Günlerden bir gün Nasrettin Hoca eline yoğurt mayası bakracını alıp göle doğru yola koyulmuş. Gölün etrafında piknik yapan köylüler Hoca'ya dikkat kesilmişler.

Hoca Nasrettin başlamış yoğurt mayasını göle kaşık, kaşık çalmaya. Köylüler şaşkınlıkla izlerken, içlerinden biri Hoca'nın yanına varmış. Hayırdır Hocam? Ne yapıyorsun böyle? diye sormuş. Göle yoğurt mayası çalıyorum, demiş. "Olur mu, göl yoğurt mayası tutar mı hiç?" deyince Nasrettin Hoca cevaplamış, "Ya tutarsa?"

**

Nasrettin hocanın fıkrasını bilmeyen yoktur.

Eskişehirspor’un son haftalardaki durumu da aynı bu fıkraya döndü.

Bu hafta sonu Alaplı deplasmanda Polatlı’yı yenecek…

Eskişehirspor evinde Karadeniz Ereğli takımını devirecek.

Bayram sonrası Es-Es Polatlı’yı 3 farklı mağlup edecek.

Kalan son 3 maçta kazanılacak.

Ve şampiyon olacağız.

Aynı Nasrettin Hoca’nın fıkrası gibi.. ‘Ya tutarsa’…

**

Şimdi gel de üzülme kaçan basit puanlara..

İç sahada Gerede mağlubiyeti, Ankara TKİ karşılaşmasında giden 2 puan..

Ve en önemlisi de deplasmanlar..

Sadece son 3 deplasman maçında şampiyonluğa oynayan bir ekip 1 puan alıp 8 puan kaybederse işi olmaz.

**

Bu kaçan puanlar yüzünden şimdi başka hesaplar içine girdik.

Zaten son yıllarda Eskişehirspor sevenleri hep hesap kitap yapa yapa hesap uzmanı oldu.

Bu senede durum farklı değil.

Bundan sonraki tek hedef 5 maçı da kazanmak olmalı.

Birincilik derken ikinci olamama tehlikesi de var.

Peki ikinci olursak ne olur?.

Bakarsan TFF’den de bir umutlu haber çıkar..

Ya iki takım da üst lige çıkar yada play-off olabilir.

Yazının da başında da dedik ya “YA TUTURSA” .