“Fazla Çalışma Ücretleri 2 Kat Artırılmalıdır”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ücretlerinin yoksulluk sınırının altında kalmasıyla derin bir ekonomik çıkmazın içine itilmiş durumda olduğunu söyledi. Yıldırım enflasyon ve vergi yükü altında cüzdanlarının dolmadan boşaldığını kira bedelini dahi ödeyemez hale gelmiş bulunduklarını belirtti.
Yıldırım, “İşçi ve emekçinin aldığı ücretler, insanca yaşamdan çok, asgari düzeyde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Grevli, toplu sözleşmeli sendika mücadelesinin, 200 yıllık emek mücadeleleri tarihinin, sınıf mücadelesinin kazanımları görmezden gelinmekte ve bu durum birilerinin lütfu olarak değerlendirilmektedir. Güç dengesinin bir tarafın lehine olması durumunda özgür toplu pazarlıktan söz edilemez, bu durum güçlünün güçsüze tahakkümüne dönüşmektedir. Bu durumu her toplu sözleşme döneminde yaşamaktayız. Mevcut yapı içerisinde bir tarafta devletin otoriter gücünü elinde bulunduran kamu işveren heyeti, diğer tarafta ise toplu sözleşme müzakere sürecinde hiçbir gücü ya da yaptırımı olmayan kamu görevlileri sendikaları bulunmaktadır. Yetkilendirilmiş yandaş sendikamsı konfederasyon ve bağlı işkolu sendikaları, kamu emekçilerinin çıkarları yerine kamu işvereni gibi davranması nedeniyle kamu emekçileri gerçek bir pazarlık yapamamaktadır. Biz diyoruz ki, Üye sayımız, güç birliğimiz, bağımsız hareket edebilmemiz, toplu sözleşme ve grev hakkımız en önemli güç kaynaklarımızdır” şeklinde konuştu.
“Emekliliğe Yansıyan Temel Ücret Verilmelidir”
Kendilerini işlevsiz ve savunmasız bırakan grevsiz toplu sözleşme yerine, grev hakkıyla donatılmış, tahkimle sınırlandırılmamış toplu sözleşme hakkını elde etmek için birlikte mücadele etmek ve örgütlenmek zorunda olduklarını aktaran Yıldırım, Mücadelenin meşru hakları için kimseden icazet almadan fiili olarak yapılmak zorunda olduğunu kaydetti. Yıldırım, “7 dönem (14 yıl) boyunca bizleri sefalete mahkûm eden yandaş sendika ve işveren devleti temsil eden hükümetin yani işverenimizin birlikte oynadığı tiyatro ile oyalanmak yerine, toplu sözleşme programımız etrafında birlikte mücadele ederek hem yetkilendirilmiş yandaş sendikayı hem de işvereni, lehimize karar alma yönünde baskı unsuru olmaya tüm işkolu emekçilerini davet ediyoruz. Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmelidir. Son toplu sözleşmede ilave ek zam olarak verilen, emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hale getiren uygulamaya son verilerek ilave ek zammın emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılmalıdır” diye konuştu.
“Fazla Çalışma Ücretleri 2 Kat Artırılmalıdır”
Sosyal hizmet iş kolunda ağır engelli, çocuk, yaşlı ve kadınlara hizmet veren yatılı kurumlarda, Çocuk Evleri Koordinasyon merkezlerinde ve ilgili hizmetlerin yürütülmesinde fiilen görev yapan kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personeller de dahil olmak üzere istihdam biçimine bakılmaksızın tüm çalışanlara ek ödeme oranlarına 20 puan ilave edilerek ek ödeme yapılması gerektiğini dile getiren Yıldırım, Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışanlara istihdam biçimine bakılmaksızın sosyal hizmet tazminatı verilmesi gerektiğini ifade etti. Yıldırım, “Bu tazminat özel hizmet tazminatından farklı olarak ayrıca düzenlenmelidir. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılmalıdır. Sağlık iş kolu hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsamalıdır. Nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri 2 kat artırılmalıdır. Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler sağlık hizmetleri sınıfına alınmalıdır. Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilmelidir. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişmesi için alandaki örgütler ve tüm siyasi partiler ile ortak bir şekilde yeni bir sağlık sisteminin inşası için adım atılmalıdır. Sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınmalıdır. Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılanmalı ve uygun kamu hizmet binaları tahsis edilmelidir. İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerine koşulsuz uyulmalıdır. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılmalıdır. İşyerlerinde kreşler açılmalı ve yeterli sayı ve kapasiteye acilen ulaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Merkezi