Eğitim Sen’den soruşturma tepkisi

Eğitim Sen Eskişehir Şubesi, sendika yöneticileri hakkında soruşturma açılmasına tepki gösterdi.
Sendika binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol açıklamalarda bulundu. Eğitim Sen olarak öğrencilerin ve üniversitede görev yapan üyelerinin sesine kulak vermenin taleplerini sahiplenmenin sendikalarının tarihsel sorumluluğunun ve mücadeleci çizgisinin bir gereği olduğunu söyleyen Demirkol, 25 Mart Salı günü üniversite öğretim üyelerine yönelik bir günlük iş bırakma kararının iktidarın ve yargının sendikalarını hedef almasına neden olduğunu belirtti. Demirkol, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olmasına rağmen sendikamızı ve sendikal faaliyetlerimizi hedef alan “suç işlemeye alenen tahrik etme” gerekçesiyle açmış olduğu soruşturma hukuki dayanaktan yoksun, gerçekleri çarpıtan ve sendikamızı hedef gösteren bir tutumdur ve kabul edilemez. Bu nedenle benzer içerikli bir soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılmış ve Merkez Yürütme Kurulu üyelerimiz dün konu ile ilgili ifadeye çağrılmıştır. MYK üyelerimize, savcılıkta verdikleri ifadenin ardından iki hafta ev hapsi ve sonrasında haftada bir imza atmak üzere adli kontrol cezası verilmiştir. MYK üyelerimize verilen bu cezalar, doğrudan doğruya Eğitim Sen’in sendikal faaliyetlerini engelleme amacı taşımaktadır. Ancak Eğitim Sen geçmişte olduğu gibi, bu tür baskı ve yıldırma politikaları karşısında geri adım atmayacak sendikal faaliyetlerini kesintisiz sürdürecektir” şeklinde konuştu.
“BU TEHDİTLER VIZ GELİR”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sendikal hakları kullanan Eğitim Sen’e yönelik “suç işlemeye alenen tahrik etme” gibi maddi temelden yoksun şekilde soruşturma açmasının suç olduğunu savunan Demirkol, yargı organlarının görevleri arasında yasal ve Anayasal haklarını koruyanları tehdit etmenin yer alamadığını kaydetti. Demirkol, “Üstüne bir de Eğitim Bakanı Yusuf Tekin devlet televizyonunda verdiği demeçte yıllardır ayaklar altına almaktan çekinmediği insan haklarına yönelik sendikamıza ders vermeye kalkmış; yine yasaya göre yetki alanı dışında olan konuları kendine vazife etmiş ve bize yaptırım tehditleri savurmuştur. İfade etmekten çekinmiyoruz. Bu tehditler bizlere vız gelir! Sayın Bakan ilk önce eğitimden koparılarak gönderildiği MESEM’lerde can veren çocukların hesabını vermelidir. Eğitim Sen’in desteği, bir suça ortaklık değil; üniversite gençliği başta olmak üzere, üniversitelerden yükselen çığlığa kayıtsız kalmamadır. Eğitim Sen olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Baskı, tehdit, şiddet ve sömürüye karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız! Sadece kendi haklarımız için değil; çocukların, öğrencilerin, toplumun geleceği için mücadele etmeyi sürdüreceğiz” sözlerini kaydetti.
Kaynak: Haber Merkezi