“Adaletin ertelendiği bir algı yaratıyor”
11. Yargı Paketi kapsamında tahliyeler başladı. İlk etapta 55 bin, birkaç ay içinde de 115 bin kişinin tahliyesi bekleniyor. Yaşanan gelişmeleri Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın değerlendirdi. Günaydın, “11. yargı paketi olarak yansıyan ve gündeme gelen bu infaz düzenlemeleri teknik olarak da aslında genel bir af niteliği taşımamakla birlikte toplumda bu biçimde bir af algısını oluşturduğunu görüyoruz. Tabii bu algının sadece kendisi dahi hukuk devleti açısından ayrıca değerlendirmemiz gereken bir sorun olduğunu düşünüyorum. Şimdi baktığımızda bu çerçevedeki bu infaz düzenlemesi aslında cezaların caydırıcılığı ilkesi genişletilmiş ve infaz düzenlemelerinde biraz işlevsiz hale getirilmiş olarak görülüyor. Şunu söyleyebilirim yani infaz rejimi, infaz hukuku dediğimiz sadece hani cezanın ne kadar yatacağı, cezanın ne kadar geleceği teknik bir mesele değil. Özellikle toplumun adalet duygusunu, mağdurların haklarını, cezaların caydırıcılığını ve hukuka olan güven de infaz hukukunun bir ayrılmaz parçası. Günün sonunda gerçekten çok ciddi biçimde yara almış mağdurlar, hani onları bir nebze teselli eden bu suçun faillerinin hak ettiği cezayı almasıdır. Ama bu tür düzenlemeler bir af algısı yarattığında, yani ceza-adalet sistemindeki yapısal sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine, İşte cezaevindeki doluluk oranı ya da idari zorunluluklar üzerinden şekillenmesini doğru bulmuyoruz. Gerçekten algı, adaletin ertelendiği ya da hafiflediği yönünde bir algı yaratıyor” diye konuştu.
“Toplumsal Güveni Zedeleyecek Durum”
Adaletin yalnızca sanıklar için değil, mağdurlar için var olduğunu söyleyen Günaydın Toplumsal barışın da ancak öngörülebilir, eşit, şeffaf bir ceza adalet sistemiyle sağlanabileceğine vurgu yaptı. Günaydın “Bu tür değişen infaz düzenlemeleri hukuk güvenliği ilkesini de zedelemekte. Nitekim gerçekten de öyle. Şimdi baktığımızda kasten adam öldürme gibi suçlar istisna tutulmuş. Bu önemli bir husus ama yine yasanın bu 27. maddesi şiddet sarmalığına öncü suçları, bu ısrarlı takip, eziyet, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar bir nevi fiili cezasızlık yaratmakta. Gerçekten de 2025 verilerine göre de baktığımızda cezaevinden izinli çıkan ya da firar eden şahıslar 6 kadın cinayeti işlemiş. Yani çıkarılan bu vesileyle bu infaz hükümlerinden yararlanınca hemen yeni suçları ve nitekim gerçekten de yakın zamanda dini nikahlı eşinin öldürülmesini maalesef acı bir sonuçta da karşılaştık. Dolayısıyla yani bu af algısını yaratacak ve toplumsal güveni zedeleyecek durum, gerçekten hepimizi derinden yaralıyor. Yani gerçek bir hukuk reformu algı yaratan değil, güven veren bir reform olduğunun altını çizmek istiyorum” şeklinde konuştu.
