşıyoruz.

Neredeyse karşı görüştekine tahammülümüz kalmadı.

Ayrışma o kadar çok derinleşti ki;

“Toplumun tümüne zarar veren konularda bile ayrışmaya başladık”

++++

Sırf bu düşünsel ayrılık yüzünden;

Doğa katliamlarını savunan kişiler görmeye başladık.

Beri tarafta modern hastanelere karşı çıkanları gördük.

Ekonomik krize kılıf uydurmaya çalışanları izlerken;

ülkenin savunma sanayindeki atılımlarını itibarsızlaştırmaya çalışanları izledik.

Bunlar gibi pek çok örnek verebilirim.

Birbirimizi çekemiyor oluşumuz artık, hepimizin yararına ya da zararına olan şeylerde bile kendisini gösteriyor.

Bunlardan en önemlisi de zam mevzuu…

+++

31 Mart’tan sonra daha çok belediye CHP’nin eline geçti.

Bu yüzden CHP’li belediyeler eskisine göre daha çok izlenir, daha çok takip edilir hale geldi.

Hatta attıkları her adım siyasi malzeme yapılıp;

Genel siyasete alet edilir oldu.

Benzer olaylarından birisi Eskişehir’de yaşandı mesela.

Suya yapılan yüzde 40’a yakın zam pek çok kesimde tartışıldı.

Bu zammı savunmak isteyen CHP’liler, ülkenin ekonomik koşullarının bu zammı mecburi kıldığını söyledi.

ülkenin iktidarını elinde bulunduranlar ise, belediyenin elindeki tek kalem ürüne bu kadar zam yapılamayacağını söyleyerek karşı görüşlerini sundu.

Sonuçta;

Her iki tarafta “Zamlar biraz fazla oldu” deme cesaretini gösteremedi.

++++

Son birkaç gündür ise, yine hepimizi ilgilendiren bir zam dalgası yaşıyoruz.

Birkaç gün önce, gece saatlerinde doğalgaza tam yüzde 15 zam yapıldı.

Yetmedi…

Hemen arkasından tütünlü mamuller için önemli sayılabilecek miktarda artışlar yapıldı.

Durum böyle olunca yine taraflar birbirini suçlamaya başladı.

ülke iktidarını savunanlar;

Eskişehir’de “Kabalak suyuna yüzde 40 yapılırken, doğalgaza yapılan yüzde 15’i mi eleştiriyorsunuz?” soruları sormaya başladı.

Şehirdeki iktidarın tarafını tutanlar ise, elbette zam furyasına tam anlamıyla isyan etti.

Sonuç ise yine değişmedi;

Bir kez daha Ak Partilisi, CHP’lisi herkes bir araya gelip;

“Bu zamlar çok fazla!” diyemedi.

+++

Kısacası…

Hepimizi içten içe kemiren zamlar konusunda bile toplumsal bir duruş sergilemiyoruz.

Birbirimizden öylesine ayrılmışız ki;

Cebimizden uçup giden paraları bile göremez hale gelmişiz.

Oysa hep bir ağızdan bu zamlara karşı gelmemiz gerekmiyor mu?

Fazlasıyla gerekiyor.

En azından kendi adıma konuşayım ki;

“Son günlerdeki zamlar çekilecek, dayanılacak durumdan çıkmış vaziyettedir, protesto ediyorum”

Siyaset yapanlar ise, bunca fiyat artışına hangi süslü cümlelerle kılıf uyduracağını düşünmeye devam etsin bu arada…