Eskişehir'de o firmaya sert tepki!

Urfa'da bulunan Özak Tekstil'de yetkili sendikalarından istifa ederek BİRTEK-SEN’e geçen işçilerin, işten çıkarmalara karşı başlattığı grev 9 gündür devam ediyor. Emek Partisi (EMEP), Eskişehir’den işten çıkarılan işçilerin hakları için ses yükseltti.

EMEP Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, Özak Tekstil Fabrikası’nın ihracat rekorları kırdığını ve dünyanın en büyük markalarına üretim sağladığını söyleyerek şöyle devam etti:

“Bu üretim işçilerin canı pahasına, fabrikayı adeta bir toplama kampına dönüştürerek, patronun kurallarıyla, özellikle kadın işçilere karşı şiddet, baskı, mobbing, taciz uygulanarak gerçekleştiriyor.”

SENDİKA DEĞİŞTİRDİ DİYE İŞTEN ATILDI

15-16 saat çalışan işçilerin fabrikada kötü koşullara karşı yetkili sendikaları olan Öz-İplik-İş’in karşı çıkmadığı, aksine baskılara ortak olduğunu belirten Kökoğlu, bunun üzerine işçilerin sendika değiştirdiğini ifade ederek “Ancak ne sarı sendika Öz-İplik-İş ne de patron işçilerin anayasal hakkı olan sendika değiştirme haklarını tanımadı. Birtek-Sen’den istifa etmeleri için baskı artarken işçiler için bardağı taşıran son damla sendika değişikliği nedeniyle bir kadın işçinin işten atılması oldu” diye konuştu.

“PATRON İSTEDİ VALİLİK YASAK GETİRDİ”

Direnişin başladığı 27 Kasım gününden iki gün sonra, 29 Kasım’da Urfa Valiliği’nin eylem ve etkinlik yasağı getirmesine tepki gösteren Kökoğlu, “Bu yasağın Özak patronunun ricasıyla ve Özak Tekstil direnişçilerini engellemek için olduğu apaçıktı” diyerek yasağın ardından Birtek-sen genel başkanı ve sendika yöneticilerinin gözaltına alındığı bilgisini verdi. Kökoğlu, “Bu gözaltılar ve müdahaleler jandarmanın Özak patronunun nasıl sopası haline geldiğini göstermiş oldu” dedi.

“İŞÇİLERİN MÜCADELESİ MEŞRUDUR”

Yasağa rağmen kutlamalara izin verilirken, işçilerin hak arayışlarına müdahale edilmesini kınayan Kökoğlu, “Özak Tekstil işçileri Urfa’da insan olma mücadelesi veriyorlar. Bu sesin duyulması istiyorlar. Bütün bu yaşananlar ülkede kölelik koşullarına karşı yan yana gelerek sesini duyurmak isteyen, isçilere de bir mesaj anlamı taşıyor. Siz ne yaparsanız yapın; patron devletin mülki amirlerini bir koltuğunun altına, kolluk güçlerin diğer koltuğunun altına alır. Biz diyoruz ki; işçilerin, haklan, insanlık haysiyetleri için kölelik şartları dışında yaşam koşullarını sağlamak için yürüttükleri tüm mücadeleler son derece meşrudur, hiçbir güç engel olamaz” şeklinde konuştu.

“LEVİS MARKASI DA SORUMLUDUR”

Yaşanan bu olayın “işçilerin iradesinin tanınması mücadelesi” olduğunu söyleyen Kökoğlu, “Bu ülkede isçilere reva görülen korkunç çalışma koşullarına katı mücadele araçlarının da geliştirilmesi gerekiyor. O yüzden, emekten yana olan herkes Özak direnişine ses vermelidir” diyerek fabrikada Levis markasına da üretim yapıldığı fakat markanın yaşanan bu olaylara karşı duyarsız kaldığını da sözlerine ekleyerek, “Buradan sesleniyoruz yaşanan tüm bu hak ihlallerinden Levis markası da doğrudan sorumludur. Biz emek dostlarının bir sorumluluğu da Levis'a karşı harekete geçmektir” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.