“Herkes, sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahiptir"
Konu ile ilgili basın açıklamasını Eskişehir Baro Başkanı Mustafa Elagöz yaptı.
Projenin yapılması halinde bölgeye vereceği zararlara dikkat çeken Elagöz, benzer projelerinin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığının altını çizdi.
Elagöz, “Geçmiş tecrübelerimizin bize gösterdiği şekilde bu gibi proje örnekleri ülkemizin birçok bölgesinde çevre felaketlerine yol açmış, telafisi mümkün olmayan kalıcı zararlara neden olmuştur. Özellikle Çanakkale Kaz Dağları, Erzincan İliç, Ordu Fatsa bölgesinde açılan maden ocaklarının doğaya ve canlı hayatına zararları ortadadır. Bu projelerin hayata geçirilmesi ile binlerce ağaç kesilmekte, siyanür kullanımı ile su ve toprak zehirlenmekte, tarım alanları tahrip edilmekte ve biyolojik çeşitlilik yok olmaktadır. Projeye ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda, ünitelerin kapladığı toplam alanın 2.740 hektar olacağı ve 15 yıl boyunca bölgede faaliyet gösterileceği, senede yaklaşık 12 milyon ton kazı yapılacağı, patlatmalı açık ocak işletmeciliği ve siyanürlü yığın liç yöntemi ile altın ve gümüş çıkarılmasının hedeflendiği belirtilmektedir. Bilindiği şekilde projenin yapılmasının planlandığı alan Sakarya Vadisi olarak anılmaktadır. Söz konusu bölgede 28 endemik bitki türü ve 128 kuş türünün yaşadığı bilinmekte ve bölgede birinci derece sit alanı bulunmaktadır. Üzülerek ifade etmek istiyoruz ki ülkemizin narenciye, sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan en önemli üretim alanlarından olan bölgede söz konusu projenin uygulanması ile tarımsal üretim bitecek,endemik bitki türleri ve canlı varlığı ciddi oranda yok olacaktır” dedi.
“ÇED OLUMLU KARARI VERİLMEYECEKTİR”
Erzincan İliç’teki maden ocağından 5 kat daha büyük olması yöre halkının çok büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunu gösterdiğini aktaran Elagöz, Şubat 2024'te, İliç'teki Çöpler Altın Madeni'nde siyanür liç yöntemi işleminden sonra depolanmış devasa büyüklükteki toprak yığını heyelana dönüşerek 9 maden işçisine mezar olduğunu söyledi. Elagöz, “Madenin kurulması ülkemizin ve şehrimizin, iklimi ve doğasıyla öne çıkan bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın geçim kaynağı olan meyve, sebze, örtülü tarımın yok olmasına sebep olacak; cevheri ayrıştırmak için kullanılacak siyanürün ve pasa içerisinde bulunacak olan ağır metallerin; arsenik, kurşun, civanın doğaya karışması sonucunda tüm canlılar ve ekosistem geri dönüşü olmayan zararlara maruz kalacaktır. TC Anayasası 56.Maddesi ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ Demektedir. Söz konusu projeye yürürlükteki mevzuatımız uyarınca ÇED olumlu kararının verilemeyeceği kanaatindeyiz. Belirttiğimiz gerekçelerle buradan vicdanı hür, kamu sağlığına önem veren tüm yetkilileri, görevlerini icra etmeye davet ediyor, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımıza saygı duyulmasını ve desteklenmesini talep ediyoruz” sözlerini kaydetti.