Geçtiğimiz günlerde bir araştırmaya denk geldik.

Sonuçları Eskişehir’i hayli yakından ilgilendiriyor.

Zira; “Eğitim kenti Eskişehir” dediğimiz bir ortamda, düşündüren rakamlarla karşılaşıyoruz…

+++

Araştırmanın sahibi Yüksek öğretim Kurumu…

Yani rakamlarla ilgili herhangi bir yanılgı olamaz.

Hatta “Bire bir verilmiş sayılar” diyebiliriz.

Araştırmanın konusu ise, kentlerdeki öğrenci sayılarına ile ilgili…

+++

Şöyle ki;

Türkiye’de açıköğretim haricinde örgün olarak eğitim gören 3.823.435 öğrenci var.

Bu sayı 2019-2020 eğitim yılı için geçerli.

Bu öğrencilerin eğitim gördüğü illere dağılımı ise aynen şöyle;

1-İstanbul: 795.691

2-Ankara: 307.377

3-İzmir: 170.003

4-Konya: 121.251

5-Antalya: 83.035

6-Kocaeli: 79.524

7-Bursa: 76.537

+++

Gördüğünüz üzere…

Listenin ilk bölümünde “Eğitim Kenti Eskişehir” yok.

Eskişehir, ancak daha sonraki sıralarda yer buluyor.

üç devlet üniversitesine rağmen, Eskişehir listenin başlarını bile zorlayamıyor.

çünkü Eskişehir’den örgün olarak eğitim alan öğrenci sayısı, 70,636!

+++

Gelelim şimdi pandemi dönemiyle konunun ilintisine…

Şu bir gerçek ki, “öğrencilerin kente gelmemesi nedeniyle şehir ekonomisi neredeyse çöktü”

Elbette bu cümlede biraz abartı olabilir ama genel itibariyle durum gerçekten de böyle.

Hatta birkaç ay öncesine kadar, öğrencilerin kente gelememesi sebebiyle şehrin yaşadığı zarar da miktar olarak ortaya konulmuştu.

Yani şehir ekonomisinin ne denli büyük kayıp yaşadığı da parasal açıdan ortaya konuldu.

Eskişehir ekonomisinin üniversitelerin açılamıyor oluşundan dolayı yüz milyonlarca lira kayba uğradığı söylendi.

Bir de bunun üzerine, A.ü.’nün elinden alınan açıköğretim gelirlerini eklediğinizde karşımıza devasa miktarda bir kayıp para çıktı.

+++

Yine rakamları konuşturalım…

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmada, şehir piyasalarının yüzde 45’inin hizmet sektöründen döndüğü açıklandı.

Yani daha çok öğrencilerin desteklediği bir sektörden söz ediyoruz.

üzerine birde kentlinin pandemi nedeniyle tamamen sosyal hayattan çekilmesini de eklersek;

“Bugün için şehir ekonomisinin yarısı çökmüş durumda” tespitini kolayca yapabiliriz.

Buna karşın, Eskişehir özeline dair alınmış ayrıcalıklı önlemler de maalesef olmayınca içler acısı bir hal ortaya çıktı.

+++

Lafı uzatmadan sonuca geleyim…

Evet, Eskişehir ekonomisinin yarısını hepi topu 70 bin öğrenci sağlıyordu bugüne dek…

Ama Eskişehir’de kat be kat daha fazla öğrenci sayısına sahip diğer şehirler, üniversitelerin kapalı olmasından bu denli etkilenmedi.

En basit örneği, hemen yanı başımızdaki Bursa!

Eskişehir’den daha fazla üniversite öğrenciye sahip olmasına karşın, konuyla ilgili tek bir şikayetleri olmadı.

Nedeni basit!

Bursa gibi şehirler, tüm ekonomilerini sadece öğrenciye, hizmet sektörüne bağlamıyor.

Şehir ekonomisinin büyük kalemlerini üretimden oluşturuyor.

“Bursa’nın sadece İtalya’ya yaptığı ihracat rakamı, Eskişehir’in ihracat rakamına denk geliyor!”

Bu sözün üzerine de bize çok fazla yorum yapma hakkı kalmıyor.

Kısacası…

Bu şehir yeni sanayi yatırımlarına, farklı ekonomik gelir kapılarına o ya da bu nedenle sırt çevirmeye devam ettiği sürece, 70 bin öğrencinin insafına kalmaya devam edecek.

Koskoca bir şehir adına ne kadar da acık bir gerçek değil mi?