
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
2019'DA ADAYLIKLAR ALINIR!
Ak Parti'de tek başına iktidar gücü olunca özgüvende tavan yapmıştı.
Parti içerisinde siyaset yapanlar 'Biz kimi çıkarırsak çıkaralım Eskişehir'de kazanırız' modundaydı.
Genel seçimlerden gelen sonuçlar parti yönetimini adeta esir almıştı.
Üstüne üstlük aynı hataya defalarca düştüler.
'Adaylıkları verdiler'
Almayı hak edenler dururken, 'Bizim adamımız olsun, sözümüz geçsin' hırsına yenildiler.
Büyükerşen efsanesini de aslında başlatan bu yönde siyaset yapanların ta kendisiydi.
Büyükerşen aleyhine yapılan politikalardan çok, seçilen yanlış isimler seçimleri kaybettirdi.
Ortaya şehirde 'Büyükerşen kaybetmez' algısı da kendiliğinden çıkıverdi!
***
Ak Parti yaptığı hatayı geç fark etti.
Hemen düzeltmek için 'adaylığı alan' kişiye başvurdular.
Yani herkesin işaret ettiği ETO Başkanı Karacan'ı aday olarak gösterdiler.
Karacan'ın o dönemde yaptığı 'siyasi hatalar' seçimin yeniden kaybedilmesini sağladı.
O dönemde parti ve aday bir bütün olmayı başarsaydı, Büyükşehir şimdi belki de Ak Parti'nindi!
***
Yani Ak Parti bundan sonraki, süreçte adaylığı vermek yerine adaylığı alan kişilere mutlaka yeniden yönelecektir.
Çünkü Ak Parti yerelde de seçim kazanmanın formülünü geçte olsa buldu.
Bu adımlar sadece Büyükşehir'de değil,
Alt belediyeler içinde geçerli olacaktır.
Şehirde 'Ak Parti'nin belediye başkan adayı olmayı hak ediyor' denilen isimler üzerinde yoğunlaşılacaktır.
Kısaca;
Ak Parti geçmişte 'Benim adayım' yanlışını 'Bizim adayımız ya da şehrin adayı' psikolojisine bürümüş durumda.
Eski hatalara düşülmezse 2019'da oldukça şanslı olacakları muhtemel.
Hatta bu yönde şimdiden hazırlık yaptıklarını da biliyoruz.
'Seçim kapıya dayandığında aday arayan parti' yerine;
'Seçime bir kaç yıl kala adayını bulmuş ve adayını hazırlamış bir parti' hüviyetinde olabilirler...
***
Pekiyi buna karşılık CHP'de durum nasıl ilerliyor?
Şu bir gerçek ki, kamuoyuna bir Ataç-Kurt çekişmesi pompalanıyor.
Her iki belediye arasında bir rekabet söz konusu olabilir...
Her iki tarafta hizmetler konusunda birbirine üstünlük sağlamak isteyebilir.
Hatta her iki belediye de bu konuda hırs yapıp birbirlerine karşı çekememezlik içerisine girebilir.
Hepsi kabul edilebilir.
Ancak bu çekişmenin 'makam kavgası' gibi gündeme getirilmesi Ak Parti'nin ekmeğine yağ sürüyor.
Rekabetin bu yönde tırmandırılması kişilere de zarar veriyor.
Zaten sosyal ortamda da vatandaşlar bu yöndeki yorumlara çokta iyi gözle bakmıyor.
***
Ak Parti'deki adaylık konusunu CHP'ye de getireceğim.
CHP'de başkanlar arasında yaşandığı iddia edilen 'taht kavgasının' ne kadar boş olduğunu söylemek niyetindeyiz.
Şöyle ki;
Ahmet Ataç 'Büyükerşen'in asla önünden geçmem' sözü ile söylenecek her şeyi tek bir cümleye sığdırdı.
Böylesi bir kavganın tarafı olmayacağını söyledi.
Bu yönde çıkarılan yorumların gerçeği yansıtmayacağını ifade etti.
O halde geriye çokta sorun kalmıyor.
Hele hele Başkan Büyükerşen yeniden aday olursa asla sorun yok.
Fakat Hoca 'Yeter artık ben dinleniyorum' derse de zaten büyükşehiri hak edene o adaylık verilir.
Kamuoyunun ve hatta parti genel merkezinin şimdiden 'Büyükşehir adayı olur' dediği kişi aday olarak seçimlere girer.
O nedenle CHP'de de tıpkı Ak Parti gibi 2019'da adaylık verilmez, adaylık alınır!