2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ÜRETMEDİKÇE ASLA OLMAZ, OLMAYACAK!

 Maden aramalarına ilişkin bir ton ihale geziyor ortada.


Olumsuz çED raporlarına rağmen yapıldığı iddia ediliyor hepsinin.


Yakında heryer kazılmaya başlanırsa kimse şaşırmasın.


+++


Tüm bunların nedeni belli.


“Yer altındaki kıymetlerimizi çıkarıp, satmak”


Yani hazıra konmak, hazır olanı da harcamak.


Ki nereye kadar?


“Hazıra hangi dağ dayanmış?”


+++


Pandemi dönemi, herkes için büyük dersler çıkardı.


özellikle şehirlerin ekonomilerine dair!


çok değil, birkaç haftalık kısıtlamalar neredeyse tüm şehirlerin piyasalarını bitirdi.


Sebebi belli;


“Eskişehir’in başını çektiği bazı şehirlerin ekonomisi hizmet sektörüne bağlı”


Hizmet sektörü bittiğinde, neredeyse hayat bitiyor!


+++


ülke olarak üretmenin değerini bilmiyoruz ama;


Meseleye şehirler ölçeğinde bakalım.


Mesela hemen yanıbaşımızdaki Bursa’nın sadece İtalya’ya olan ihracatı 1,5 Milyar Dolar!


Koskoca dediğimiz Eskişehir, 2 Milyar dolarlar seviyesini daha yeni yakaladı.


Kısa sürede 5 milyar Dolar’a çıkamazsa, pamuk ipliğine bağlı bir ekonomi ile yaşamaya devam edecek;


Yaşanan her kriz Eskişehir’i sallamaktan ziyade yıkıp geçecek!


Bu gerçek hepimizin gözü önünde…


+++


Madenlerden kentlerin ekonomisine geldik.


Konuyu dağıtmadan asıl söylemeyeceğimize dönelim…


Kısaca şöyle;


“Eğer bir ülke üretmeden kazanmaya çalışıyorsa, orada işler çok fazla dönmez.


üretmeden gelir elde etme yöntemleri hiçbiryerde yazmaz çünkü.


Yazmadığı için de, cepten yemeye başlarsınız bir süre sonra.


Tıpkı şu günlerde tüm ülkenin maden zenginliklerine el atıldığı gibi!


Sadece Eskişehir’de 70 Bin hektarlık alan maden aramalarına açılıyor.


Bu yerler arasında mezarlık bile var!


O denli geniş çaplı bir arama, tarama çalışmaları başlatılıyor.


Bunun amacını biraz önce söyledik…


“Hazıra konmak”


+++


Dileğimiz ise, tüm bunlar yapılırken doğamız, tabiatımız, ormanlarımız zarar görmesin.


Eğer onlar da giderse zaten, ortada nefes alacak bir yer bile kalmayacak!


O yüzden, umut edelim ki, bir gün gelir de “üretim ekonomisi” diyen birileri çıkar.


“üreterek kazanacağız, bölüşeceğiz” politikaları güdenler olur.


İlk işi fabrikalar kurmak olan, istihdam hedefi olan kişiler ortaya çıkar.


Teknolojiyi, ilimi, bilimi, aklı, mantığı ön plana koyup;


“Her yönüyle üreten ülkeler seviyesine bizim ülkemizi de taşıyacak” kişiler göreve gelir.


Biz de sonra “dolar ne oldu”, “euro nereye gidiyor” diye, televizyonun camanına yapışıp kalmaktan kurtulur;


Ekonomik krizler dönemlerini tamamen kapatmış oluruz…


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi