Eskişehir Barosu'ndan büyük tepki: Bu bir darbe girişimidir

Eskişehir Barosu, Milletvekili seçilen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi kararlarınının yok sayıldığı ve Anayasa Mahkemesinin Atalay hakkında ikinci kez ihlal kararı vermiş olmasına rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Anayasa hükümlerine aykırı olarak ilgili AYM kararının yok sayılması üzerine basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Mustafa Elagöz, bu yaşananların daha büyük bir tehlikeyi beraberinde getirdiğini vurguladı.
Yaşanan durumun, Anayasa’nın, yasaların yok sayılması ve yurttaşın hukuki güvenlik hakkının gaspı olduğunu ifade eden Elagöz, “Gerek İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri ve gerekse Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri Anayasaya ve kanunlara uymama hak ve yetkisini nereden almaktadır? Elbette ki bu cüret siyasi iradeden alınmaktadır” diye konuştu.
“HİÇ KİMSE GÜVENDE DEĞİL”
Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerin meşru olmayan amaçlarla sınırlanmasının insan hakları ihlaline yol açtığı gibi, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine de aykırı olduğunu vurgulayan Elagöz, “Hakimlerin hukukun getirdiği sınırlamalardan kurtulup, siyasi ve keyfi tutumlar sergileyerek hukuku ayaklar altına alması, yargı eliyle hukukun tasfiyesidir. Anayasal güvencelerin bizzat yargı eliyle, hakimler tarafından ihlal edilmesi ülkemizde hiç kimsenin güvende olmadığının da bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“ANAYASA FİİLEN ASKIYA ALINMIŞTIR, bu bir darbe girişimidir!”
Kendilerinin dikkat çekmeye çalıştığı temel tehlikenin, “Anayasal düzenin bizzat Anayasal vasıtalar kullanılarak yargı eliyle lağvedilmeye çalışılması” olduğunu söyleyen Elagöz, “Bu yol açıldıktan sonra, hiçbir yurttaş artık Anayasa tarafından güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerinden bahsedemeyecektir. Zira Anayasa ve hukukun katli, ülkemizi artık geri dönülemeyecek yollara sokmaktadır. Gelinen aşamada Anayasa fiilen askıya alınmıştır ve açıkça ifade edilmelidir ki bu bir darbe girişimidir.” sözlerine yer verdi.
“HUKUK DEVLETİ KAZANIMLARININ YOK EDİLMESİ AMAÇLANMAKTA”
Anayasal krizin bilerek yaratıldığı ve anayasa değişikli gerektiği yönünde algı oluşturulmak istendiğinin de altını çizen Elagöz, “Bir ülkeyi yıkmak ve yok etmek için sadece topla tüfekle savaşmak yeterli olmayıp, kurumlarının işlevsiz hale getirilmesi ve siyasi otoritenin emrine sokulması, sorgulamayan, düşünmeyen bir toplum yaratılması ile de bir ülkeyi yok edebilirsiniz. Şu an için ülkemiz felce uğratılmış ve hareket kabiliyetini kaybetmiştir. Mevcut siyasal iktidarın çok uzun süredir yaptığı algı yönetiminin bir parçası da toplumun farklı sinir uçlarını zorlayarak sistemde bir çıkmaz oluşturmak ve toplumda kaos yaratmaktır. Bu sayede aşama aşama laik ve demokratik hukuk devleti kazanımlarının çeşitli kanun tasarıları, torba yasalar ve Anayasa değişikliği bahaneleriyle yok edilmesi amaçlanmaktadır” şeklinde konuştu.